"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/618 E., 2023/958 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/ Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/283 E., 2021/339 K.
Taraflar arasındaki miktar fazlalığı şerhinin paya dönüştürülmesi ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; davalılar tarafından Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü aleyhine kamulaştırmasız el koyma sebebiyle açılan tazminat davasında, taşınmazda yer alan Hazine fazlalığı nedeniyle davanın Hazineye ihbar edildiğini, ancak tapu malikleri tarafından 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde şerhin terkini yönünde dava açılmadığını ve itiraz edilmediğini, bu nedenle taşınmazdaki şerhin konusu olan fazlalığın Hazineye aidiyetinin kesinleştiğini, bu durumun da Hazinenin taşınmazda hak sahibi olduğunu gösterdiğini, taşınmazdaki fazlalığın paya dönüştürülerek Hazine adına tescilinin gerektiğini ileri sürerek 217 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki miktar fazlalığının paya dönüştürülerek Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiş; 01.12.2021 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu ettikleri taşınmazı dava dilekçesinde sehven 217 ada 1 parsel olarak bildirdiklerini, gerçekte 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazı dava konusu ettiklerini belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davaya süresinde cevap vermemişler; aşamada, tapu kaydındaki miktar fazlalığı şerhinin kayıtlanmasında kendilerinin sorumluluğunun bulunmadığını, yargılama giderlerinden sorumlu olmamaları gerektiğini, ayrıca kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan davada sundukları ıslah dilekçeleri ile Hazinenin miktar fazlalığı payına isabet eden bedelin mahsubu suretiyle alacaklarını talep ettiklerini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı Hazine vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davaya konu taşınmazda Hazine lehine miktar fazlalığı bulunduğundan İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/261 (yeni 2020/174) Esas sayılı dava dosyasının kurumlarına ihbar edildiğini, miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi yönünden eldeki davanın açıldığını, davada hukuki yararlarının bulunduğunu, Ulaştırma Bakanlığı aleyhine İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/261 Esas sayılı dosyası ile açılan kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat davasında miktar fazlalığına (3803 m2'ye) isabet edecek kamulaştırma bedelinin davacılara ödenmemesi için bu fazlalığın paya dönüştürülmesi gerektiğini, anılan davada kamulaştırma bedelinin 919,00 m2 üzerinden hesaplanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; kamulaştırma sonrası miktar fazlalığı şerhinin hukuki sonuç doğurmayacağı, bu durumda Hazinenin miktar fazlalığı şerhinde kayıtlı 3803 m2'nin adına tescilini talep etmesinin hüküm ifade etmeyeceği, davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili, istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmazdaki miktar fazlalığının paya dönüştürülerek tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2510 sayılı İskân Kanunu'nun 23 üncü; 5543 sayılı İskan Kanunu'nun 19 uncu; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/D maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davaya konu İzmir ili, Gaziemir ilçesi, ... Mahallesi 127 ada 1 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında 30.07.1933 tarihli, 45 no.lu tapu kaydı kapsamında olduğu belirtilerek davalıların mirasbırakanı Şaban Köknar adına tespit edildiği, tespitin 19.10.1949 tarihinde kesinleştiği, taşınmazın beyanlar hanesine 3.803 metrekare fazlalığın Hazineye ait olduğuna dair şerh düşüldüğü ve bu hususun 31.01.1955 tarihli ve 121 numaralı yazı ile defterdarlık makamına bildirildiği, taşınmazın İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.06.1989 tarihli ve 1989/213 Esas, 1989/591 Karar sayılı kesinleşen kararıyla 2942 sayılı Kanun'un 17 nci maddesi gereğince Hazine adına tesciline karar verildiği ve 20.10.1992 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin “j” bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.