Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1758 E. 2024/3626 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, daha önce kadastro mahkemesinde aynı taşınmaz için açılan davada verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro mahkemesinde delil avansının yatırılmaması nedeniyle verilen ret kararının davanın esasına ilişkin ve kesin hüküm teşkil ettiği, bu nedenle tapu iptali ve tescil davasının kesin hüküm nedeniyle reddinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/25 E., 2024/88 K.

HÜKÜM : Usulden Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, ... köyü 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mirasbırakanlarından kendilerine kadar eklemeli bir şekilde devam eden zilyetlik süresinin 60 yılı aştığını, taşınmazın hatalı olarak Hazine adına tespit edildiğini ileri sürerek tapunun iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın1963 tarihinde yapılan toprak tevzi çalışmaları sonucunda 53 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca tespit edilen 47 nolu parselin tapu kaydı kapsamında kaldığını, 1927 yılından bu yana nizasız ve fasılasız olarak Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, dava konusu taşınmaz üzerinde Hazine dışında hiç kimsenin zilyet ve tasarrufunun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2017 tarihli ve 2015/879 Esas, 2017/468 Karar sayılı kararıyla; Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 24.02.2009 tarih ve 2007/859 Esas ve 2009/87 Karar sayılı davacı ile eldeki davanın konusu, tarafları ve sebebinin aynı bulunduğu, kesin hükme bağlanan davanın yeniden görülemeyeceği gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 04.05.2018 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/860 Karar sayılı kararıyla; Kadastro Mahkemesince usule ilişkin verilen kararın genel mahkemelerde dava açılmasına engel olmayacağı gibi davacının Kadastro Mahkemesinde yargılama giderini yatırmamış olmasının, dava konusu taşınmaz açısından dava hakkının elinden alınması sonucunu doğurmaması gerektiği ve İlk Derece Mahkemesince taraf delilleri toplanarak mahallinde keşif yapılması gerektiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 17.01.2019 tarihli ve 2018/373 Esas, 2019/81 Karar sayılı kararıyla; davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesinde ve 46 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2019/622 Esas, 2021/2370 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 30.10.2023 tarihli ve 2022/692 Esas, 2023/6043 Karar sayılı kararıyla; "Dava konusu taşınmazın hükmen tesciline esas alınan Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 24.02.2009 tarih 2007/859 E., 2009/87 K. sayılı dosyasında, eldeki dosya davacısı ... tarafından, dava konusu 102 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak dava açılmış, yapılan yargılama sonucunda delil (keşif) avansının süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve anılan karar temyiz edilmeksizin 23.06.2009 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki davada ise davacı ... dava konusu 102 ada 2 parsel sayılı taşınmazın irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil davası açmıştır. 3402 sayılı Kanunu'nun 36 ıncı maddesi gereğince taraflardan her biri, ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenecek avansı verilen kesin süre içinde yatırmak zorunda olup avans yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde ilgili kişi, talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacaktır. Bu durumda verilecek karar ise davanın esasına ilişkin olup taraflar arasında kesin hüküm oluşturacaktır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i maddesi uyarınca dava şartları arasında bulunan ve Mahkemece yargılamanın her safhasında re'sen gözetilmesi gereken kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davanın reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, daha önce taraflar arasında kadastro mahkemesinde görülen davada verilen karar esasa ilişkin olmadığından eldeki davada kesin hüküm teşkil etmeyeceğini, HMK'nın 353/1-a-6 ncı maddesinde yazılı koşullar oluştuğundan, delillerin toplanması ve yeniden hüküm kurulması gerektiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114/1-i bendi ve 303 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 28 inci ve 36 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sırasında; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 2 parsel sayılı 19.846,69 metrekare yüz ölçümündeki tarla vasıflı taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesinde davacının işgalinde olduğu gösterilerek Toprak Tevzi Komisyonu çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, davacı tarafından taşınmazın tespitine itiraz edilmesi üzerine Yüksekova Kadastro Mahkemesinin 2007/859 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, böylece taşınmazın kadastro tespiti hükmen kesinleşmiştir.

3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı toplam 1.757,80 TL başvuru ve onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.