Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1040 E. 2025/1862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu hatalı ölçüm iddiasıyla komşu parselin bir kısmının tapu kaydının iptali ve davacı parsele eklenmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan mülkiyet hakkının ve fiili sınırların değişmediği, davalının da bu durumu bilerek taşınmazı aldığının tespiti gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1269 E., 2023/983 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ergani 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/186 E., 2021/134 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, Ergani ilçesi Yakacık köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 185 ada 32 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescil edildiğini ancak taşınmazın yaklaşık 1000 m2'lik kısmın hatalı olarak komşu 185 ada 30 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini, dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın değişmediğini ileri sürerek 185 ada 30 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 1000 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile davacıya ait taşınmaza eklenerek tapuya tescilini, bunun mümkün olmaması halinde ayrı bir parsel numarası verilerek davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmesinden sonra iki defa el değiştirdiğini ve davalının tapu siciline güven ilkesi gereğince taşınmazı edindiğini ayrıca hak düşürücü süre ve husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.

İhbar olunan ve davalı yanında feri müdahil olarak davaya katılma talebinde bulunan ... vekili cevap dilekçesinde; kadastro çalışmaları sırasında tespit bilirkişilerin yer göstermesi ile sınırların çizildiğini, davalının varsa veya oluşabilecek hak kayıplarından dolayı İdareye kusur atfedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; teknik bilirkişi raporlarında dava konusu alanın 30 parsel sayılı taşınmaz sınırlarına dahil olduğunun belirtildiği, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının bilirkişi raporunu teyit ettiği, davalının taşınmazın fiili sınırlarını bilerek satın aldığı dolayısıyla iyi niyet iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne çekişmeli 185 ada 30 parsel sayılı taşınmazda 12.10.2020 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 910,13 m2'lik alanın 185 ada 30 nolu parselden ifrazı ile davacı adına tapuda kayıtlı 185 ada 32 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazlar arasındaki fiili sınırın 1984, 2002, 2008, 2011 ve 2018 tarihli hava fotoğraflarında aynı şekilde göründüğü, taşınmazdaki fiili sınırın 1984 yılından bu yana değişmediği, ancak kadastro çalışmalarında ortak sınırlarda eksik ölçüm yapıldığı ve sınırlandırma yapılırken ortak kırık noktaların hatalı olarak birleştirildiği, keşif mahallinde dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında da taşınmazlar arasındaki fiili sınırların değişmediği, davalı tarafından satın alındıktan sonra da taşınmazın fiili sınırlarına göre kullanıldığı, dava tarihinden 2 yıl öncesinde taşınmazda aplikasyon yaptırılması ile kadastro sınırının farklı olduğunun anlaşıldığını beyan ettikleri, bu hali ile dava konusu edilen taşınmaz bölümünün kadastro tespiti öncesi ve sonrasında davacının zilyetliğinde olduğu, taşınmazın sınırlarının değişmediği, davalı tarafından taşınmaz tapu siciline tescil edildikten sonra satın alınmış ise de fiili sınırlara göre satın alındığı ve dava konusu edilen kısımda zilyetliğin devredilmediği, yapılan aplikasyon işlemi ile taşınmazın sınırlarının farklı olduğunun anlaşıldığı, taşınmazı dava dışı Ramazan Sürer'den satın alan oğlu olan davalının bu durumdan haberdar olduğu ve iyi niyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekili ve fer'i müdahil vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinden sonra iki kez satış gördüğünü, davalının dava konusu taşınmazı 13,092,60 m2 olarak bedelini ödeyerek satın aldığını, davalının iyi niyetli ve tapu siciline güvenerek hareket ettiğini, satıştan önce dava konusu taşınmazın görülüp incelenmesi ve fiili sınırlarıyla alındığının kabulünün hukuka aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirtilerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

Fer'i müdahil ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik incelemeyle karar verildiğini, hava fotoğraflarında sabit sınırla ilgili inceleme yapılmadığını, tespitte sınırlara itiraz olmadığından Hazineye kusur yüklenemeyeceğini belirterek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Diyarbakır ili, Ergani ilçesi, Yakacık köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 185 ada 23 parsel sayılı 13.092,60 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Abbas Yıldız ve Mehmet Yıldız adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın 20.01.2011 tarih 248 nolu yevmiye numaralı satış işlemi ile dava dışı ...'e devredildiği, 185 ada 23 parsel taşınmazın kısmen içme suyu hattı kapsamında kalması nedeniyle DSİ tarafından yapılan kamulaştırma nedeniyle 185 ada 30 ve 31 parsellere ifraz edildiği, 30 nolu parsel sayılı taşınmazın 12.598.10 m2 yüz ölçümü ile susuz tarla vasfında malik ... adına, 31 parsel sayılı taşınmazın ise 494.50 m2 yüz ölçümü ile içme suyu hattı vasfında DSİ Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği, dava konusu 30 parsel sayılı taşınmazın malik ... tarafından 08.11.2017 tarihli satış işlemi ile oğlu davalı ...’e devredildiği anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili ve fer'i müdahil vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin ve fer'i müdahil vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının davalıdan alınmasına,

Temyiz eden fer'i müdahil harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.