Logo

1. Hukuk Dairesi2023/546 E. 2023/4249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında çocuklarına yaptığı taşınmaz devirlerinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın, davalı çocuklarına yaptığı taşınmaz devirlerinde mirasçılardan mal kaçırma kastının bulunduğuna dair delil bulunmadığı, mirasbırakanın sağlığında ekonomik sıkıntı içinde olmadığı ve davacı mirasçılarla ilişkilerinin davalı çocuklarına kıyasla daha uzak olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/773 E., 2022/1765 K.

DAVA TARİHİ : 05.03.2018

HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul / Tarafların istinaf başvurularının esastan reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/144 E., 2022/19 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından süresinde ve davalılar ... ve ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 12.9.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... vd. vekili Avukat ....ile diğer temyiz eden davalılar ... vd.vekili Avukat ... geldiler.Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ...ın 169,1703,547 ve 1775 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle davalı oğlu ...’e; 1487,837 ve 404 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle, 95 parsel sayılı taşınmazını ise ölünceye kadar bakım akdi ile davalı oğlu....’e; 147,1810,381,1926 parsel sayılı taşınmazlarını satış suretiyle davalı oğlu Hayrettin’e; 1423,1930 ve 1370 parsel sayılı taşınmazlarını ise satış suretiyle 1/3’er paylarla davalı oğulları ..., .... ve ....’e devrettiğini, yine mirasbırakanın bedelini ödeyerek satın aldığı 1433,1497 ve 121 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu .... adına, 268,405 ve 78 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ... adına, 1499 ve 141 parsel sayılı taşınmazları davalı oğlu ... adına, 383 parsel sayılı taşınmazı ise 1/2’şer paylarla davalı oğulları ... ve ... adına tapuya tescil ettirdiğini,yapılan tüm işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde saklı payları oranında belirlenecek olan bedelin taşınmazların devir tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, taşınmazların dava tarihinden önce üçüncü kişilere devredilmesi halinde, miras payları oranında bedellerinin işleyecek faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, davacıların iddialarının haksız ve yersiz olduğunu, mirasbırakanın demircilik işi ile uğraşıp 1994 yılında fiilen mesleğini bıraktığını, rahatsızlanması nedeniyle tarla ekim dikim ve hayvancılık işlemlerinin davalılarca yerine getirildiğini, 1423 parsel sayılı taşınmaz bedeli olarak 19.000,00 TL ve 11.000,00 TL’nin mirasbırakanın banka hesabına havale yapıldığını,1370 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan tarafından ihale ile satın alındığını, ancak ihale bedelinin davalılarca karşılanması nedeniyle taşınmazın davalılara iade edildiğini, diğer taşınmazların da mirasbırakandan bedeli karşılığı satın alındığını, davalıların maddi durumlarının iyi olup, üçüncü şahıslardan alınan taşınmazların bedellerinin davalılar tarafından ödendiğini,95 pasel sayılı taşınmazın ise ölünceye kadar bakım akdi ile davalı ...’e devredildiğini, mirasbırakanın koah hastası olup bakımı ve tedavisi gibi tüm işlemlerle davalı ...’in ilgilendiğini, mirasbırakanın geriye 7 adet değerli taşınmazının kaldığını ve mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.01.2022 tarihli, 2018/144 Esas, 2022/19 Karar sayılı kararı ile ; mirasbırakan tarafından satış ve ölünceye kadar bakım akdi ile devredilen taşınmazlar yönünden temliklerin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne; bedeli mirasbırakan tarafından ödendiği iddia edilen taşınmazlar yönünden iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen taşınmazlar yönünden iddialarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen taşınmazlar yönünden savunmalarını tekrarlayarak kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15.12.2022 tarihli ve 2022/773 E. 2022/1765 K. sayılı kararıyla; davacı tarafça dava konusu eski 1433, 268, 1497, 1499, 383, 405, 141, 78, 121 parsel sayılı taşınmazların tarafların mirasbırakanı ... tarafından bedelleri ödenerek satın alındığı, ancak davacı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla davalı oğulları adına tescil ettirildiği ileri sürülmüş ise de davacı tarafça bu hususun ispatlanamadığı,davaya konu diğer taşınmazların ise öncesinde mirasbırakan adına kayıtlı iken davalılar ile çeşitli tarihlerde yapılan satış sözleşmeleri ile ve yine dava konusu 667 ada 95 parsel sayılı taşınmazın davalı ... ile 2015 tarihinde yapılan ölünceye kadar bakma akdi ile davalılar adına tescil edildiği, devir tarihleri itibari ile mirasbırakanın herhangi bir ekonomik ihtiyacının olmadığı, zira mirasbırakanın üzerine kayıtlı çok sayıda taşınmazının bulunduğu, kendisine ait demir dükkanını işlettiği, her ne kadar demir dükkanının işletilmesinin 1990’lı yıllarda davalı oğullarına devredildiği anlaşılmış ise de mirasbırakanın kendisine ait dükkanının işletilmesinden herhangi bir gelir elde etmeyeceğinin düşünülemeyeceği, resmi senet örnekleri incelendiğinde bir kısım taşınmazların aynı tarihlerde tapuda satış gösterilmek sureti ile mirasbırakan tarafından davalılara devredildiği, davacılardan Nazmiye ile mirasbırakanın uzun yıllardır görüşmedikleri ve yine davacı ...'nin ise mirasbırakanla ilişkilerinin davalılar ile olduğundan daha uzak olduğu, dolayısı ile mirasbırakan ile davacılar arasındaki sosyal ilişkilerin davalılara nazaran daha soğuk olduğu, her ne kadar mirasbırakanın ölümünden sonra aktif terekesinde bir kısım taşınmazlar bulunduğu anlaşılmış ise de, devre konu olan taşınmazlar ile aktifte yer alan taşınmazların değerleri arasında fark bulunduğu, davaya konu olan ve ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ...'e devredilen 667 ada 95 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise, sözleşmenin yapıldığı tarihte mirasbırakanın kendisine ait evde eşi ile birlikte, davalı ...in ise aynı binanın başka bir bağımsız bölümünde yaşadığı, mirasbırakanın eşi olan ve tanık olarak dinlenen ...'ın beyanları itibariyle mirasbırakanın bakım ve ihtiyaçlarının eşi tarafından giderildiği, mirasbırakanın bu taşınmazları davacı mirasçı kızlarından mal kaçırma kastıyla davalı erkek evlatlarına devrettiği, İlk Derece Mahkemesince bu taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği; her bir davalı adına kayıtlı taşınmazların toplam değerine ve davacıların dava konusu taşınmazlardaki miras paylarına göre hesaplanan dava değerleri ve davacılar ile davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamasına göre ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar ... ve ... vekili duruşma istekli temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali tescil ve tenkis istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı

2. ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri

3.6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun (TBK) 611 inci 614 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar ile davalılar ... ve ... vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20'şer TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davacılar ... ... ... ve arkadaşları ile davacı ... ...'den ayrı ayrı ve 189,15’er TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davacılar ... ve ...’dan ayrı ayrı alınmasına, aşağıda yazılı 24.583,45 TL bakiye onama harcının davalı ...’dan, 17.697,94 TL bakiye onama harcının davalı ...’dan alınmasına,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 8.400,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı alınıp verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.