"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1565 E., 2023/1863 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Ret-Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/386 E., 2023/78 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali-tescil ve bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kardeşi davalı ...'nin 14.03.1994 tarihli adi yazılı senet ile kendisine intikal eden miras haklarını 20.000.000 lira bedel karşılığında davacıya devrettiğini ileri sürerek kadastro çalışmalarında mirasbırakan ... adına tespit edilen ... mevki 194 ada 151 parsel ile, mirasbırakan ... adına tespit edilen ... mevki 107 ada 299 parsel ve ... Aşağı ... mevki 103 ada 127 parsel sayılı taşınmazların davalı ...'e intikal olan tapu hisselerinin iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesi, bu mümkün olmazsa üç taşınmazın bedeli olarak 14.03.1994 tarihinde davalı ...’e ödenen 20.000.000 liranın güncellenerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın 1994 yılında tanzim edilen bir belgeye dayanarak dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yapılan 1999-2001 yıllarındaki kadastro çalışmalarından yaklaşık 20 yıllık bir süre geçtikten sonra eldeki haksız ve hukuki mesnetten yoksun davayı ikame ettiğini, davacının davasının 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi sebebi ile reddi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen iddia ve beyanları kabul etmediklerini belirterek tüm talepler ile birlikte davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tapu iptali ve tescil talebi yönünden hak düşürücü süreden davanın reddine, 22.402,30 TL'nin dava tarihi olan 26.12.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı bir dava olduğu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçirildiğinden bahisle tapu iptal tescil talebinin reddine karar verildiğini, ancak iş bu davanın tarafların aralarındaki akdettikleri sözleşmeye istinaden açıldığını, davalı ...'nin bu zamana kadar dava konusu edilen parselleri tapuda devredeceği ümidiyle davacıyı oyaladığını, Mahkemece terditli alacak talebi yönünden sözleşme tarihinde taşınmaz bedeli olarak ödenen 20.000.000 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca dava tarihindeki değerinin belirlenmesi amacıyla aldırılan hesap raporunda belirlenen 22.402,30 TL bedelin eksik ve çok düşük olduğunu, dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle toplam değerinin 58.997,62 TL olarak hesaplanmış olmasına göre hakkaniyet gereği güncellenen rakamın da buna yakın bir değerde olması gerektiğini, 22.402,30 TL bedelin kabulünün mümkün olmadığını belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların mirasbırakan babaları ... adına kayıtlı tüm taşınmazların aktif ve özellikle pasif kayıtlarının tedavülleri ile birlikte istenilerek hangi taşınmazların davacı ...'a babası ...'dan intikal ettiğinin belirlenerek karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında yapılan 14.03.1994 tarihli sözleşme ile sadece taşınmazların satışı değil babalarından kalma hayvanlar ve ev eşyalarının da konu edildiğini, Mahkeme tarafından menkul mallara ve hayvanlara ilişkin bir araştırma yapılmadığını, ayrıca 10 yıllık zamanaşımı definde bulunulduğunu belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kadastrodan önceki satış işlemi ile dayandığı hakkın, Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi ile ortadan kalktığı bu nedenle davanın tapu iptali ve tescil ile terditli olarak bedel talepleri yönünden reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca anılan Mahkeme kararının kaldırılarak, kaldırılan kararın yerine yeniden hüküm tesisine; tapu iptali ve tescil talebi ile terditli olarak bedel taleplerinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı bir dava olduğu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin de geçirildiğinden bahisle tapu iptal tescil talebinin reddine karar verildiğini, ancak iş bu davanın tarafların aralarındaki akdettikleri sözleşmeye istinaden açıldığını, davalı ...'nin bu zamana kadar dava konusu edilen parselleri tapuda devredeceği ümidiyle davacıyı oyaladığını, dinlenen tanıkların, babalarından intikal eden taşınmazlar ile ilgili taraflar arasında bir satış işlemi olduğunu beyan ettiklerini, bu doğrultuda tapu kayıtlarının iptal edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bedel konusundaki talebin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebi olduğunu belirterek ve re'sen görülecek eksiklikler nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davaya konu ... mevkiinde bulunan 107 ada 299 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 5.12.1999 ... mevkiinde bulunan 103 ada 127 parsel numaralı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin ... parsel numaralı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 30.5.2001 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 26.12.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 157,75 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.