Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6493 E. 2024/5809 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, tapusuz taşınmazın kadastro tespitinde yarısının kardeşine tescil edilmesine karşın, taşınmazın tamamının kendisine ait olduğunu ileri sürerek, kardeşinden intikal eden davalıya ait hissenin iptali ve kendisine tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, tapusuz taşınmazlarda zilyetliğin mülkiyeti kazandırdığı, davacının da uzun süredir taşınmazın zilyedi olduğuna dair tanık ve bilirkişi beyanları bulunduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunu esastan reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/481 E., 2023/1122 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Espiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/508 E., 2022/524 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Giresun ili, ... ilçesi, .... köyü 229 ada 10 parsel sayılı taşınmazı 1994 yılında amcası ...'ten harici senet ile satın aldığını, kadastro tespiti sırasında 1/2 payının kendi ( davacı) adına, kalan 1/2 payının da (kardeşi) ... adına tespit edildiğini, 2013 yılında ...'in kendisine ait 1/2 hisseyi ...'e, ...'in ise bu hisseyi 2016 yılında (...'in oğlu olan) davalı ...'e tapuda devrettiğini, davaya konu taşınmazın tamamının kendi adına tespit edilmesi gerekirken dava dışı (kardeşi) ... ile 1/2 paylı olarak tespit edilmesinin hatalı olduğunu, bu payı devralan davalı ...'in iyiniyetli olmadığını, satışların muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazdaki davalıya ait 1/2 hissenin iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; dava konusu taşınmazın kadastro öncesinde davacı ile tespit maliki annesi ...'nın annesi olan ... ...'den intikal eden taşınmaz olduğunu, davacının taşınmazı satın aldığını iddia ettiği ...'in davacının ve tespit maliki annesi ...'nın murisi olduğunu, ... bekar ve çocuksuz vefat ettiği için yasal mirascılarının da davacı ve tespit maliki ... olduğunu, devir işleminde muvazaa olmadığını, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taşınmaz başında dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanık beyanları ile dava konusu taşınmazın tamamının esasen dava dışı ...'e ait olduğunun, ...'in de yeğeni olan davacı ...'e kendisine bakması nedeniyle taşınmazı sattığının anlaşıldığı, bu haliyle davacının iddia ve delillerinin doğrulandığı belirlenerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; keşif sırasında ...'in bekar ve çocuksuz vefat ettiğinin tanık beyanlarında yer aldığını, yasal miras payları oranında 1/2 olarak ...'in çocukları ... (...) ve ...'e intikal ettiğini, davacının annesi ...'in (...) yasal miras payı oranında yani taşınmazın 1/2'sinin oğlu ...'e devretmek istediğini, müvekkili ...'nın ekonomik durumu sebebiyle taşınmazın eşi ... adına işlem gördüğünü, daha sonra 2016 yılında ...'in annesi ...'ten 1/2 oranında gelen hissesini üzerine aldığını, davacının dava dilekçesi ekine sunmuş olduğu hangi taşınmaza ait olduğu belli olmayan senetleri ve harici satım sözleşmesini Avluca köyünde yapılan kadastro tespiti sırasında da sunup hak iddia edebilecek durumda olmasına rağmen, elindeki senetleri sunmayıp 30 günlük askı süresinde itirazda bulunmayarak hak düşürücü sürenin bitmesine günler kala bu davayı açmasının haksız ve kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, mahalli bilirkişi beyanından taşınmazı ölene kadar ...'in kullandığı, 1994 yılında yapılan senede uyulmadığı, bu haliyle tapusuz taşınmazda mülkiyetin devri için gerekli olan zilyetlik hükümlerinin uygulama yeri bulamayacağını, Yerel Mahkemece eksik inceleme yapıldığını, davalı ... ve davacının ortak murisleri bulunduğunu, müvekkili ...'in yasal miras payı oranında annesi adına tespit gören taşınmazda satın alma ile hak sahibi olduğunu, davacının dava dilekçesinde sunmuş olduğu ve dilekçesinde dayanak gösterdiği üç adet köy senedinin keşif sırasında mahalli bilirkişi ve tanıklara sorulmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte her bir senedin farklı parsele ilişkin düzenlendiğini, senette imzası bulunanlara keşif sırasında hangi taşınmaz için senedin düzenlendiğinin dahi sorulmadığını, senetlerin hangi taşınmazları kapsadığına dair yeterli inceleme yapılmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapusuz taşınmazların menkul mal hükmünde olduğu ve zilyetliğin teslimiyle birlikte mülkiyetin karşı tarafa geçtiği, birlikte yaşayan veya yakın akraba olan kişiler arasında zilyetliğin kısa elden teslim yoluyla devredilebileceği, keşifte alınan tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının davacı iddiasını doğruladığı, davalı senetlerinin dava konusu taşınmaza ilişkin olsa dahi bu taşınmazın evveliyatı tapusuz olduğu ve 50 yıla yakın süredir taşınmaz zilyetliğinin davacıda bulunduğunun anlaşıldığı belirlenerek davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi, .

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucunda; Giresun ili, .... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 229 ada 10 parsel sayılı 11.069,43 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak 1/2'şer paylı şekilde .... evlatları ... ve ..... adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazdaki .....'e ait olan 1/2 hissenin 19.08.2013 tarihinde.....'e; 29.08.2016 tarihinde ise..... tarafından (davalı) ...'e satış yolu devredildiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 7.104,94 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.