Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2823 E. 2024/4789 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davanın işlemden kaldırılmasına rağmen, davacı ve asli müdahillerin yenileme süresi içerisinde yenileme talebinde bulunup bulunmadığına ve davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve asli müdahillerin duruşmaya mazeretsiz katılmamaları nedeniyle davanın işlemden kaldırıldığı, kendilerine yeni duruşma tarihinin tebliğ edildiği ve 3 aylık yasal süre içerisinde davayı yenilemedikleri gözetilerek, davanın HMK 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1951 E., 2024/327 K.

HÜKÜM/KARAR : Davanın Açılmamış Sayılmasına/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/73 E., 2023/110 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı ve asli müdahillerin davalarının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve asli müdahiller tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve asli müdahiller tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların akraba olduklarını, davalıların Rize ili, ... ilçesi, ... köyünde, davacının ise İstanbul ilinde yaşadığını, davalıların dava konusu edilen arazileri akrabaları davacının rızası olmadan kullandıklarını, ... köyündeki 128 ada 49 parsel, 123 ada 30 parsel, 125 ada 19 parsel, 128 ada 33 parsel, 134 ada 7 parsel, 117 ada 7 parsel, 128 ada 8, 128 ada 3 parsel, 156 ada 3 parsel, 124 ada 1 parsel, 124 ada 4 parsel, 128-126-11 ada 6 parsel, 128 ada 61 parsel, 128 ada 23 parsel, 128 ada 22 parsel, 123 ada 48 parsel, 128 ada 75 parsel ve 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazların taraflara ortak kök murislerinden intikâl ettiği hâlde kadastro sırasında davalılar adlarına hisseli olarak tespit ve tescil edildiğini, eski tapu kayıtları ile arazi tahrir kayıtlarının davayı ispatlayacağını, davacının ... köyünden ... kızı ...'dan olma ... (...)'un çocuğu olduğunu, davacının annesi adına tescil edilmesi gereken bu taşınmazların hatalı şekilde davalılar adına tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adlarına tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini talep etmiştir.

2.Asli müdahil ..., müdahale dilekçesinde özetle; davacının dava konusu ettiği taşınmazları tekrar etmekle ... kızı ...'dan olma anneleri ... (...) ...'in de söz konusu taşınmazlarda hak sahibi olduğunu ileri sürerek akrabaları davalılar adına hatalı şekilde tespit ve tescil edilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında kendi adına tescilini talep etmiştir.

3.Asli müdahil ... ve ..., müdahale dilekçelerinde özetle; dava konusu taşınmazlarda kendilerinin de miras payı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile kendi adlarına tescilini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gereksiz şekilde 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazı ve davalı ...'yı dava dilekçesine dahil ettiğini, davacının 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazda hakkı olmadığını, zira bu parselin davalıya irsen intikâl ettiğini, önceki zilyetlerinin davalı ...'nın babası ve dedesi olduklarını, kadastro öncesinde kök mirasbırakanın mirasçılarının ana taşınmazı aralarında fiilen taksim yaparak taşınmazları kullandıklarını, davalının kadastro çalışmasından 20 yıl önce taşınmaz üzerine ev yapıp ikamete başladığını, köyün yaşlılarının durumu bildiğini, emlak vergisi ve arazi beyannamelerinden de bu durumun anlaşılacağını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 120 yıldan fazladır davalı ...'ın babasına, öncesinde dedesine ait olduğunu, kadastro tespitinin doğru olduğunu, durumun köy ahalisi ve komşu taşınmaz maliklerince de bilindiğini, üstelik kadastro sırasında zilyetliklerindeki taşınmazların 20'de 1'inin adlarına tespit ve tescil edildiğini, büyük bölümünün Orman İdaresinde kaldığını, dava konusu taşınmazlar üzerinde davacının hakkı olmadığını, taksimin 100 yıl önce dedeleri tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

