Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5679 E. 2024/1738 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan sınır uyuşmazlığı nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin belirlediği sınırın doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve bozma kararına uygun olarak, bilirkişi raporuna dayanarak belirlediği sınırın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/159 E., 2022/83 K.

DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili; ... Mahallesinde kain ... ada 4 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve müşterekleri adına tescil edildiğini, ancak çekişmeli taşınmazın bir bölümünün adlarına kayıtlı aynı ada 3 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğunu ileri sürerek irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve taşınmazın davacılar adına tescilini talep etmiştir.

Birleştirilen 2014/336 esas sayılı davada davacılar vekili; ... ada 3 parsel ile davalılara ait 208 ada 4 parselin birbirlerine sınır olduklarını, davalılara ait taşınmazın yaklaşık 40 m2'sinin kadastro tespit çalışmaları sırasında davalı parsel sınırları içinde kaldığını ileri sürerek davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili: davanın reddini savunmuştur.

III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI

1- Sürmene Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.01.2016 tarih, 2014/285 Esas, 2016/38 Karar sayılı kararıyla; tarafların aralarındaki müşterek sınırın bilirkişi raporunda kesik çizgiler ile gösterilen yer olduğu, tanık beyanları ve davalılardan ...'nın beyanlarının esas alınarak taraflar arasındaki sınırın karayemiş ağacı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 43,16 m2lik bölümün tapu kaydının iptali ile davacılar adına kayıtlı aynı ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2- Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2020 tarih, 2016/15779 Esas, 2020/1211Karar sayılı kararıyla; usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir. Onama ilamına karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 13.04.2021 tarih, 2020/9975 Esas, 2021/3661 Karar sayılı kararıyla; araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin sınır olarak tarif ettikleri karayemiş ağacı, muşmula ağacı, patika yol ve sınırı oluşturan taşın nerede olduğunun kroki üzerinde gösterilmediği, tarif edilen sınırların denetlenemediği, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından sınırın düz hat olarak devam ettiği hususunun belirtilmesine rağmen bilirkişi raporunda çelişki oluşturacak şekilde eğri çizildiğinin davalı tarafından beyan edildiği, keşif yapılmasının talep edildiği, karar düzeltme itirazlarının yerinde olduğu gerekçesiyle onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

3- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların arasındaki sınırın bilirkişi tarafından raporda gösterilen sınır olduğu, karayemiş ağacının davacılara ait kısımda kaldığı, muşmula ağacının davalılara ait kısımda kaldığı, mevcut taşın da ortak sınır olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen dava yönünden davanın kabulü ile bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 43,16 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ve ifrazı ile aynı yerde kain 208 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacılar adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; yeniden keşif yapılmadığını, eksik araştırmaya ve hatalı rapora dayanılarak hüküm kurulduğunu, davacı tanıklarından ...'nın muşmula ağacı ve karayemiş ağacının davalıya ait yerde kaldığını ifade ettiği, davacı tanıklarından ...'nın önceki keşifte vermiş olduğu ifadesinden farklı, çelişkili ifade verdiği, davacının beyanları esas alınarak davacının parselini genişletecek şekilde sınırın çizildiğini, iddianın ispatlanamadığını, yeniden keşif yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahalli bilirkişiler ...,... 'nun davacının akrabaları olduğunu, davacı tanıklarının beyanları arasında çelişki bulunduğunu, eksik incelemeyle hatalı karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan nedenlerle

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.03.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.

...