"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/633 E., 2023/864 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/339 E., 2022/282 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ..., ve .... murisleri ...'dan kalan taşınmazların taksim edildiğini, buna göre kadastro sırasında Sivas ili, .... ilçesi, ... köyünde kain 113 ada 3 parselin davacı ... adına tespiti gerekirken davalı ...'ün babası ve davalı Hazine adına; 113 ada 5 parselin davacı ... adına tespiti gerekirken davalı Hazine adına; 102 ada 35 parselin davacı ... adına tespit edilmesi gerekirken davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek 113 ada 3 parselin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına; 113 ada 5 parselin tapu kaydının iptali ile davacı .... adına; 102 ada 35 parselin tapu kaydının iptali ile davacı .... adına tescilini talep etmiştir.
2. Ön inceleme duruşmasında davacı....'nin 113 ada 5 parsele yönelik davasının tefrikle 2017/148 Esasa, davacı ...'nın 102 ada 35 parsele yönelik davasının tefrikle 2016/307 Esasa, davacı ...'un 113 ada 3 parsele yönelik davasının ise tefrikle eldeki 2017/147 Esasa kaydına karar verilmiştir.
3. Davacı ... vekili; dava konusu 113 ada 3 parsel maliki davalı ...'ün babası... mirasçılarını davaya dahil etmiş, akabinde 19.04.2019 tarihli keşifte davacı ... vekili asıl dava konusu ettiği yerin 5 parsel içinde kaldığını, dava dilekçesinde maddi hata yaptıklarını belirtmiş, davacı ... vekili 25.04.2019 tarihli ıslah dilekçesiyle eldeki davayı Hazinenin malik olduğu 113 ada 5 parsele yönelik ıslah etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; 113 ada 3 parsel malikinin Hazine değil şahıslar olduğunu, 113 ada 5 parselin ise ham toprak olarak Hazine adına tescilinin doğru olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, özel mülkiyete elverişli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... ... cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul ettiğini, ancak taraflarla akraba olduğunu, kadastroda sorumluluğu olmadığını, işlemin bilgisi dışında gerçekleştiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2019 tarihli ve 2017/147 Esas, 2019/626 Karar sayılı kararı ile; 113 ada 5 parsel içinde dava konusu (A) harfli alanın ziraat bilirkişileri tarafından tarım arazisi niteliğinde olduğu bildirilmiş, dinlenen tutanak bilirkişileri, mahalli bilirkişilerden ... ve tanıkların taşınmaz bölümünün davacının babası tarafından ekilip biçildiğini, sonrasında davacının ekip biçtiğini beyan etmiş iseler de jeodezi bilirkişisinin 25.04.2019 tarihli raporunda 113 ada 5 parsel içinde dava konusu (A) harfli alanda 1961, 1973 ve 2005 tarihli hava fotoğrafında imar-ihya faaliyeti ve kullanım gözükmediğinin belirtildiği, mevcut jeodezi raporuna göre davanın ispat edilemediği gerekçesiyle 5 parsele yönelik davalı Hazine aleyhine açılan davanın reddine, dava konusu 5 parselin maliki olmadıkları gerekçesiyle davalı ... ... mirasçıları yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. KALDIRMA KARARI VE KALDIRMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Kaldırma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 26.05.2021 tarihli kararıyla; aynı dilekçe ile davacı ... tarafından 5 parsele yönelik açılan dava konusu yerin eldeki davadan farklı yer olduğu, ziraat bilirkişi heyetinin 5 parsel içinde eldeki davaya konu yerin tarım arazisi olduğunu, mahalli bilirkişilerin yerin 50 yıldır kullanıldığını beyan ettikleri, Dairenin geri çevirme kararı ile dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğraflarının incelenip jeodezi bilirkişisinden ek rapor alınmasının istenmesi üzerne jeodezi bilirkişisi ...'nın ek raporunda 1961 ve 1966 tarihli hava fotoğraflarında kullanım olmadığının, 1973 ve 1986 tarihli hava fotoğraflarında kısmen imar-ihya gözüktüğünün bildirildiği, Mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olmadığı, hükme dayanak raporların yetersiz ve çelişkili olduğu gerekçesiyle davacının Hazine ile davalı ... aleyhine dava açtığı, sonradan müteveffa... mirasçılarını (davalı ...'nın da dahil olduğu) davaya dahil ettiği, haklarında verilen ret kararının istinaf edilmediği, karar başlığında davalı Hazine dışındaki davalıların ... mirasçıları olarak belirtilmesi maddi hatadan kaynaklandığından kaldırma nedeni yapılmadığı belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkmesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı doğrultusunda yeniden keşif