Logo

1. Hukuk Dairesi2023/911 E. 2023/2126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, davalı oğlu adına yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığı ve mirasçıların haklarının ihlal edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın diğer mirasçılara da pay vermesi, satış karşılığında ödeme yapılmış olması, taraflar arasında daha önce mal paylaşımı anlaşması yapılmış olması ve davacının mal kaçırma iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin mirasbırakan babası ...'ın, 19 parsel sayılı taşınmazı davalı olan oğlu ...'a satış suretiyle temlik ettiğini anılan temlikin, mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile müvekkilinin payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; mirasbırakanın miras paylaşımı yaptığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın davacıya ve diğer dava dışı çocuklarına da taşınmaz bıraktığı, amacının mirasçıları arasında mal paylaşımını sağlamak olduğu, mal kaçırmayı gerektirecek neden bulunmadığı, davalı tarafından davacıya dava konusu taşınmazın devrine karşılık bir miktar para ödendiği, mirasçılardan mal kaçırma iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesince eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, denkleştirmenin hakkaniyete uygun yapılmadığını, miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığının etkin olarak araştırılmadığını, ayrıca mirasbırakanın ... bayiliğinin değerlendirilmeye alınmadığını, müvekkili ile kız kardeşleri arasında husumet olduğunu, müvekkilini mirastan mahrum bıraktıklarını, davalı ve mirasçıların dava konusu taşınmaz ile diğer miras hisselerini alacak ekonomik güçlerinin olmadığını, dava konusu taşınmazın gerçek değerinin çok altında davalıya satıldığını, satışın muavazalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakanın mal kaçırma amacı olmadığı, davacı, davalı ve dava dışı diğer mirasçılar arasında 1998 yılında mirasçılarında muvafakatlarını alarak mal paylaşımı yaptığı, mirasbırakan ve mirasçılar arasında ... 4. Noterliğinde Limited Şirket hisse devir sözleşmesi, taşıt satış sözleşmesi ile emvalin intikal, taksim ve satışına ilişkin olarak anlaşma yapıldığı, mirasbırakanın mal paylaşımı yaptığı, mal kaçırma kastıyla hareket ettiği iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanun'un 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190. maddesi şöyledir:

"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:

"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.