Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5370 E. 2024/6013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacıya verilmek üzere düzenlenen köy senedi ile rehin edildiği iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi tapusuz taşınmazlar üzerindeki rehin işlemlerinin zilyetliğin devri ile kurulabileceği, davacıya zilyetliğin devredildiğine dair bir ispat bulunmadığı ve davalının taşınmaz üzerindeki zilyetliğini murislerinden devraldığı, ayrıca taraflar arasında imzalanan taksim sözleşmesi ile taşınmazın davalıya bırakıldığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2023 E., 2023/606 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/33 E., 2021/96 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilip Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ile kardeş olduklarını, muris babaları... tarafından 20.03.1986 tarihli köy senedi ile davalının düğün masraflarında kullanılmak üzere bir miktar para verildiğini, bu paranın babalarının sağlığında ya da vefatından sonra ödenmemesi halinde davalının 158 ada 195 parsel sayılı tarlasını kendisine vermeyi taahhüt ettiğini, söz konusu köy senedinde yazılı borcun ödenmediğini ve taahhüt edilen tarlanın kadastro tespitinde davalı adına tescil edildiğini, ancak taşınmazın verilmediğini, davalının taahhüt etmesine rağmen vermemesinin hiç bir hukuki gerekçesinin olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; rehin senedinden haberdar olmadığını, babasının o dönem yaşlı olup korkutularak senet yaptırılmış olunabileceğini, davacının agresif ve sinirli olduğunu evliliği için alınan eşyaları balta ile kırdığını, dava konusu yerin ise davacı tarafından köy senedi ile kendisine verildiğini, davacıya borcu olmadığı aksine eşyalara zarar verdiğinden onun kendisine borcu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

KDZ. Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 07.07.2021 tarihli 2018/33E., 2021/96K. sayılı kararı ile, dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde tapusuz iken taşınır mal niteliğinde olduğu, taşınır mallarda rehin zilyetliğin teslimi ile kurulabileceği, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarından dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilmediği, bu haliyle rehnin dava konusu taşınmaz üzerinde kurulmadığı, davacıya mülkiyetin geçişine ilişkin anlaşmanın geçersiz olduğu, davacı ile davalı ve murisleri... arasında köy muhtarlığı tarafından onaylanan 27.07.1988 tarihli ölünceye kadar bakma akdi imzalandığı, bu akde göre muris...'ın tüm tapulu-tapusuz taşınmazlarını davacı ve davalıya verdiği, tarafların aralarında imzaladığı 27.07.1988 tarihli anlaşma ile bu taşınmazları paylaştığı ve dava konusu taşınmazın davalıya bırakıldığı, 30 yılı aşkın süredir davalının zilyetliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; taşınmazın muristen geldiğinin ve rehin senedinde bahsi geçen yer olduğunun sabit olduğunu, 27.07.1988 tarihli senetlere ilişkin taksim hususunda dava dışı taşınmazlar incelendiğinde, tarafların taşınmazların tamamına malik olmadıkları, kız kardeşleri ile hissedar olduklarını, dava konusu yerin davalı adına müstakilen tescil edildiğini, taşınmazın bulunduğu mevkide muristen kalan başka bir taşınmazın daha olduğunu, rehin senedi başlıklı belgenin hatalı değerlendirildiğini, gerçek iradenin incelenmediğini, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 09.06.2023 tarih 2021/2023 E., 2023/606 K. sayılı kararı ile; tapusuz taşınmazların menkul mal hükümlerine tabi olup yanlar arasındaki uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözümleneceği, taşınmazın muristen geldiği, muris öldükten sonra ve yine taraflar arasındaki taksim sözleşmesine göre davacının dava konusu taşınmazdaki zilyetliğini davalıya devrettiği, taşınmazın davalının zilyetliğinde olduğu, dava konusu taşınmazın murisin terekesinden çıktığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri.

3. Değerlendirme

Zonguldak ili, .... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 158 ada 195 parsel sayılı 8.723,43 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazın senetsizden, ırsen intikal ve taksimen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinden davalı ... adına tespit edildiği, dava açılmadığından tespitin 04.06.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

....