Logo

1. Hukuk Dairesi2023/399 E. 2024/1105 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında, davalıya temlik edilen taşınmazdaki miras payının tespitine ve davalının iyi niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, mirasbırakandan davalıya inen miras payı dışında kalan paylar hakkında da iptal ve tescile karar vermesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesine aykırı olması gözetilerek, Yargıtay, yerel mahkeme kararını düzelterek onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/23 E., 2022/176 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava konusu 1197 ada 8 parseldeki 1 ve 8 nolu bağımsız bölümler ve 745 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne, 642 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise verilen önceki hüküm kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Karar, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ortak mirasbırakanları ...’in 745, 642, 404, 341 parsel (imar ile 1179/2, 1197/7, 1197/8, 1207/2 ve 1208/2 parseller) sayılı taşınmazları ikinci eş ... ile ondan olan oğlu davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, 1197/8 parselin daha sonra diğer davalı ...’e temlik edildiğini, yapılan işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, 404 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma işlemine tabi tutulduğunu ve 30.000,00 TL kamulaştırma bedelinin ödendiğini, miras payları oranında belirlenecek bedelin kamulaştırma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, 26.06.2013 tarihli dilekçe ile davacılardan ... davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; mirasbırakan tarafından davacılara da taşınmazlar temlik edildiğini, işlemlerin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.09.2015 tarihli ve 2013/193 E. 2015/334 K. sayılı kararı ile; davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davacı ... yönünden muvazaa iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 24.09.2018 tarihli ve 2015/16223 E. 2018/12738 K. sayılı kararı ile; "...somut olayda, mirasbırakan ...’in, davalılardan ... ve ...’e yapmış olduğu temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı bulunduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Ancak, Mahkemece davalı ...’e temlik edilen 1197/8 parsel sayılı taşınmaz yönünden iyi niyet araştırması yapılarak sonuca gidildiğini söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, üçüncü kişi durumunda olan davalı ... yönünden iyi niyet araştırması yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2020 tarihli ve 2019/62 E. 2020/254 K. sayılı kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu 1197 ada 8 parsel yönünden davalı ...’in iyiniyetli olduğu gerekçesi ile tapu iptal tescil isteğinin reddine, diğer davalı ... yönünden bedel isteğinin kabulüne, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Davacının ve davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairenin 24.03.2021 tarihli ve 2020/2723 E. 2021/1731 K. sayılı kararı ile; "...Hemen belirtilmelidir ki mahkemece, hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davalı ... ve dava dışı ... ...’a yapılan temliklerin muvazaalı kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin esasa yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacının temyiz itirazlarına gelince; eldeki davada çözümlenmesi gereken husus, dava konusu 1197 ada 8 parselin temlikinde davalı ...’in iyi niyetli olup olmadığı, bir başka ifadeyle TMK'nun 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, son kayıt maliki davalı ...’in kendisine temliki gerçekleştiren diğer davalı ... ve mirasbırakan ile aynı köylü olması, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını ispatlayamaması ve dava konusu taşınmazın bulunduğu arsanın sahiplerinden olan ...’in oğlu olup babası ...’in arsa üzerine inşa edilecek bina için davalı ... da dahil tüm arsa sahipleri tarafından vekaleten yetkilendirilmiş olması karşısında davalı ...’a yapılan temlikin muvazaalı olduğunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olduğu açıktır. Bir başka ifade ile TMK 1023 üncü maddesi koruyuculuğundan yararlanaması mümkün değildir. Hal böyle olunca, davacının 1197 ada 8 parsel yönünden de tapu iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Davalılar vekilinin karar düzeltme isteği üzerine Dairenin bu kez 03.11.2021 tarihli ve 2021/2335 E. 2021/6376 K. sayılı kararı ile; "...Davalılar vekili karar düzeltme dilekçesinde davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu yanında özellikle 340, 642 ve 745 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların babaannesi... ...’ın devrettiği payların da kabul kapsamına alınarak talebin aşıldığını ileri sürmüştür. Öncelikle belirtmek gerekir ki, mirasbırakan ...’in yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olduğu gibi son bozma ilamında gerekçesi ortaya konulduğu üzere ikinci el konumundaki davalı ...’in de 4721 sayılı TMK’nin 1023 üncü maddesinden yararlanamayacağı ortadadır. Davalılar vekilinin bu yönlere ilişkin karar düzeltme nedenleri HUMK'un 440 ıncı maddesinde gösterilen dört halden hiçbirine uymadığından reddine. Diğer nedenlere gelince; 642 ve 745 parsel sayılı taşınmazlarda... ... tarafından davacıya, davacının da davalıya devrettiği payların kabul kapsamına alınmasının doğru olmadığı, yine imar ile oluşan 1197 ada 8 sayılı parselin sadece kök 341 sayılı parselden değil, ... ... tarafından devredilen 340 sayılı parselden de geldiği gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği, ... ...’dan geçen payların kabul kapsamına alınmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, 642, 745 ve imar ile oluşan 1197 ada 8 sayılı parseller yönünden yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekmektedir..." gerekçesiyle Dairenin 24.03.2021 tarihli ve 2020/2723 Esas, 2021/1731 Karar sayılı bozma kararının 642 ve 745 sayılı parseller yönünden ortadan kaldırılmasına ve Mahkeme kararının ilave gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu 1197 ada 8 parseldeki 1 ve 8 nolu bağımsız bölümler yönünden davanın kabulüne, dava konusu 745 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakandan temliken geçen 3/4 pay yönünden davanın kabulüne, dava konusu 642 parsel yönünden ise mirasbırakandan davalıya devredilen pay olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden ise verilen önceki hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; reddedilen 642 parsel sayılı taşınmaz yönünden kararın temyiz edildiğini, davacının taşınmazda kendi hissesini davalıya devretmediği halde Mahkemece bu yönde gerekçe oluşturulmasının doğru olmadığını, tarafların isimlerinin ve soy isimlerinin aynı olması sebebiyle karışıklık olmuş olabileceğini, tapu kayıtlarında evrakta sahtecilik veya imza taklidi gibi bir durumun da olabileceğini, gerekli incelemelerin yapılarak bu hususta yeniden bir karar verilmesi gerektiğini, dava konusu 642 parsel yönünden verilen kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, muris muvazaası iddiasının kabulü için diğer mirasçılardan mal kaçıma kastıyla hareket edilerek işlem yapılması gerektiğini, kök 340 ve 341 parsel sayılı taşınmazlardan imar sonucu oluşan 1197 ada 8 parseldeki 1 ve 8 nolu bağımsız bölümlerde mirasbırakandan temliken geçen pay üzerinden hüküm kurulması gerekirken Mahkemece tamamı üzerinden iptal-tescil kararı verildiğini, oysa kök 340 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakandan davalıya geçen bir pay olmadığını, mirasbırakandan gelmeyen paylar yönünden de kabul kararı verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ıncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ıncı ve 297 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Hemen belirtilmelidir ki, temyizen incelenen kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle dava konusu 642 parsel sayılı taşınmazda mirasbırakandan davalılara yapılan bir devrin bulunmadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 nci maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.

