Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1651 E. 2024/3065 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacıların mirasbırakanı adına kayıtlı tapu kaydının uygulanmaması nedeniyle tapu iptali ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, tapu kaydının revizyon gördüğü diğer taşınmazlar ile ilişkisi ve zilyetlik durumu gibi hususlar yeterince araştırılmadan karar verildiği gözetilerek, eksik inceleme nedeniyle bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/563 E., 2021/1350 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/538 E., 2020/427 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde, Milas ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 195 ada 10 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro çalışmalarında senetsizden hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın davacıların kök mirasbırakanı ... adına hisseli olarak tapuda kayıtlı olduğunu, tapu kaydının kadastroda uygulanmadığını, tapu kaydının kapsamındaki taşınmazın ifraz görerek kadastroda ayrı ayrı taşınmazlar olarak tescil edildiğini ileri sürerek davaya konu

taşınmazın tapu kaydının davacıların miras payı oranında iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde;davacıların hudutlarını belirttiği tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığını, taşınmazın kendisine miras yoluyla intikal ettiğini, taşınmaza kadimden beri nizasız fasılasız zilyet olduklarını, davacıların miras bırakanı ...'ın köylüsü olmadığını, köyde bu kişiyi kimsenin tanımadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.12.2020 tarih, 2018/538 Esas, 2020/427 Karar sayılı kararı ile ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarlayarak Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yargılama sırasında bildirdikleri delillerinin toplanmadığını, aynı taleple ilgili kök mirasbırakan ... mirasçısı ... mirasçıları tarafından açılan davanın eldeki dava dosyası ile birleştirilmediğini, bildirdikleri 12 tanıktan sadece 3'ünün beyanları alınarak hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, dayandıkları tapu kaydının zemine uygulanıp kapsamının belirlenmediğini, eksik inceleme sonucu verilen kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf incelemesi sonunda kararın davacılar lehine ortadan kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 50 yıldan beri davalı ve öncesinde mirasbırakanları tarafından malik sıfatıyla tarım arazisi olarak kullanıldığı ve davalı lehine 3402 sayılı Yasa'nın 13 üncü maddesinde belirtilen mülkiyet edinme şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek dava dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 114/1-d, 115/1, 190 ıncı maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13, 14, 17, 20 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ve 713/1 inci maddeleri

3. Değerlendirme

Milas İlçesi Türbe-... Mahallesinde 2015 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 195 ada 10 parsel sayılı 1.617,27 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, harici ifraz , taksim ve satın alma nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı tarafın dayanak tapu kaydı ile kadastro çalışmalarında uygulanan tapu kaydının aynı tapu kaydı olduğu anlaşılmış, ancak Mahkemece bu tapu kaydı yöntemince uygulanıp dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı belirlenmemiştir. Davacı tarafın tapu kaydının revizyon gördüğü başka taşınmazlara karşı da aynı hukuki sebeple dava açtığının anlaşılmasına rağmen tapu kaydını revizyon gördüğü taşınmazları bir arada gösterir birleşik kroki getirilmemiştir. Kayıtlarda yazılı sınır yerleri bilirkişilerce arazi üzerinde gösterilmediği gibi uygulamayı izlemeye olanak verir biçimde kroki de düzenlenmemiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20 nci maddesine göre kayıt ve belgelerin harita, plan ve krokiye dayanması halinde bu kaydın kapsamı dayanılan harita, plan ve krokiye itibar edilmek suretiyle belirlenir. Kaydın haritası yok veya uygulama imkanı bulunamıyor ise hudutlara değer verilir. Tapu kaydı dava konusu taşınmazdan başka taşınmazlara revizyon gördüğü halde bu taşınmazlar ile komşu taşınmazların tutanak ve dayanakları getirilmemiştir. Ayrıca tutanağın edinme yerinde tapu dışı taksime yer verilmesine karşın bu yön üzerinde araştırma yapılmayıp zilyetliğin süresine ve sürdürülüş biçimine nazaran davalı taraf yararına tapu kaydının hukuki değerini yitirip yitirmediği karar yerinde tartışılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için tespite esas tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritası getirtilmeli, tapu kaydının revizyon gördüğü parseller ile komşu parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra yerel bilirkişi, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzurunda yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte, 3402 sayılı Yasa'nın 20 nci maddesi göz önüne alınarak varsa haritalar uygulanmak suretiyle, haritaların bulunmaması halinde ise sınırlarına göre tapu kaydının kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının tüm sınırları tek tek okunup yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulmak suretiyle mahallinde uygulanmaya çalışılmalı, tapu kaydının sınırlarının sabit sınır olup olmadığına bakılmalı, sınırlarında sabit sınır bulunmaması halinde ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/C maddesi uyarınca tapu kaydına hudutlarıyla değil miktarıyla geçerli olacak şekilde kapsam tayin edilmesi gerektiği değerlendirilmeli, uygulamada komşu taşınmazların kadastro tutanak ve dayanaklarından yararlanılmalı, keşifte gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye, işaret ettirilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmelidir.

Uygulama sonucunda çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamında kaldığının anlaşılması halinde bilirkişi ve tanıklardan tapu kapsamında kalan taşınmazların tapu malikleri ya da mirasçıları arasında tapu dışı yolla taksim edilip edilmediği, edilmiş ise taksimin hangi tarihte yapıldığı ve her bir paydaşa hangi parsellerin isabet ettiği, her bir taşınmazın kimin hangi tarihten beri zilyetliğinde olduğunun ayrı ayrı sorulup saptanması, bilirkişi ve tanık sözleri arasında ayrılık doğduğunda çelişkilerin giderilmesi, tapu malikleri arasında müşterek mülkiyet hükümlerinin geçerli olması durumunda zilyetliğin süresi ve sürdürülüş biçimine göre zilyet olmayan pay tapu maliklerinin ölüm tarihleri de gözetilerek kayıtların hukuki değerlerini yitirip yitirmedikleri karar yerinde tartışılıp değerlendirilmelidir.

Çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamı dışında kaldığının anlaşılması halinde yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı;bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,

30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.