yapıldığı, mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın evveliyatında davacının babası ...'a ait olduğunu, ...'in taşınmaza 50 yıl arpa, buğday ektiğini, babasının sağlığında taşınmazlarını çocuklarına paylaştırdığını, dava konusu taşınmazı da davacıya verdiğini beyan ettikleri, taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarını inceleyen jeodezi bilirkişisinin raporunda da dava edilen kısımların eski tarihli hava fotoğraflarında kullanıldığının bildirildiği, ziraat bilirkişileri raporunun da davacının iddiasını teyit ettiği, davacı lehine iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 5 parselde davalı Hazine adına kayıtlı tapu kaydının (A) harfli 5.397,26 m2'lik kısmının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
V. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; jeodezi bilirkişisinin raporunda 1961, 1973 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu alanın sınırlarının belirgin ve kullanım görüldüğünün bildirildiği, ziraat bilirkişi raporunda dava konusu alan ile arta kalan kısım arasında eğim, bitki örtüsü ve toprak yapısı bakımından farklılık olduğunun, iddia edilen alanın evveliyatından beri tarım arazisi olduğunun bildirildiği, buna göre İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın isabetli olduğu, ancak İlk Derece Mahkemesinin ilk kararında davalı ... yönünden davanın reddine karar verildiği hâlde kaldırma sonrası bu davalı yönünden herhangi bir karar verilmediği, yine karar başlığında ... mirasçıları olarak belirtilen kişilerin yazılmasının da maddi hatadan kaynaklandığı, hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gerekçesiyle davalı Hazinenin istinaf başvurusunun belirtilen nedenlerle kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davalı ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, davalı Hazine yönünden davanın kabulüne, dava konusu 113 ada 5 parselde (A) harfli 5.397,26 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kaldırma kararı öncesi ve sonrasındaki hükümlere esas alınan jeodezi bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olduğunu, kaldırma öncesindeki raporda 1963, 1973 ve 2005 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu alanda kullanım görülmediği bildirildiği hâlde, kaldırma sonrası alınan jeodezi bilirkişi heyeti raporunda taşınmaz bölümünün 1961, 1966, 1973 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında kullanıldığına dair çelişkili kanaat bildirildiğini, raporlar arasındaki farklılığın nedeninin bildirilmediğini, ek rapor alınması taleplerinin karşılanmadığını, (A) harfli kısımda uzun yıllar tarım yapılmadığını, ziraat bilirkişi raporunun hükme elverişli olmadığını, davacının ve murisinin belgesizden edindiği taşınmaz miktarının araştırılmadığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri ile Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi uyarınca açılan kadastro öncesi imar-ihya, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve taksim nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Dosya kapsamından; dava konusu Sivas ili, .... ilçesi, ... köyünde kain 113 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 26.05.2006 tarihinde senetsizden, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu gerekçesiyle 63.166,12 m2 yüz ölçümü ham toprak vasfında davalı Hazine adına tespit edildiği, 08.08.2006 ilâ 07.09.2006 tarihleri arasındaki askı ilân süresi içerisinde dava açılmaması üzerine tespitin 08.09.2006 tarihinde kesinleşerek taşınmazın Hazine adına tescil edildiği, aynı dava dilekçesi ile davacı ... ve ... ...'ın dava konusu 5 parsel üzerindeki bir kısım yerler hakkında murisleri ...'dan kaldığı ve taksimle kendilerne düştüğü gerekçesiyle dava açtıkları, fen bilirkişisi Yasin Kaplan'ın 06.11.2020 tarihli raporu ve ekli krokisine göre; davacı ...'un dava konusu ettiği (A) harfli 5.397,26 m2'lik yer ile aynı 5 parsel hakkında davacı ...'nin tefrik edilen 2017/148 Esas sayılı dosyada dava konusu ettiği (A) harfli 7.523,74 m2'lik kısımların 5 parsel içinde birbirinden farklı yerler olduğunun bildirildiği, davacı ...'nin aynı dilekçe ile aynı parsel hakkında aynı sebebe dayanarak farklı yer hakkındaki davasının Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2020 tarihli ve 2017/148 Esas, 2020/204 Karar sayılı kararı ile; 5 parsele yönelik taksim olgusu ispatlanamadığından aktif dava ehliyeti yokluğundan reddedildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.
2. Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli değildir. Birinci kaldırma kararı öncesinde İlk Derece Mahkemesince jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ...'nın 25.04.2019 tarihli kök ve 27.05.2019 tarihli ek raporlarında dava konusu taşınmaz kısmının 1961, 1973 ve 2005 tarihli stereoskopik (çift) 6 adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi sonucunda dava konusu kısımlarda imar-ihya ve tarımsal kullanım bulumadığının bildirildiği, ilk istinaf incelemesi sırasında Bölge Adliye Mahkemesinin geri çevirme kararı üzerine tanzim edilen aynı bilirkişi ...'nın 22.04.2021 tarihli ek raporunda ise 1961, 1966, 1973 ve 1986 tarihli çift hava fotoğraflarının incelenmesinde 1961 ve 1966 tarihli hava fotoğraflarında taşınmazda tarımsal faaliyet bulunmadığının, ilk raporlarıyla çelişkili olarak 1973 ve 1986 tarihli hava fotoğraflarında kısmen kullanım görüldüğünün bildirildiği, temyize konu karara dayanak olan farklı jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi heyetinin 04.11.2021 tarihli raporunda ise 1961, 1966, 1973 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarının değerlendirilmesi sonucunda dava konusu kısmın 5 parsel ham toprak ile arasında ayırt edici sınır olduğu ve kullanıldığı kanaati bildirilmiş ise de bu 04.11.2021 tarihli raporun tanziminde tek resim yöntemine göre sadece kadastro paftasının tek hava fotoğrafıyla çakıştırılmasıyla yetinildiği, 04.11.2021 tarihli son jeodezi fotogrametri heyet raporunun, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ...'nın 25.04.2019, 27.05.2019 ve 22.04.2021 tarihli stereoskopik yöntemle tanzim edilen önceki kök ve ek raporlarıyla çeliştiği, ziraat mühendisi bilirkişi heyetinin 16.11.2021 tarihli raporunda 5 parsel içindeki dava konusu (A) harfli kısmın toprak yapısı ve bitki örtüsü yönünden arta kalan kısımdan ayrıştığı, 5 parselin arta kalan alanının toprak yapısının kaba, bitki örtüsünün ise bölge meralarında görülen vejetasyondan (Geven, kekik, koyun yumağı, sütleğen, vb) ve çalı formundaki (Karamuk, kuşburnu, alıç, vb.) bitkilerle kaplı olduğu bildirildiği hâlde taşınmazın öncesi itibariyle mera olup olmadığı ya da meradan açılıp açılmadığının tespit edilmediği, komşu 114 ada 34 ve 27 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının ve tescile dayanak evrakın ve ... ... tarafından aynı parseldeki farklı yer hakkında açılan ve eldeki davadan tefrik edilen Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/148 Esas sayılı dosyanın getirtilmediği anlaşılmaktadır.
3. Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, dava konusu bölüme ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmaz bölümünün bulunduğu köyü/mahalleyi/mevkiyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafları bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait (bulunmadığı taktirde bulunan tüm hava fotoğrafları getirtilerek) stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tutanakları ve var ise dayanağı belgeler (vergi kaydı, tapu kaydı vb.) temin edilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili ve idari merciler tarafından 4753, 5618 ve 4342 sayılı Yasalar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı ilgili mercilerden sorulup saptanmalı, mera tahsis kaydı var ise mera tahsis kaydı ve dayanağı haritalar getirtilip uygulanmalı, dava konusu taşınmazın mera tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmelidir.
4. Dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra davada yararı olmayan, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, taşınmazın bulunduğu köye komşu köy halkından seçilecek yerel bilirkişiler, tanıklar, fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı ve keşifte mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde mera olarak kullanılan yerlerden olup olmadığı, kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında ayrı ayrı maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazın fiziksel yapısı, meyil durumu, taş ve toprak unsurundan hangisinin galip olduğu hususlarındaki gözlemi ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmeli ayrıca komşu taşınmazların toprak yapısı ile dava konusu taşınmazın toprak yapısı mukayese edilmeli ve bu fiziksel olgular da keşif tutanağına aynen geçirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, kadim veya tahsisli kamu orta malı mera olup olmadığı ya da meradan açılıp açılmadığı, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun bir zilyetlik bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, çekişmeli taşınmaz ile komşu taşınmazlar arasında toprak yapısı ve bitki örtüsü bakımından fark bulunup bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın bakiye 5 parsel ve komşu parsellerden ne şekilde ayrıldığı, aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmalı ve rapora taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş, komşu taşınmazlar ile aralarındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; jeodezi mühendisi bilirkişiden tespit tarihinden geriye 15-20-25 yıl öncesine ait çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine keşfi izlemeye, yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli ayrıntılı ve krokili rapor düzenlettirilmeli; dava konusu taşınmazın öncesinin mera olduğu saptandığı takdirde, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı göz önünde tutulmalı; mera olmadığı saptandığı takdirde ise tahsis ya da tespit tarihinden evvel davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.