Logo

1. Hukuk Dairesi2023/6704 E. 2024/2417 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydında adı geçen kişi ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti davasında, mahkemenin yaptığı tespitlerin yeterliliği ve uyuşmazlığın çekişmesiz yargı yoluyla çözümlenip çözümlenemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapu kaydında adı geçen diğer kişilerin hak iddia edip etmediklerini araştırmadan ve kadastro kayıtlarını dikkate almadan hüküm kurması doğru görülmeyerek, eksik incelemeyle hüküm kurulması nedeniyle bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/51 E., 2023/255 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; maliki olduğu 256, 279, 519 ve 544 parsel sayılı taşınmazların tapuda ... oğlu ... adına tescil edilmişken, talebi ile malik isminin ... oğlu ... olarak tashih edilerek tescil edildiğini, ancak Tapu Müdürlüğünden tapu kaydı talep ettiğinde, yapılan tashih işleminin hatalı olduğu, bu parseller için mahkemeden tespit kararı alınması gerektiği gerekçesiyle talebinin reddedildiğini ileri sürerek 256, 279, 519 ve 544 parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtlarında malik gözüken "..." ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

1.Batman 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2014 tarihli ve 2014/20 Esas, 2014/8 Karar sayılı kararıyla; niteliği çekişmesiz yargı olan davada Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacının dosyanın görevli Mahkemeye gönderilmesi talebi üzerine Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/220 Esas, 2014/357 Karar sayılı kararıyla uyuşmazlığın çekişmeli olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 05.11.2015 tarihli kararıyla, mülkiyet nakli ihtimali bulunmayan ve çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle Batman Sulh Hukuk Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.

2. Batman Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.05.2018 tarihli ve 2016/89 Esas, 2018/648 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tapu kaydının ... oğlu ... adına oluştuğu, 03.08.2001 tarihli tashih işlemine göre kaydın yapıldığı, tashihe konu işlemi talep edenin davacı olduğu, bu tashih işlemi davalı tarafından iddia edildiği gibi hatalı olmuş olsa bile tapunun davacı adına kaydedildiği gerekçesiyle Batman ili ... köyünde bulunan 256, 279, 519 ve 544 parsel numaralı taşınmazlarda malik görünen ...'nın, ... TC kimlik numaralı ... ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 22.11.2018 tarihli ve 2018/4573 Esas, 2018/14789 Karar sayılı kararıyla; kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğunun eksiksiz şekilde araştırılması, davacının babası ... ve onun da babası ...’in nüfus kayıtlarının Nüfus Ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden yazışma yapılarak temin edilmesi, mahallinde keşif yapılması, taşınmazların kullanım durumunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, ulaşılabilirse tapulama tespit tutanağı tanıklarının dinlenmesi, davacıdan veraset ilamı istenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğine işaret edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanları ile kolluk araştırmasına göre halihazırda ve uzun yıllardan beridir davacı tarafından kullanıldığı, ... oğlu ... isminde Batman ili nüfusuna kayıtlı başka kimsenin bulunmadığı, tashih talebine konu olan evraklara göre davacının baba adının ve soyadının düzeltilmiş olduğu, tespit tarihi ile davacının doğum tarihinin tutarlı olduğu, kolluk araştırması, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre davacının babasının ve dedesinin adının dosya kapsamında yer alan nüfus kayıtları ile tutarlı olduğu, davacıya ait nüfus bilgileri ile tapu bilgileri arasında çok büyük ölçüde bağlantı ve tutarlılığın olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile Batman ili ... Köyünde kain 256, 279, 519 ve 544 parsel numaralı taşınmazlarda malik görünen ...'nın, 73396047706 TC kimlik numaralı ... ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan araştırmaların davanın kabulüne karar verilmesi için yeterli olmadığını, davacının babası ...'in nüfus kayıtlarına ulaşılamadığından ...'in babasının adının ... olduğunun tespit edilemediğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 256 ve 279 parsel sayılı taşınmazlar, ... oğlu ...'in zilyetliğinde iken 1947 diğerinde 1952 yılında ölümü ile mirasçısı oğlu ...'a intikal ettiği ve halen onun tasarrufunda olduğunun belirtilmesi suretiyle; 519 ve 544 parsel sayılı taşınmazlar ... oğlu ...'ın malik sıfatıyla zilyet olduğu belirtilmek suretiyle ... oğlu ... adına 1957 yılında tespit edilmiştir.

2.Kesinleşen tespit işlemi sonrası oluşan tapu kayıtlarıyla ilgili davacının 03.08.2001 tarihli başvurusu üzerine Tapu Müdürlüğünce taşınmazlardaki "... oğlu ..." olan malik kaydının "... oğlu ..." olarak tashih edildiği, nüfus kayıtlarına göre davacı ...’nın baba adının ..., doğum tarihinin de 1952 yılı olduğu, davacının doğum tarihinin 1952, kadastro tespit tarihinin ise 1957 olması nedeniyle uyuşmazlık çıktığı anlaşılmaktadır.

3. Dosya kapsamında Batman ili Merkez ilçesi ... nüfusuna kayıtlı ... oğlu ... ve ... oğlu ... adlı kişilerin bulunup bulunmadığı Nüfus Ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğünden sorulmuş, ... oğlu ... isimli 6 kişinin, ... oğlu ... isimli 4 kişinin (davacı hariç) kaydının bulunduğu bildirilmiştir. Bu durumda yapılması gereken iş, ... oğlu ... isimli kişiler sağ ise kendilerinin, ölü ise mirasçılarının dinlenmesi sureti ile çekişme konusu taşınmazlarda hak iddia edip etmediklerinin sorulmasından ibarettir. Ne var ki, Mahkemece bu husus yerine getirilmemiştir.

Hal böyle olunca, komşu taşınmaz tapu kayıtlarının getirilerek, dava konusu taşınmazları yön olarak kayıt maliki kim okuduğunu araştırılmasına, nüfus müdürlüğünden kayıtları gönderilen ... oğlu ... isimli kişiler sağ ise kendileri, ölü ise mirasçıları dinlenerek 256 ve 279 parsel sayılı taşınmazlarda mülkiyet iddialarının

olup olmadığının sorulması, kadastro tutanağında bahsi geçen ... oğlu ...'in 1947 ya da 1952 yılında öldüğü ve kadastro tespitinin de 1957 yılında yapıldığı hususlarına dikkat edilmesi suretiyle mülkiyet iddiaları var ise uyuşmazlığın artık çekişmesiz yargı yolu ile çözümlenemeyeceğinin gözetilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı ... harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-2 nci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.