Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5003 E. 2024/5535 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazda vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekil edenin taşınmazı devretmekten bilgisi olduğu, vekilin talimata uygun hareket ettiği ve zararlandırma kastının kanıtlanamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1806 E., 2023/1387 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/514 E., 2021/538 K.

Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalının dedesi olduğunu ve bir süre birlikte yaşadıklarını, sağlık sorunları olduğundan davalının ve dava dışı eşi ...'in davacıya yardımcı olduklarını, davacının 2013 yılında 81 yaşında olduğunu, Eskişehir 4. Noterliğinin 11.02.2013 tarih ve 04876 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile davalının eşi ...'i köydeki tarlaların alım satımı ile ilgili yetkilendirdiğini ancak iyi niyetinden yararlanarak Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, Akçağlan Mahallesi, 1034 ada 556 sayılı parselin (yeni 13459 ada 21 parsel) 1/2 payını ...'e devrettiğini, vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davalının yaklaşık 30 yıldır davacı ile birlikte yaşadıklarını ve taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını, iddianın gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dede-torun olan davacı ile davalının dava konusu taşınmazı doğrudan tapu müdürlüğüne giderek davalıya satma imkanı varken taşınmazı satmak için davalının eşi olan dava dışı ...’e vekalet vererek ...’nin eşi olan davalıya taşınmaz bedelinin 10 kat aşağı bir bedelle vekalet yoluyla satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davalı tanıklarının davacının rızası ve bilgisi dahilinde taşınmazın davalıya satıldığına dair beyanlarına itibar edilmediği, davacının gelini olan dava dışı ...’i 11.02.2013 tarihli vekaletname ile vekil kıldığı, davaya konu taşınmazın 12.03.2013 tarihli satış akdi ile davalıya temlik edildiği ancak satışın yapıldığı konusunda vekil edenin bilgilendirilmediği, taşınmazların gerçek değerinin altında bedel ile temlik edildiği, satış bedelinin vekil edene ödenmediği, taşınmazların gerçek değerinin altında bedelle devredilmesi karşısında vekalet sözleşmesinden kaynaklı sadakat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmediği, öte yandan vekil ile kayıt malikinin karı-koca oldukları, kayıt maliki davalı ...’in vekil ....’in vekâlet görevini kötüye kullandığını bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olduğu, davacıyı zararlandırmak kastı ile el ve iş birliği içerisinde hareket ettikleri, davalı tarafın yemin teklifinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin içeriğini yineleyerek İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, iddiaların ispatlanamadığını, yemin deliline başvurması gereken tarafın davacı olduğunu, tanık beyanlarına itibar edilmediğini, yargılama ile hükmün çelişki içerdiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kayıt maliki iken çekişmeye konu taşınmazdaki 1/2 payını torunu olan davalıya vekil aracılığıyla devrettiği, temlik işleminin lehine tasarrufta bulunulan davalının eşi tarafından gerçekleştirildiği, davacı ve davalı tanık anlatımlarından vekil edenin çekişme konusu taşınmazı iradi olarak devrettiği, taşınmazdaki payın devrinden bilgisi olduğu, vekilin talimata uygun olarak devir işlemini gerçekleştirdiği, zararlandırma kastının kanıtlanamadığı, her ne kadar taşınmazın gerçek değerinin altında bir bedelle tapuda devri sağlanmış ise de akit tarihinde ve akitte gösterilen değer tutarında davalı tarafından devirden bir gün önce kredi çekildiği, kredinin taşınmaz için çekilmediği ve talimata aykırı hareket edildiği hususlarının kanıtlanamadığı, her ne kadar vekâletnamenin resmi ve teknik işler için verildiği iddia edilmiş ise de vekil edenin yaşı ve sosyal durumu gözetildiğinde bu iddiaya itibar edilemeyeceği, davacı tarafın tanıklarının davanın kabulünde menfaatleri olan çocukları olduğu, diğer yandan davada dayanılan vekâlet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasında aranan yasal koşullarının gerçekleşmediği, davadaki iddianın TMK'nın 6. maddesi ve HMK'nın 190. maddesi uyarınca kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını, vekalet yetkisinin kötüye kullanıldığını, bedelinin 10 kat aşağı bir bedelle vekalet yoluyla satmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalının çektiği iddia ettiği kredinin taşınmazın satın alımına dair bir kredi olmadığını ve davalının bankadan kredi kullanmak suretiyle aldığı parayı davacıya ödediğine dair bir delilin olmadığını, tapuda arsa olarak görülen taşınmazın üzerinde zemin + 4 katlı yapı olduğunu, Eskişehir ilinin merkezinde satışın ve tescilin yapıldığı tarihte 26.000 TL'ye 5 katlı binayı satın almanın mümkün olmadığını, dolayısıyla satın alan ile vekil arasındaki çıkar ilişkisi, satışın gerçek değerinin çok çok altında gösterilmesi, vekilin sadakat yükümlülüğüne aykırılığı, satış bedelinin davalıya verilmemesine göre davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1 ve 506. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 ve 3. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi,

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.