Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6087 E. 2024/5182 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ehliyetsizlik nedeniyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tesciline ilişkin davada, sonradan malik olan davalının iyiniyetli olup olmadığı ve tapu kaydına itibar edilip edilemeyeceği hususu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmazı görmeden aldıkları, taşınmaz üzerinde tedbir bulunduğu, devirlerin düşük bedellerle ve ipotekli olarak yapıldığı, taşınmazın kısa sürede birden fazla kez el değiştirdiği gibi hususlar gözetilerek 14.02.1951 tarihli ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davalıların iyiniyetli olmadığı kabul edilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/146 E., 2023/271 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kısıtlı ... vasisi; kısıtlı ...’nin Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/3178 E., 2011/930 K. sayılı kararı ile vesayet altına alındığını, kısıtlının maliki olduğu 1758 ada 28 parsel sayılı taşınmazının 19.09.2012 tarihinde satıldığını, satış işleminin geçersiz ve yok hükmünde olduğunu, ailenin avukatı olan ...’ın kısıtlı ...’ı kandırarak 29.12.2010 tarihinde Adana 13. Noterliğine götürdüğünü ve kendisini vekil tayin ettirdiğini, anılan vekaletname ile taşınmazın önce ...’e temlik edildiği, ...’nin de taşınmazı davalıya devrettiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, aşamada ...’ın ölümü üzerine mirasçıları yargılamaya devam etmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetle iktisap ettiğini, bedelini banka kanalı ile ödediğini, evi bizzat görerek aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazı oturmak amacıyla fiyatı uygun olduğu için tapuya güvenerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, satış sırasında incelenen tapu kaydında herhangi bir tedbir veya kısıtlama bulunmadığını, davacıların fuzuli işgali nedeniyle meni müdahale davası ikame olunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, vekaletnamenin sahte olmadığı ve vekaletnamenin verildiği tarihte davacının kısıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA KARARI VE SONRASINDAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Dairece 23.03.2017 tarihli ve 2014/20345 Esas, 2017/1401 Karar sayılı karar ile; davanın kısıtlı adına vasi tarafından açıldığı, bu kapsamda TMK'nın 462/8. maddesi gereğince öncelikle kısıtlı adına dava açmak için vesayet makamından izin alınması gerektiği, yargılama aşamasında husumete izin verilmişse bu izin kararının dosya arasına alınması, izin verilmemiş ise bu hususun ikmali cihetine gidilmesi gerektiği, öte yandan kısıtlı ... tarafından ...’a vekaletname verilen 29.12.2010 tarihi ile akit tarihi olan 18.01.2011 tarihinde kısıtlının hukuki ehliyetinin olup olmadığının saptanması, hukuki ehliyetin var olmadığının belirlenmesi halinde ise 3. kişi durumunda olan davalı ...’in iyiniyetli olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilerek İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma kararına uyulmasından sonra verilen 03.12.2021 tarih ve 2017/496 Esas, 2021/451 Karar sayılı karar ile; ...’nin vekaletname ve satış tarihlerinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, ... adına yapılan tescilin yolsuz olduğu, ancak son malik davalının kötü niyetli olduğu hususunun davacı tarafça kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

D. İkinci Bozma Kararı

Dairece 30.11.2022 tarih ve 2022/2422 E. 2022/7830 K. Sayılı karar ile; somut olayda, ölünceye kadar davacının, öldükten sonra da ailesinin dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazı satın alan kişilerin taşınmazı görmeden edindikleri, yargılama devam ederken dava konusu taşınmaza tedbir konulduğu, her ne kadar sonrasında tedbir kaldırılmış ise de satış sırasında bu durumun tapu kayıtlarından anlaşılabileceği, devirlerin bir kısmının taşınmaz üzerinde ipotekler var iken yapıldığı, ödendiği iddia edilen bedeller çok düşük olduğu gibi ödeme iddiasının da ispatlanamadığı, taşınmazın kısa aralıklarla ve birçok kez el değiştirdiği, tüm bu hususların 14.02.1951 tarihli ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında değerlendirildiğinde; gerek ara maliklerin, gerekse son kayıt malikinin iyiniyetinden söz edilmeyeceği, bu nedenle ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Dairenin 30.11.2022 tarih ve 2022/2422 E. 2022/7830 K. sayılı bozma kararında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuran

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle: davalının taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu ve tapuya güven ilkesi gereğince iyi niyetinin korunması gerektiğini, ilk temlik ehliyetsizlik nedeniyle yolsuz olsa dahi iyi niyete dayanan iktisabının geçerli kabul edilmesi gerektiğini, davaya konu taşınmazı satın aldığı tarih itibariyle taşınmazın tapu kaydında herhangi bir tedbir ve kısıtlama bulunmadığını, buna dayanarak dava konusu taşınmazın bedelinin ödendiğini, davalının iyiniyetli olmadığını gösteren herhangi bir delilin dosya kapsamında bulunmadığını, taşınmazın fazlaca el değiştirmesinden başkaca kötüniyeti işaret eden bir delil de bulunmadığını, öte yandan söz konusu taşınmazın halen davacıların kullanımında olduğunu ve davacılara karşı açtığı elatmanın önlenmesi davasının derdest olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9, 10, 13, 15. maddeleri ve 409. maddesinin ikinci fıkrası, 14.02.1951 tarihli ve 1949/17 Esas, 1951/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle dava konusu taşınmaz Adana ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yer almasına rağmen kısa kararda ve gerekçeli kararda taşınmazın bulunduğu mahalle isminin "..." şeklinde yazılmış olmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilebileceği anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 10.246,50 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

26.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.