Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3013 E. 2024/5763 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını satış suretiyle temlik etmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, toplanan deliller ve bozma kararına uygun olarak, mirasbırakanın temlik işleminin muvazaalı olduğuna dair yeterli delil bulunduğu gerekçesiyle verdiği tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/233 E., 2023/220 K.

HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davalarda davacılar; dava dışı kardeşleri ...’ın mirasbırakanları babaları ...’den hile ile vekaletname aldığını, daha sonra bu vekaletnameyi kötüye kullanarak mirasbırakanın 361 (yeni 9558 ada 10 ) parsel sayılı taşınmazdaki payını dava dışı ...’a sattığını, bu kişi tarafından payın, muvazaalı devirler sonucu ...’ın kayınbiraderi olan davalı ...’e temlik edildiğini, temlik alan kişilerin taşınmazda zilyetliklerinin olmadığını, tüm işlemlerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile veraset ilamındaki payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; zamanaşımı itirazında bulunmuş, davanın hak düşücürü süre içinde açılmadığını, mirasbırakan tarafından temlikin bizzat gerçekleştirildiğini, taşınmazı bedel karşılığında satın aldığını, önceki ilişkilerden haberdar olmadığını, iyi niyetli olduğunu, taşınmazı satın alma gücünün olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davanın ...’a ihbarını istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.10.2012 tarihli ve 2008/88 Esas, 2012/574 Karar sayılı kararıyla, temliklerin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 22.05.2013 tarihli ve 2013/5110 Esas, 2013/8296 Karar sayılı kararıyla; "...Somut olaya gelince; mirasbırakanın elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekeceği de kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadığı gibi çekişmeye konu taşınmazın akit tarihindeki gerçek değeri de keşfen saptanmamış, murisin satmasını gerektirir bir neden olup olmadığı ve ekonomik sosyal durumu da yeterince soruşturulmamıştır. Bu durumda, murisin gerçek iradesinin de açıklığa kavuşturulduğu söylenemez. Hâl böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle bir araştırma yapılıp tarafların tüm delillerinin toplanması, somut olgularla birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.05.2017 tarihli ve 2013/351 Esas, 2017/193 Karar sayılı kararıyla; taşınmazdaki mirasbırakana ait payın 24.09.1990 tarihinde önce ...’a, ... tarafından da 2 ay sonra mirasbırakanın oğlu olan dava dışı ...’ye devredildiği, yapılan bir çok devirler sonucu taşınmazın en son ...’ın kayınbiraderi olan davalı ...’e devredildiği, taşınmaz üzerindeki binanın bir dairesinde ...’nin oturduğu, diğer dairelerde bulunan kiracılardan da kira bedellerinin ... tarafından alındığı, ...'ın kira bedeli ödemediği, mirasbırakanın da oğlu ...’ın yanında ikamet ettiği, taşınmazdaki payını satması için makul bir sebebinin olmadığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı, yapılan tüm devir işlemlerinin de muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

C.İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili ile ihbar olunan ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 18.06.2020 tarihli ve 2017/3789 Esas, 2020/2832 Karar sayılı kararıyla; "bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların işin esasına değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; somut olayda mirasbırakan Haydar tarafından çekişmeli taşınmazda 552/8620 pay temlik edilmiş olup ara ... diğer paydaşlardan satın aldığı payı tevhit etmiş ve sonra 803/8620 pay temlike konu olmuştur. Davacıların isteği, mirasbırakan tarafından temlik edilen paya ilişkin olduğundan, Mahkemece üçüncü kişilerden satın alınan payı kapsar şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Hâl böyle olunca, mirasbırakandan temlik edilen payın iptal edilerek davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir..” gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D.Mahkemesince İkinci Bozma İlamına Uyularak Verilen Karar

İstanbul Anadolu 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.03.2023 tarihli ve 2020/233 Esas, 2023/220 Karar sayılı kararıyla; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 539043/4058900'er payın ayrı ayrı davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddiasının hile olduğunu, ancak Mahkemece muvazaa nedeni ile kabul kararı verildiğini, davacının dava aşamasında iddiasını değiştirdiğini, buna muvafakatları olmadığını, davacı tanık beyanlarının çelişkili olduğunu, bu beyanlara itibar edilemeyeceğini, davalının taşınmazı mirasbırakandan değil, dava dışı ...’dan satın aldığını, dava konusu taşınmazın davalıya gelinceye kadar bir çok kez el değiştirdiğini, mirasbırakan tarafından ...’a yapılan ilk devirin muvazaalı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, resmi senette bedelin düşük gösterilmesinin tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağını, davalının iyi niyetli olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...nin 361 parsel sayılı taşınmazdaki 552/8620 payını 24.09.1990 tarihli resmi senet ile bizzat dava dışı ...'a satış suretiyle temlik ettiği, ondanda diğer ara maliklere devirler yapılıp en son davalı adına sicil kaydının oluştuğu, imar uygulaması ile taşınmazın 9558 ada 10 numarasını aldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, hükmüne uyulan bozma kararına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.216,91’er TL bakiye onama harçlarının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.