Logo

1. Hukuk Dairesi2023/4958 E. 2025/2408 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında kızlarına yaptığı satış işleminin muvazaalı olup olmadığı ve davalıların daha önce mirastan feragat etmeleri nedeniyle mirasçılık sıfatlarının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dosya kapsamındaki deliller ve tanık ifadeleriyle birlikte, davalıların mirastan feragat etmelerine rağmen satış işleminin muvazaalı olduğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle, davacının temyiz itirazlarının reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/627 E., 2023/865 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/449 E., 2022/619 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle süre, temyiz şartları ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.05.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalılar vekili gelmedi. Yokuluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakanları ...'in 19.04.2018 tarihinde adına kayıtlı 353 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlere ilişkin davalılar lehine satış işlemi gerçekleştirdiğini, ancak gerçekte bunun bir satış değil bağış işlemi olduğunu, bu bağımsız bölümler için herhangi bir bedel ödenmediğini, söz konusu satış işleminin muvazaa nedeniyle, gizli bağış işleminin ise şekil şartlarını taşımadığından geçersiz olduğunu, ayrıca davalıların ortak murisle Trabzon .... Noterliğinde 01.12.1998 tarih ve 44457 yevmiye numarası ile ivazlı feragat sözleşmesi yaptıklarını, karşılığında da aynı ada parselde bulunan 1, 14 ve 15 nolu bağımsız bölümlerin kendileri adlarına tescil olduğunu, bunun sonucu olarak davalıların muris ...'in mirasçısı olamayacaklarını, davalıların paylarını aldıkları ve mirastan feragat ettiklerinden babalarının mirasından muvazaalı olarak fazladan pay elde etmelerinin de hakkın kötüye kullanılmasını teşkil edeceğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar; cevap dilekçesi sunmamış, savunma getirmemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının ifadelerinden murisin amacının mal kaçırma olmadığı kanaatinin oluştuğu, mal kaçırma amacının açık bir şekilde ispat edilemediği, davacının sadece muris muvazaası hukuki sebebine dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, Kanun'un olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesi ile; dava dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdüğü iddialarını yineleyip, İstinaf Mahkemesince istinaf sebeplerinin tek tek irdelenip gerekçelendirilerek karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edildiğini ve istinaf sebebi olarak gösterdikleri hususların hiçbirinin değerlendirilmediğini, tanıkların yeniden dinlenerek duruşma icrası ile inceleme talepleri konusunda bir karar verilmediğini, İstinaf Mahkemesinin murisin sağlığında davacı tarafa taşınmaz devretmek suretiyle paylaştırma kastıyla hareket ettiği, yani mal kaçırma gayesinin bulunmadığı şeklinde bir değerlendirmede bulunduğunu, bu iddianın ne yargılama aşamasında davalılar tarafından gündeme getirildiğini, ne de Yerel Mahkeme kararının gerekçeleri arasında yer aldığını, tanık beyanlarının İstinaf Mahkemesince ısrarla görmezden gelindiğini, davalıların mirastan feragat etmekle mirasçılık sıfatlarının son bulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Akçaabat Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/1228 Esas, 2020/1122 Karar sayılı veraset ilamına göre; 1941 doğumlu mirasbırakan ...'in 13.11.2020 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğlu ..., davalı kızları ... ve ..., dava dışı oğlu ... ile eşi ...'nin kaldıkları, murisin, adına kayıtlı dava konusu 353 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerini 19.04.2018 tarihli satış işlemi ile eşit paylarla davalı kızlarına temlik ettiği, temyiz aşamasında sunulan 05.05.2025 tarihli beyan dilekçesi ve ekindeki Akçaabat 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/764 Esas, 2024/544 Karar sayılı kararından ise yukarıda bahsi geçen veraset ilamının iptaline karar verildiği, murisin mirasçıları olarak oğulları ... ve ... (7'şer pay ile) ile kızları ... ve ...'nin (1'er pay ile) kaldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 435,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.