"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/449 E., 2022/537 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan kuzeyi ..., doğusu ..., güneyi 683 parsel ve batısı ...'a ait taşınmazlarla çevrili olan dava konusu taşınmazın imar ihya edilerek murisleri ve murislerinden sonra da kendileri tarafından 30 yılı aşkın zamandan beri malik sıfatıyla ekilip biçildiğini, ancak taşınmazın kadastro sırasında tespit harici bırakıldığını, daha sonra çekişmeli taşınmaz bölümünü de içerisine alan 1237 parsel numarasıyla 14.06.2002 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2013/9 E., 2015/95 K. sayılı sayılı kararıyla; zilyetlikle iktisap koşullarının davacılar lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 1237 parsel sayılı 385.796,35 m2'lik taşınmazın fen bilirkişisinin 17.6.2013 tarihli raporu ve ekli krokisinde (E) harfi ile gösterilen 16.379.45 m2'lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı Hazine vekili ve fer'i müdahil ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.03.2021 tarihli ve 2019/228 E., 2021/2959 K. sayılı kararıyla: “... yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Bir arazinin niteliğinin, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresinin ve hangi tasarruflarla sürdürüldüğünün belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olup, bu amaçla çekişmeli taşınmazın idari yoldan Hazine adına tescil edildiği 2002 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılması gerekirken, 1982 yılına ait tek hava fotoğrafının incelemesiyle yetinilmiş, çekişmeli taşınmaz bölümünün evveliyatı, kullanım süresi, niteliği, üzerindeki imar ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı ve taşınmazın geriye kalan bölümünden ne şekilde ayrıldığı, aralarında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen ziraatçi bilirkişi raporu hükme esas alınmış, komşu parsellere ait tespit tutanakları ve dayanak kayıtları getirtilerek çekişmeli taşınmaz bölümü yönünü ne olarak okudukları belirlenmemiş ve bu yolla yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş, yerel bilirkişi ve tanıkların soyut içerikli beyanlarına ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 1237 parsel sayılı 385.796,35 m2 taşınmazın 17.6.2013 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (E) harfi ile gösterilen 16.379.45 m2'lik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili; eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini, bilirkişi raporlarında taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilmeyeceği hususunda net bir belirlenme yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılıp ihdasen Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17 . maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1967 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu taşınmaz bölümünün "çalılık" olarak tescil harici bırakıldığı, 14.06.2002 tarihinde dava konusu taşınmaz bölümünü de kapsayan 1237 parsel sayılı 385.796,35 m2 miktarlı taşınmazın tarla vasfıyla ihdasen Hazine adına tescil edildiği, tapu kaydında 30.04.2004 tarih 3053 yevmiye numaralı Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu Başkanlığının 01.10.2003 tarih ve 211 karar sayılı kararı gereğince Mera beyanı bulunduğu, ayrıca 14.09.2009 tarih, 14533 yevmiye numaralı 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 7 nci maddesine göre belirtme beyanı bulunduğu, dava konusu 1237 parsel sayılı taşınmaza ilişkin İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.09.2014 tarihli 2010/64 Esas, 2014/284 Karar sayılı kararı ile zilyetlik iddiasına dayalı olarak açılan davanın, taşınmazın mübadele nedeniyle ayrılan rumlardan kalma olduğu ve kaçak yitik kişilerden kalan taşınmazların zilyetlikle mülk edinilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, kararın Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince onandığı ve karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; Mahkemece taşınmazın mera olup olmadığı araştırılmamış, taşınmazın etrafında orman parseli bulunmasına rağmen yöntemince orman araştırması yapılmamış, diğer yandan taşınmazın kaçak- yitik şahıslardan kalıp kalmadığı araştırılmamış, Daire'nin geri çevirme kararıyla dosyaya getirtilen komşu parsel kayıtları incelenmeksizin sonuca gidilmiştir.
Hal böyle olunca; taşınmazın imar, mera, orman, kamulaştırma ve kaçak yitik kişilerden kalan taşınmaz olup olmadığı araştırılmalı; Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmelidir.
Bundan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, daha önce dosyada görev almamış 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, orman mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadıkları, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri ve edilmiş ise imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalıdır.
Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunup bulunmadığını, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, kullanım durumunu ve zilyetlik şekli ve süresini kesin olarak belirleyen, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olabilecek yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, çevresinde bulanan mera vasıflı 933 ve 934 parsel sayılı taşınmazlar ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur niteliğinde sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazın mera vasfında olup olmadığını değerlendirir şekilde, ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazın sınırları ve önceki ile şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği, sınırlarda zamanla genişleme olup olmadığı hususlarında rapor alınmalıdır.
Orman mühendisi bilirkişiden bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazın tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.
Fen bilirkişisinden keşfi izlemeye, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye elverişli rapor alınarak toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.