"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/158 E., 2023/39 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava konusu 14 nolu bağımsız bölümün, murisi ....’ın 26.12.1995 tarihinde ölümüyle mirasçılarına kaldığını, davalılar dışında kalan tüm mirasçıların paylarını bedelini ödemek suretiyle devraldığını, buna karşın taşınmazın 1/3'er oranda kendisi ve davalılar adına tescil edildiğini, davalıların çekişmeli konuttaki paylarının 1/7'şer, kendi payının 5/7 oranında olması gerektiğini ileri sürerek tapu iptali-tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar; zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, ayrıca davanın tapu iptaline yönelik olduğunu, davacının tek başına dava açma ehliyeti olmadığını, diğer hissedarların herhangi bir şekilde hak devrinin söz konusu olmadığını, taşınmazın tüm masraf ve giderlerinin davacı ve taraflarından eşit olarak ödendiğini, davacının taşınmazda kendilerinden fazla hakkı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; ... Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 11. maddesi gereğince hak sahipliğinin satışı ve devri mümkün olmadığından mirasçılardan birinin diğeri lehine feragat etmesinin de söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 18.09.2017 tarihli ve 2015/1155 Esas, 2017/4366 Karar sayılı kararı ile; üçüncü kişilere devrin yasaklandığı, ancak mirasçıların birbirlerine miras paylarını devrine ilişkin yasal bir engel bulunmadığına değinilerek muris....’ın tüm mirasçılarının davada yer alması sağlanarak davacı lehine miras haklarından feragat eden mirasçıların paylarına isabet eden bedellerin kim tarafından ödendiği, bir başka ifadeyle kurum tarafından hangi mirasçıların borçlandırıldığı ve bu bedellerin kim tarafından ödendiği açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 09.02.2023 tarihli ve 2018/158 Esas, 2023/39 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, ... İşleri Müdürlüğüne verilmiş 05.11.2018 tarihli dilekçe ile mirasçıların kişi başına 1.500,00 TL karşılığında davacı lehine feragat ettiklerini beyan ettikleri, yine davalıların feragatname başlıklı belgelerde ....'ın ölümü nedeniyle adlarına intikal edecek olan haklardan kayıtsız ve şartsız olarak feragat ettikleri gerekçesiyle davacı lehine miras haklarından feragat eden mirasçılar yönünden davanın kabulüne; yapılan Adli Tıp Kurumu incelemesi ile muris ....'ın mirasçılarından davalılar ... ve ...'ın ilgili feragatnamelerdeki imzaların bu kişilerin eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle anılan kişilerin her birine düşen paylar yönünden tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı adına tescile karar verilmesine rağmen davanın kısmen kabul kısmen reddi şeklinde bir karar verilmesi, kısmen kabul kısmen ret oranında yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı ... ile ... yönünden talebin tam olarak kabul edildiği ve karara göre tapudaki pay durumu değiştiğinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerekçenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafından iddiasının ve ödeme yaptığının kanıtlanamadığını, paylara ilişkin hesaplamanın hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi halinde dava konusu taşınmazın iptal edilmesi gereken payının daha az olduğunu, davalılara ait olduğu iddia edilen imzaların vekili olduğu davalılara ait olmadığını, imza incelemesi yapılması gerektiğini, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretine ilişkin hükümlerin de hatalı olduğunu, davalılar ... ve ... dışındaki diğer davalılar aleyhine hüküm kurulmamasının hukuka aykırı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
7269 sayılı Kanun.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1917 doğumlu muris ....'ın 26.12.1995 tarihinde ölümü ile geride davacı oğlu ...., davalı çocukları ... ve ... ile dahili davalı çocukları .... ve muristen önce ölen oğlu ...'nin mirasçıları ...,...,. ... ve ....'in (.....'in de yargılama sırasında ölümü üzerine ... ve ....'nın) mirasçı olarak kaldıkları, çekişme konusu 14 numaralı bağımsız bölümün 13.11.2006 tarihinde kat mülkiyeti tesisi ile dava dışı Hazine adına tescil edildiği, 05.06.2008 tarihinde ise 7269 sayılı Kanun'a göre tahsis işlemi ile hak sahibi kabul edilen davacı ..., davalılar ... ve ... adlarına 1/3'er paylarla tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtmek gerekir ki; ... Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmelik’in 11. ve 13. maddeleri gereği, üçüncü kişilere devir yasaklanmış ise de mirasçıların birbirlerine miras paylarını devrine ilişkin yasal bir engel bulunmadığı gözetilerek temyizen incelenen Mahkeme kararının, miras payından feragat eden bir kısım mirasçılar yönünden davanın kabulü ile tapu iptal-tescile ve feragatnamelerdeki imzaların davalılar ... ve ...'nın eli ürünü olmadığından bahisle anılan davalılar yönünden tapu iptal-tescil talebinin reddine ilişkin hüküm yönüyle bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin değinilen kısma ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Ancak somut olayda; muris ....'ın ölümü ile çocuklarının her birinin 1/7 (21/147); muristen önce ölen oğlu ...'nin çocuklarının ise 3/147'şer pay sahibi olduğu, dava konusu taşınmazın 7269 sayılı Kanun gereği davacı ile davalılar ... ve ... adına 1/3'er paylarla tescil edildiği, bir kısım davalılar yönünden tapu iptal-tescil talebi kabul edildiğine göre davalılar ... ve ...'nin kendi yasal miras payları olan 21/147'şer payları ile tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilen davalılar ... ve ...'nın 3/147'şer paylarının yani toplamda 48/147 payın davalılar ... ve ... (her birinde 24/147'şer pay) üzerinde bırakılması; geriye kalan payların (başka bir deyişle, tapu iptali-tescile karar verilen mirasçıların fazladan davalılar adına kayıtlı olan payları toplamı 50/147 payın) davacı adına iptal-tesciline karar verilmesi gerekirken, davacı adına fazladan pay devrine neden olacak şekilde karar verilmesi ve buna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değildir.
6. Hal böyle olunca; yukarıda değinildiği üzere tapu iptali-tescile karar verilmesi ve bu kapsamda yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmektedir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ile davalılar .... ve .... vekilinin değinilen yönden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.