Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4746 E. 2024/4284 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılmadığı ve davacı adına tescil edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro sırasında tescil dışı bırakıldığı, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazanmayı sağlayacak süreyi doldurmadığı ve imar planı kapsamında kaldığı gözetilerek, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve taşınmazın Hazine adına tesciline dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/826 E., 2023/862 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/290 E., 2020/498 K.

Taraflar arasındaki kadastro harici bırakılan yerin tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan, babasına ait 1435 parsel bitişiğindeki yaklaşık 10.000 m2 alanlı taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle, Kayabaşı Mahallesinde tapulama çalışmalarının 1972 yılında yapıldığını, dava konusu taşınmazın 1980 tarihli imar planı bulunduğundan kazandırıcı zamanaşımıyla edinime uygun yerlerden olmadığını bildirerek haksız davanın reddine, taşınmazın TMK'nın 713/6 ncı maddesine göre Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; zilyetlikle kazanım şartlarının gerçekleşmediğini, vekil edeni aleyhine husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddi ile ilgili kamu tüzelkişileri ... ile İSKİ Genel Müdürlüğüne davanın ihbarını istemiştir.

3.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması sebebiyle tespit dışı bırakıldığını, 3402 sayılı Yasa'nın 14 ve 17 nci maddesinde yer alan olumlu/olumsuz koşulların araştırılması gerektiğini, belirtip davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Bakanlıkça 29.07.1980 tarihinde onaylanan 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropolitan Alan Nazım İmar Planı kapsamında kalmış olmak ile imar planı içerisine alınma tarihine kadar imar ve ihyanın tamamlanarak 20 yıllık sürenin dolmadığı, imar-ihya ve zamanaşımı zilyetliği ile kazanım koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine, fen bilirkişinin 26.11.2019 tarihli rapor ve krokisinde (A), (B), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen 7.054,70 m2 alanın TMK m. 713/6 gereğince Hazine adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen bir ret kararının Yargıtay 16. Hukuk Dairesince incelenerek eksik, inceleme nedeniyle bozulduğunu, bu kararın emsal niteliğe sahip olduğunu, Kadastro Kanunu'nun 17 nci maddesi anlamında değerlendirilebilecek imar planının bulunmadığını, rezerv alanı ilanının mülk edinme koşullarını ortadan kaldırmayacağını, bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, taşınmazın Hazine adına tescilinin kanuna aykırı olduğunu bildirerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu yerin 766 sayılı Yasa'nın 2 nci maddesi gereği tescil harici bırakıldığı, taşınmazın Sazlıdere Barajı kısa mesafeli koruma alan sınırı içinde kaldığı, 1970 yılında koruma alanı kapsamına alındığı 1984 yılına kadar kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi dolmadığına, dava konusu taşınmazda zirai amaçlı kullanımın 2008-2019 yılları arasında olduğunun bilirkişi heyetinin bilimsel verilere dayalı raporunda bildirildiğine göre, davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığından yazılı şekilde davanın reddi ile TMK’nın 713/6 ncı maddesi uyarınca Hazine adına tescile karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi, İSKİ İçmesuyu Havzaları Yönetmeliği,

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Çekişmeli taşınmaz bölümünün 1972 yılında yapılan kadastro sırasında 766 sayılı Kanunu'nun 2 nci maddesi gereğince tescil harici bırakıldığı anlaşılmıştır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.