"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1620 E., 2023/189 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kadirli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/194 E., 2019/562 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 18.02.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Davetiye tebliğine rağmen davalılar gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Osmaniye ili, Sumbas ilçesi, ... köyü, 102 ada 207 ve 209 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan dedesi ... ile kardeşi ... ... zilyetliğinde iken taşınmazlarda pay satışları yapıldığını, satışlara ilişkin satış senetleri bulunduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında 209 parselde tüm mirasçılara eşit şekilde pay verildiğini, 207 parsel sayılı taşınmazın ise ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazlardaki pay dağılımının yeniden düzenlenmesini, fazla pay verilen davalılar adına kayıtlı payların tapu kayıtlarının iptali ile gerçek miktarların yazılmasına karar verilmesini istemiş, bilahare dava konusu 207 parsel yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiş, ... ... oğlu ...'nın diğer mirasçıları davaya muvafakat etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ...; mirasçılar arasında davacının bahsettiği satış senetleri nazara alınarak harici ve rızai taksim yapıldığını, taksim sonucu parsel malikleri adına taşınmazların tescil edildiğini, davanın yersiz olduğunu belirterek reddini savunmuş, diğer davalılar savunma getirmemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu 102 ada 207 parsel yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, davacının dayandığı senetlere itibar edilmek suretiyle dava konusu 102 ada 209 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptal-tescile karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte, davacının dayanağı satış senetlerinin uygulanıp mahalli bilirkişiden sorulup ayrıntılı beyanların zapta geçirildiği, keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişisi rapor ve ek raporlarında da senetlerin gerekçeli biçimde değerlendirilip buna göre hisse dağılımı yapıldığı, bu haliyle fen bilirkişisi raporunun hükme esas alınmasının usul ve yasaya uygun bulunduğu, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan taksim neticesinde davacının amcasının 209 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacının babası ...'a bıraktığını, yargılama sırasında yapılan bütün itirazlara ve beyanlara rağmen dava dilekçesinde belirtilen hususların dikkate alınmadığını, hesaplamanın yanlış yapıldığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Osmaniye ili, Sumbas ilçesi, ... köyü, temyize konu 102 ada 209 parsel sayılı, 32.076,90 metrekare yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle, paydaşlardan ...'in taşınmazdaki payına karşılık başka parselden yer aldığı belirtilerek 1/40'ar paylarının Gülendam ... ile ..., 5/40 payının ... ve 15/40 payının ... adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtmek gerekir ki; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince de hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır.
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince, fen bilirkişi raporunda yapılan pay dağılımı esas alınmak suretiyle hüküm kurulduğu halde, davalılardan ...'ın payının maddi hata sonucu yanlış yazıldığı, bu durumun hükmün infazında tereddüt yaratabileceği anlaşılmakta ise de anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan "357/2880" ibaresinin hüküm yerinden çıkartılarak yerine "420/2880" ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davacı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz edilen davalılardan alınmasına,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.