3.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların 120 yılı aşkın babası ve dedesine ait olduğunu, ayrıca babaannesinin babasından intikal eden taşınmazlar da olduğunu, bir asırdır zilyet olduklarını, son malikin de kendisinin babası olduğunu, taşınmazlarının büyük kısmının Orman İdaresine geçtiğini, eski tapuların geçersiz sayıldığını, davacının dava konusu taşınmazlar üzerinde hakkı olmadığını, kadastro tespitlerinin usulüne uygun olduğunu, davacının akrabası tarafından açılan 2012/62 Esas sayılı davanın da reddedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 2018/901 Esasına kayıtlı asıl davanın yargılaması sırasında davacı ve asli müdahillerin bizzat katıldığı 18.05.2022 tarihli 12. celsede yeni duruşma gün ve saatinin taraflara tefhim olunduğu, sonraki 19.10.2022 tarihli 13. celseye davacı ve asli müdahillerin mazeretsiz şekilde katılmamaları sebebiyle davacı ve asli müdahilllerin davalarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 150/1. maddesi uyarınca birinci kez işlemden kaldırıldığı, sonraki 15.02.2023 tarihli celsede davacı ve asli müdahillerce açılan davanın tefrikine karar verilerek davalarının 2023/73 Esas sayısına kaydedildiği, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde de yenilenmediği, süre bitiminden sonra verilen yenileme dilekçelerine itibar edilmeyeceği gerekçesiyle davacı ve asli müdahillerin davasının HMK'nın 150/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahiller istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili ve asli müdahillerin benzer mahiyetteki istinaf dilekçelerinde özetle; katılmamaları sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilen 19.10.2022 tarihli celse sonunda sonraki duruşmanın 3 ayı aşkın süre sonrasına 15.02.2023 tarihine bırakıldığını, 15.02.2023 tarihli celseye katılmalarına rağmen, önceki celse gelmemeleri nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle yenileme talebinde bulunma imkanının ortadan kaldırıldığını, davacı yönünden dosyanın ilk defa işlemden kaldırıldığı 23.02.2022 tarihli duruşma tutanağı davacıya tebliğ edildiği hâlde, ikinci defa işlemden kaldırma kararı verilen 19.10.2022 tarihli duruşma tutanağının davacıya veya vekiline tebliğe çıkarılmadığını, dosyayı yenileme haklarının ellerinden alındığını, ayrıca İlk Derece Mahkemesince Pazar (Rize) Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/1275 Esas sayılı veraset istemli dava dosyasının bekletici mesele yapılması ve İstanbul'da ikâmet eden davacının yüksek maliyetler sebebiyle her defasında Rize'ye gidemediğini, davanın açılmamış sayılması kararının da işlemden kaldırma kararı üzerinden 3 ay geçtikten sonra verildiğini, yazılı yargılamada 2 kez, basit yargılamada ise 1 kez davanın yenilenmesi talep edilmişse tekrar yenileme talep edemeyeceklerini, bu durumda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin gerektiğini, davacının birinci kez yenileme talebinde bulunduğunu, ancak ikinci veya üçüncü kez yenileme talebinde bulunmadığını, sundukları yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre Yerel Mahkemenin verdiği açılmamış sayılmasına kararının kesinlikle usul ve yasalara aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 18.05.2022 tarihli 12. celseye bizzat katılan davacı ve asli müdahillere gelecek duruşmanın 19.10.2022 tarihinde görüleceğinin bizzat tefhim olunduğu halde, istinaf edenlerin 19.10.2022 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmamaları nedeniyle 6100 sayılı Kanun'un 150/1. maddesi uyarınca dava dosyasının birinci kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği, sonraki 15.02.2023 tarihli celsede istinaf edenler bakımından davanın tefrik edildiği, tefrik üzerine İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 aylık yasal sürede davanın yenilenmediği gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 150/5. maddesi uyarınca davalarının açılmamış sayılmasına karar verildiği, istinaf edenlerin davalarının kanunun amir hükmü gereğince açılmamış sayıldığı, işlemden kaldırma kararının ilgililere tebliği gerekmediği, davayı takip etme yükümlülüğünün taraflarda olduğu, bu sebeple istinafa konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve asli müdahiller temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve asli müdahiller temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçelerini tekrar etmekle işlemden kaldırılma kararı taraflarına tebliğe çıkarılmadığı için davanın açılmamış sayılması için geçmesi gereken 3 aylık yasal sürenin başlamadığını, işlemden kaldırılma kararının verildiği 19.10.2022 tarihli celseden 3 ay 27 gün sonraki 15.02.2023 tarihli celseye katıldıkları hâlde davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup temyize konu uyuşmazlık 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150/5. maddesi uyarınca verilen davanın açılmamış sayılmasına dair kararın yerinde olup olmadığına yöneliktir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369/1 ve 370. maddeleri.

2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve asli müdahillerin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı ve asli müdahillerin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Temyiz onama harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.