Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1503 E. 2025/2162 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin, davacıdan mal kaçırmak amacıyla davalıya muvazaalı olarak yaptığı taşınmaz devrinin iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin taşınmazı devrederken mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı ve devrin davalının murisin bakımını üstlenmesi karşılığında yapılmış olabileceği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2394 E., 2024/255 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/172 E., 2022/326 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle duruşma isteğinin değerden reddine karar verilip; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalının kardeş olduğunu, tarafların muris anneleri ...'in davacıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak dava konusu 6 numaralı bağımsız bölümü değerinin çok altında bedelle davalıya devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın satışına muris ... ve eşi ...'in birlikte karar verdiğini, davalının taşınmazı alabilecek maddi yeterliliğinin bulunduğunu, taşınmazın bedelinin ödendiğini, muris ...'in davalıya ait yüksek kira getirecek evde 13 yıl oturduğunu, her türlü bakımının davalı tarafından yerine getirildiğini, taşınmazın davalıya satış suretiyle devredildiğinden davacının en baştan beri haberi olduğunu, davacı tarafla muris arasında hiçbir sıkıntı bulunmadığını, taşınmazın değerinin, hem intifa hakkı saklı olarak devredilmesi hem de minnet duygusuyla düşük tutulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu İstanbul İli Beşiktaş İlçesi ... Mahallesi 616 ada 38 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken 14.04.2000 tarih 1514 yevmiye numaralı satış işlemiyle davalı adına tescil edildiği, murisin bir süre davalı ile birlikte oturduğu, birlikte oturduğu sırada ve sonrasında bakım ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılandığı, davalı her ne kadar satış bedelini ödemek suretiyle devrin gerçekleştiği savunmasında bulunmuşsa da ona yapılan devrin, minnet duygusu ile birlikte yaşadığı insan olması ve ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılanması nedeniyle yapıldığı, devrin karşılığının mutlaka semen şeklinde olması gerekmediği, bu nedenle devrin ivazlı olduğunun kabulü gerektiği, temlikin mal kaçırma kastı ile ve muvazaalı olarak yapıldığının dosya kapsamı ile usulünce ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, murisin taraflar dışında mirasçısı bulunmadığı, yine tanık beyanlarına göre murisin tek taşınmazının dava konusu taşınmaz olduğu, dava konusu taşınmazın satış suretiyle davalı adına tescil edildiği, tanık beyanlarına göre murisin rahatsızlıkları olduğu, şeker hastalığı olduğu, düşerek kalça kemiğini kırdığı, hastanede kaldığı, evinin kentsel dönüşüme girmesi nedeniyle 1 yıl kadar Antalya'ya davacı oğlunun yanına gittiği ancak son zamanlarında yatağa bağımlı durumda olduğu, genellikle davalının yanında kaldığı, genel olarak davalı ve eşi tarafından bakıldığı, davalının cevap dilekçesinde anne ve babasına baktığını, satış bedeli belirlenirken bu hususun ve intifa hakkının dikkate alındığını belirttiği, bu şekilde devrin bakım edimine dayandığı, murisin mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin davacı tarafça kesin olarak kanıtlanması gerektiği, dinlenen tanıkların davacının çocukları olup onların beyanlarına göre de 1 yıllık süre dışında murisin İstanbul'da kaldığı ve davalı tarafından bakıldığı, böylece murisin mal kaçırma kastının kesin olarak kanıtlanmadığı, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili duruşma istemli temyiz dilekçesinde özetle; dosya kapsamında murisin davalı yanında kaldığına dair ifade bulunmadığını, diğer yandan murisin ölümünden 20 yıl önce taşınmazı devrettiğinde bakıma muhtaç durumda olmadığını, ölümünden 2-3 yıl önce bakıma muhtaç olduğunu o dönemde de davacı tarafından bakıldığını, taşınmazın 51 kat daha düşük bedelle davalıya satıldığını, davalı tarafça ödemenin de ispat edilemediğini, murisin taşınmazı satma ihtiyacının da olmadığının dosya kapsamından anlaşıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.