"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/443 E., 2023/1083 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uludere Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/312 E., 2022/23 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; Şırnak ili, Uludere ilçesi, ... mahallesi, ... mevkinde bulunan 209 ada 20 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanlarından intikalen 50 yıldan fazla süredir zilyet ve tasarrufunda iken kadastro çalışmaları sırasında orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ya da orman vasfında olan yerlerden olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın orman vasfında olup zilyetlik ya da olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyetinin kazanılamayacağını, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, ayrıca davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının da oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı Hazineye tebliğ edilmiş ancak davalı Hazine cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 22.12.2019 tarihinde kesinleştiği, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.12.2020 tarihinde açıldığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan babasının 24.01.2011 tarihinde öldüğünü, dava konusu taşınmazın 25.04.2011 tarihinde miras yoluyla kendisine kaldığını, hak düşürücü sürenin babasının ölümüyle kesildiğini, sürenin kendisi açısından 25.04.2011 tarihinde işlemeye başladığını, 10 yıllık hak düşürücü sürenin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 22.12.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar davacı tarafından kendisi yönünden hak düşürücü sürenin mirasbırakanın öldüğü 2011 yılından itibaren başlayacağı ileri sürülmüş ise de, davacının mirasbırakanından intikalen eklemeli zilyetliğe dayandığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının tespit tarihine kadar gerçekleşmiş olması gerektiği nazara alındığında davacının bu yöndeki savunmasına itibar edilmediği, Mahkemenin vakıa ve hukukî değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi kararında "olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının tespit tarihine kadar gerçekleşmiş olması gerektiği nazara alındığında davacının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir." şeklindeki gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdiğini, bu gerekçenin yanılgılı olduğunu, zira mirasbırakan babası için tespit tarihinden çok önce olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanma koşullarının oluştuğunu, kadastro tespit tutanağında da dava konusu taşınmazın tam olarak bilinmeyen bir şahıs tarafından 20 yılı aşkın süredir kullanıldığı belirtilerek hak kaybına sebebiyet vermemek için Hazine adına tespit edildiğinin belirtildiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu; Şırnak ili, Uludere ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii çalışma alanında bulunan dava konusu 209 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 12.08.2009 olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.12.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, usul ve kanuna uygun olup davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.