Somut olayda, Dairenin 03.11.2021 tarihli bozma kararında, imar sonucu oluşan dava konusu 1197 ada 8 sayılı parselin sadece mirasbırakan ...'ten temliken gelen kök 341 sayılı parselden değil, tarafların babaannesi... tarafından devredilen 340 sayılı parselden de geldiği, babaanne...'dan davalıya geçen payların kabul kapsamına alınmasının doğru olmadığının açıkça belirtildiği, bozma sonrası alınan 12.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu 1197 ada 8 sayılı parseldeki davalı adına kayıtlı olan 1 ve 8 nolu bağımsız bölümlerde mirasbırakandan temliken geçen pay oranlarının belirlendiği, Mahkemece denetime elverişli olan bu raporda belirlenen paylar yönünden davacının miras payı oranında iptal-tescile karar verilmesi gerekirken, çekişmeli paylar dışındaki edinilen payların da kabul kapsamına alınarak HMK'nın 26 ncı maddesine aykırı olarak fazla pay üzerinden kabul kararı verilmesi doğru değildir.

Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine,

Davalılar vekilinin değinilen yönden temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün 1. bendinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine 1. bent olarak; "Dava konusu ... parseldeki 1 nolu bağımsız bölümde mirasbırakan ... tarafından davalı ...'a, ondan da davalı ...'e temliken geçen 16/427 payın davacının 1/4 miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına,

Dava konusu ... mahallesi, 1197 ada 8 parseldeki 8 nolu bağımsız bölümde mirasbırakan ... tarafından davalı ...'a, ondan da davalı ...'e temliken geçen 17/428 payın davacının 1/4 miras payı oranında iptali ile davacı adına tesciline, kalan payın davalı üzerinde bırakılmasına," cümlelerinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.