"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/903 E., 2023/1890 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/275 E., 2022/340 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde; mirasbırakan babaları ...’in maliki olduğu 132 ada 8 parsel sayılı taşınmazını 13.03.2007 tarihinde davalı Şirkete temlik ettiğini, davalı Şirket’in 4/10 payı mirabırakana, 6/10 payı ise dava dışı ...’e ait iken babalarının 29.02.2007 tarihinde 1/10 payını üzerinde bırakarak kalan payını oğlu ...’e devrettiğini, 02.06.2010 tarihinde de ise 4600/52000 payı uhdesinde bırakıp kalan payı yine oğlu ...’e devrettiğini, temlikin ...’in lehine olacak şekilde bağış amacıyla davalı Şirket’e yapıldığını, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Şirket cevap dilekçesinde, mirasbırakandan 200 milyon değerinde mal varlığı kaldığını ve mirasçıların paylaştığını, mirasbırakanın ihtiyaç nedeniyle dava konusu taşınmazı sattığını, bedelin mirasbırakanın hesabına yatırıldığını, 20.02.2007 de sermaye artışı yapıldığını, mirasbırakanın 4/10 payına düşen 395.000,00 TL’nin nakit ödemesi gerektiğini, bu ödemeyi yapamayınca 22.03.2007 tarihinde 12.000 payını oğlu ...’e devrettiğini, 2010 yılında tekrar sermaye artırımı yapıldığını ve bedelin ... tarafından ödendiğini, mirasbırakanın Diyarbakır’dan borçla İstanbul’a geldiğini, ...’in ticari girişimleri ile ekonomisinin tekrar toparlandığını, ...’in aldığı taşınmazları ailenin büyüğü olarak mirasbırakan adına tescil ettirdiğini, mirasbırakanın ihtiyacı için taşınmazlarını şirkete ve oğlu ...’e devrettiğini, mal kaçırma kastı olmadığını, Matbaacılar sitesinde yapılan inşaatın uzaması üzerine kardeşler arasında sorun çıktığını, öncesinde kardeşler arasında bir sorun olmadığını ve terekeye itiraz edilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın dava konusu taşınmazı oğlu ... Yıldırım'ın büyük hissedarı ve münferit imza ile temsile yetkili temsilcisi olduğu davalı şirkete temlik ettiği, devir yapıldıktan 6 gün sonra mirasbırakanın kendisine ait hisselerinin büyük kısmını yine oğlu ...'e devrederek ...'in hisselerinin 9/10 yükseldiği, taşınmazı satmasını gerektirir haklı ve makul bir nedenin bulunmadığı, mirasbırakanın maddi durumunun yerinde olduğu, tapuda satış bedeli olarak gösterilen bedelin taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğu, 29.03.2007 tarihinde mirasbırakanın kendisine ait hisselerinin büyük kısmını oğlu ...'e devretmesinin diğer mirasçılarından mal kaçırma iradesi olduğu, temlikin bedelsiz ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Şirket istinaf dilekçesinde özetle; bedeller arasında fark görünse de bilirkişi raporunun doğru olmadığını, emsallerin dikkate alınmadığını, mirasbırakanın ekonomik durumu hakkında yeterince araştırma yapılmadığını, petrol dağıtım şirketinin arsanın şirket adına olması zorunluluğu nedeniyle taşınmazın Şirkete satıldığını ve bedelin banka aracılığıyla ödediğini, temlikin zorunlu ve makul bir nedeni olduğunu, bunların da araştırılmadığını, şirket devrinin dava konusu olmamasına rağmen kararın dayanağı olduğunu, temlikin mirasçıya yapılmadığını, mirasçıların mirası paylaştıklarını ve itirazları olmadığını, art niyetli olarak eldeki davanın açıldığını bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yapılan araştırma ve uygulama sonucu çekişme konusu taşınmazın resmi akitte gösterilen değeri ile o tarihteki gerçek değerleri arasında açık nispetsizlik bulunduğu, murisin ekonomik sıkıntısı ve mal satma ihtiyacının olmadığı, dava konusu taşınmazını temlik etmesinin makul ve zorunlu bir sebebinin bulunduğunun tespit edilemediği, mirasbırakanın oldukça varlıklı bir kişi olduğu, taşınmaz satmaya ihtiyacının bulunmadığı, dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından davalıya temlikinin bedelsiz, muvazaalı ve mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olduğu, İstanbul 29. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2023/95 Esas sayılı dosyanın eldeki dava açısından bekletici mesele (mesele-i müstehire) yapılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Şirket, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı maddesi,
Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi,
Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden, mirasbırakan Hamit'in kayden maliki olduğu 132 ada 8 parsel sayılı taşınmazı 13.03.2007 tarihinde dava dışı oğlu ... ile birlikte paydaş oldukları davalı Şirket'e satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 22.08.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak ilk eşinden olma davacı oğlu ..., ikinci eşinden olma davacı çocukları ... ve ... ile dava dışı oğlu ...'in kaldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle şirket hisselerinin devrinin dava konusu olmadığı için bu konuda gerekçede yapılan değerlendirme doğru değilse de karar sonucu itibariyle doğru olduğuna göre davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.215.318,89 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 19.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.