Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4145 E. 2024/361 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâleten taşınmazını sattırdığı kardeşinin, vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı kendisine devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet görevinin kötüye kullanarak davacıya ait taşınmazı düşük bir bedelle önce eşine sonra da kendisine devrettiği, vekilin vekalet verenin menfaatini gözetme yükümlülüğüne aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkemenin Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uygun olarak davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemesince Dairenin bozma kararına direnilmesine karar verilmiş, Hukuk Genel Kurulunca Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, bozma kararı uyarınca Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, ... ili, ...ilçesi, Sütoluk köyünde yaşadığını ve Bursa’da bulunan dava konusu 11 parsel sayılı taşınmaza inşaat yapabilmesi için her yıl yetiştirdiği büyükbaş hayvanları satarak parasını davalı kardeşine gönderdiğini, inşaatı yaptırması ve gerektiğinde yeşil alan veya Belediye lehine terk işlemlerini yapması için Bursa 7. Noterliğince düzenlenen 24.03.2005 tarih ve 02777 yevmiye numaralı vekâletname ile kardeşini vekil tayin ettiğini, davalının ise vekâlet görevini kötüye kullanarak 24.06.2008 tarihinde taşınmazı eşine devrettikten sonra 22.12.2008 tarihinde tapuda satış göstererek kendi üzerine aldığını, davalının hiçbir satış bedeli ödemediği gibi gönderilen paraları da aldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki ilişkinin vekâlet sözleşmesinden kaynaklandığını, davacının vekâletnamede dava konusu taşınmazı dilediği bedel ve şartlar dairesinde dilediğine satması konusunda davalıya yetki verildiğini, müvekkilinin de haiz olduğu bu yetkiye istinaden taşınmazı 16.500,00TL bedelle ...'e sattığını, taraflar arasında vekâlet ilişkisi bulunduğunu ve davacının ancak satış bedelinin ödenmesini isteyebileceğini, satış bedelinin de davacıya ödendiğini, bu ödemenin ise alacak davası açılması halinde ispat edileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin 05.11.2013 tarihli ve 2011/126 Esas, 2013/500 Karar sayılı kararı ile; vekâletnamede dava konusu taşınmazın dilediği bedel ve şartlar dairesinde dilediği kişiye satması hususunda davalıya yetki verildiği, davalının 24.06.2008 tarihinde taşınmazı 16.500,00TL bedelle ...’e sattığı, sonrasında ise kendi üzerine aldığı, taşınmazın arsa değerinin dava tarihi itibariyle 66.295,00TL, vekâletname tarihi itibariyle de 41.308,00TL olduğu, davalının değişik tarihlerde davacıya toplam 50.160,00TL parayı EFT ile gönderdiği, satış işlemlerinde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı, bilirkişi raporlarına göre satış aşamasında gösterilen bedel ile taraflar arasında gerçekleştirilen banka havalelerinin birbirlerine yakın rakamlar olduğu, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 12.01.2015 tarihli ve 2014/1946 Esas, 2015/60 Karar sayılı kararı ile Yerel Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

B. Karar Düzeltme Kararı

Davacı vekilinin onama kararına karşı karar düzeltme isteminde bulunması üzerine, Dairenin 22.06.2015 tarihli ve 2015/6997 Esas, 2015/9243 Karar sayılı kararı ile karar düzeltme istemi kabul edilerek onama kararı kaldırılmış ve eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Direnme Kararı

Mahkemenin 23.11.2015 tarihli ve 2015/796 Esas, 2015/906 Karar sayılı kararı ile ilk hükümdeki gerekçeler tekrar edilmek ve arsa bedeli ile davacıya gönderilen paranın uyum sağladığı, aksinin ise davacı tarafından aynı kuvvette bir delille kanıtlanamadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

D. Hukuk Genel Kurulu Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.02.2021 tarihli ve 2017/1-1243 Esas, 2021/113 Karar sayılı kararı ile davalının savunmasına itibar edilmediği, davacı tarafça sunulan delillere göre de tapuda davacı adına kayıtlı taşınmazın vekâletname ile yetkili kılınan davalı tarafından önce eşine temlik edilip kısa bir süre sonra da ondan devralarak vekilin kendisine mal ettiği, taşınmazın 2005 yılındaki arsa değeri 41.308,00 TL olduğu hâlde çok altındaki bir bedelle devredildiği, vekâlet verenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altında bulunan vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığı, davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Hukuk Genel Kurulu Kararı Sonrası Mahkeme Kararı

Mahkemenin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; davacının arsa almak istediğini, arsanın bedelini ödemekte zorlanınca kendisine yardım ettiğini, taşınmazın davacı adına tescil edildiğini, davacının taşınmaza bina yaptıracak gücü olmadığını, davacının kendisini vekil tayin ettiğini, bu vekaletname ile taşınmazı üçüncü kişilere ya da kendisine satış yapmasını, elde edilen bedelden alacağını almasını ve kalan parayı kendisine göndermesini istediğini, taşınmaz üzerine de binayı sen kendi adına yap dediğini, vekaletname tarihinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen davacının borcunu ödemediğini, bunun üzerine taşınmazı kendisinin almasını istediğini, kendisinin de taşınmazı vekil olarak eşine temlik ettiğini, eşinden de kendisinin satın aldığını, bedellerin belediye rayici üzerinden yapıldığını, taşınmazın piyasa değerinden fazla olarak 50.160,00 TL ödeme yaptığını, bedeli kendisi tarafından ödenerek 19 adet büyükbaş hayvanın davacıya teslimini sağladığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, Hukuk Genel Kurulunda 50.160,00 TL ödeme yaptığının gözden kaçırıldığını, kendisinin yaptığı binanın arsadan değerli olduğunu, yaptığı evi davacının da kendilerine geldiğinde kullandığını ve yapılan eve itirazı olmadığını, buna ilişkin tanıkları olduğunu, kardeşinin kötü niyetli olduğunu, tanıklarının dinlenilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 390 ıncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının Hukuk Genel Kurulu'nun bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.