Logo

1. Hukuk Dairesi2023/5807 E. 2024/6053 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesiyle tek taşınmazını davalıya devretmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin fiil ehliyetinin yerinde olduğu, davalının bakma borcunu yerine getirdiği, davacıların murisin bakımına yeterince özen göstermedikleri ve murisin mal kaçırma kastının ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1235 E., 2023/1371 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/265 E., 2022/39 K.

Taraflar arasında muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların babaları muris ....'nin 11.06.2018 tarihinde 87 yaşındayken mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak davalıyla birlikte oturdukları ve tek malvarlığı olan dava konusu Tekirdağ ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 2978 parsel sayılı taşınmazı, Çorlu 2. Noterliğince düzenlenen 04.04.2016 tarihli ve 4923 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile kızı davalıya temlik ettiğini, murisin asıl amacının diğer mirasçılara nazaran kayırdığı kızı davalıya bağış yapmak olduğunu, murisin ölümünden sonra bahse konu

sözleşmeye istinaden dava konusu taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, bakım ivazının dava konusu taşınmazın değerinin karşılığı olmadığı, muris hayattayken Almanya ülkesinde yaşayan davacı ...'nın dava konusu taşınmazın 200 m2'lik kısmını satın almak için murise 2004 yılında para gönderdiği hâlde taşınmazın davalıya temlik edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının miras payları oranında iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının ölünceye kadar bakma sözleşmesinden doğan bakım borcunu yerine getirdiğini, murisin sağlığında bakım ediminin ifa edilmediğini ileri sürmediğini, akde konu taşınmazın murisin tek taşınmazı olmasının işlemin muvazaalı olduğunu göstermediğini, davacı ...'nın kısmen satın alım iddiasının gerçeğe aykırı olduğunu, muris ölene kadar 14 yıl boyunca ifraz talep edilmediğini, taşınmaz üzerindeki evin davalı tarafından yapıldığını, murisin mirastan mal kaçırma amacı olmadığını, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ivazlı akit olduğundan tenkise de tabi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli ve 2018/287 Esas, 2020/19 Karar sayılı kararı ile; muris, davalı ve eşinin birlikte aynı evde yaşadıkları, uzun yıllar murise davalı ve eşi tarafından bakıldığı, davalı ve eşinin emekli oldukları, davacıların köyde yaşamadıkları ve sadece bayramlar ile özel günlerde murisi ziyaret ettikleri, davacıların muris babalarına karşı özel bakımları bulunmadığı, murisin ölümüne yakın yine davalı kızı ve damadının yanında bulunduğu, onlar tarafından bakıldığı, murisin bu bakım karşılığında dava konusu taşınmazın davalıya temlik edileceğine dair ölünceye kadar bakma sözleşmesini düzenlediği, davalının bakım edimiyle taşınmazın karşılığını ödediği, murisin diğer mirasçılardan mal kaçırma iradesinin varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.KALDIRMA KARARI VE KALDIRMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çorlu Devlet Hastanesinin 17.04.2018 tarihli raporuna istinaden murisin sözleşme tarihinde akıl sağlığının yerinde olmadığını, taşınmazın değerinin bakım edimine göre çok yüksek olduğunu, taşınmazın murisin tüm malvarlığını teşkil ettiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli kararının kaldırılmasını istemiştir.

C.Kaldırma Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin 06.10.2020 tarihli ve 2020/506 Esas, 2020/1058 Karar sayılı kararı ile; ehliyetsizlik iddiasının kamu düzenine ilişkin olduğu ve ön sorun olarak araştırılması gerektiği, murisin fiil ehliyetinin varlığı hâlinde muris muvazaası hukuki nedenine dayalı hüküm kurulması gerektiği, murisin sözleşme tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığının anlaşılması hâlinde ise terekenin el birliği mülkiyetine tabi olduğundan pay oranında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceğine dair Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 21.10.2015 tarihli ve 2014/10633 Esas, 2015/12222 Karar sayılı kararı doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 30.01.2020 tarihli kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Ç.Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesince Verilen Hüküm

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumunun raporuyla murisin sözleşme tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu, davacılardan mal kaçırmasını gerektirecek husumetleri bulunmadığı, murisin ölünceye kadar davalı ile bir süre aynı evde, bir süre ayrı evde fakat dip dibe yaşadıkları, murisin ihtiyaçlarıyla daha çok davalının ilgilendiği, davacıların murise maddi yardım yaptıkları ancak uzakta yaşadıkları, murisin devri kendisine bakıp ilgilenmesi sebebiyle davalı kızına yaptığı, davacılardan mal kaçırma kastının açık ve net olarak ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V.İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Çorlu Devlet Hastanesinin 17.04.2018 tarihli raporuna istinaden murisin sözleşme tarihinde akıl sağlığının yerinde olmadığını, davalı tarafından murisin akıl sağlığının son yıllarda yerinde olmadığının bilindiğini, dava konusu taşınmazın değerinin bakım edimine göre çok yüksek olduğunu, taşınmazın murisin tüm malvarlığı olduğunu, murisin fiil ehliyetini haiz olmadığına dair Çorlu Devlet Hastanesinin 17.04.2018 tarihli raporunun Adli Tıp Kurumu raporunda değerlendirilmediğini, rapora itirazlarının İlk Derece Mahkemesince reddedildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu raporu uyarınca sözleşme tarihinde murisin fiil ehliyetini haiz olduğu, taraf tanıklarının muris ve eşinin davalı ile 10-15 yıl birlikte yaşadıklarını, murisin tüm ihtiyaçlarının davalı ve damadı tarafından karşılandığını, davacılardan birinin yurtdışında yaşadığını, davalının ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gereğini yerine getirdiğini beyan ettikleri, murisin davacılardan mal kaçırmasını gerektirecek neden olmadığı, sözleşmeden kaynaklanan bakım borcunun yerine getirilmesi hâlinde muvazaa ve gizli bağıştan söz edilemeyeceği, murisin gerçek iradesinin bakım ihtiyacının karşılanması olduğu, temlikin gizli bağış olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI.TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukukî nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1, 370 ve 371. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 maddesi,

Türk Borçlar Kanunu'nun 237, 611 ve 614 maddeleri,

Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamından; tarafların muris babaları ...'ın 11.06.2018 tarihinde ölümüyle geriye davadışı eşi Resmiye, davacı kızları .... ve .... ile davalı kızı....'yı mirasçı olarak bıraktığı, murisin Çorlu 2. Noterliğince düzenlenen 04.06.2016 tarihli ve 4923 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile kendisine ölünceye kadar bakması karşılığında ölümü sonrasında dava konusu taşınmazın davalı adına tescilini kabul ettiği, murisin ölümünü müteakiben söz konusu sözleşmeye istinaden 03.07.2018 tarihinde dava konusu taşınmazın davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.