"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/156 E., 2024/34 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil; olmazsa tenkis davasından dolayı Mahkemece, bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların muris babaları ...'ün 1/2'şer oranda paydaşı olduğu Kırklareli ili, .... ilçe, ..... köyünde kain 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012 ve 17 parsel ile .... köyünde kain 717 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak kendisinin yaşlılığından faydalanan ve birlikte yaşadığı oğlu davalıya 06.09.2002 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile temlik ettiğini, murisin bakıma ihtiyacı olmadığını ileri sürerek taşınmazların davalı adına tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tescilini, olmazsa tenkisini talep etmiş, bozma sonrası 14.04.2022 tarihli celsede davacılar vekili ıslah beyanı ile tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına miras payları oranında tescil talep etmiş ve Kırklareli Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.09.2023 tarihli ve 2023/728 Esas, 2023/2504 Karar ve 18.10.2023 kesinleşme tarihli kararı ile muris ... terekesine temsilci olarak ... atanmıştır.
II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tenkis talebinin süresinde olmadığını, ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapılması için bakım alacaklısının özel bakıma muhtaç olması gerekmediğini, murisin düzenli geliri olmadığını, ileride hastalanacağını düşünerek dava konusu temlikleri yaptığını, davalının bakım borcunu yerine getirdiğini, diğer mirasçılar için de terekenin bir kısmının ayrıldığını, davacı Ayhan'ın ev alması için de tarla satıldığını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.12.2014 tarihli ve 2012/313 Esas, 2014/662 Karar sayılı kararıyla; muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı, 717 parsel sayılı taşınmazın hâlen muris adına kayıtlı olduğu, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin de ivazlı akitlerden olması nedeniyle tenkise tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 11.10.2017 tarihli ve 2015/2390 Esas, 2017/5245 Karar sayılı kararı ile; yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye elverişli olmadığı, terekenin tamamının değerinin saptanması, ölünceye kadar bakma akdi ile yapılan temlikin makul sınırlar içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi suretiyle murisin gerçek iradesinin açıklığa kavuşturulması gerektiği belirtilip Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Birinci Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 21.01.2020 tarihli ve 2017/444 Esas, 2020/38 Karar sayılı kararı ile; dava konusu 11 adet taşınmaz içinde 717 parsel sayılı taşınmazın hâlen muris adına tapuda kayıtlı olduğu, dava konusu diğer 10 adet taşınmazdaki 1/2'şer payların muris tarafından davalıya nakledildiği, murisin sağlığında dava dışı 90 ve 1784 parsel sayılı taşınmazları üçüncü kişilere 2006 yılında sattığı, davalının murisin bakımına özen gösterdiği, davalıya devredilen dava konusu 10 adet taşınmazın murisin mamelekine oranının makul sınırda kaldığı, murisin davalı oğlu ve geliniyle yaşadığı, ölünceye kadar davalının baktığı, son zamanlarda murisin özel bakıma muhtaç olduğu, diğer davacı çocuklarının murise bakmadıkları, murisin sağlığında bakım alacağının yerine getirilmediğini ileri sürmediği, dava konusu 717 parselin devredilmediği, davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin geçerli olduğu, muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ivazlı olması sebebiyle tenkise de tabi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma Kararı
Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairenin 22.04.2021 tarihli ve 2020/2357 Esas, 2021/2507 Karar sayılı kararı ile; ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya 10 adet taşınmazın temlik edildiği, murisin temlik harici 10.176,00 TL değerinde tek taşınmazının kaldığı, murisin daha azını vermek suretiyle kendisine baktırabilecekken taşınmazların tamamına yakınını birlikte yaşadığı oğluna temlik ettiği, ayrıca önemli oranda, bakımını gerektirir bir hastalığı da bulunmadığı gözetildiğinde asıl amacının kendisine baktırmak olmayıp birlikte yaşadığı davalıyı gözetmek suretiyle mal kaçırmak olduğu anlaşılmakla davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D.Mahkemece İkinci Bozma İlâmına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; muris ... terekesine temsilci olarak ...'ın atandığı, muris ...'in 03.04.2009 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davalı ..., davacılar .... ....,...., ve ...'i bıraktığı, murisin ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle dava konusu 717 parsel sayılı taşınmaz haricindeki diğer 10 adet taşınmazda bulunan 1/2'şer payının tamamını davalı oğluna temlik ettiği, .... Mahallesindeki 717 parsel sayılı taşınmazın hâlen muris adına kayıtlı olduğu, murisin temlik haricinde 10.176,00 TL değerinde tek taşınmazı kaldığı, murisin daha azını vermek suretiyle kendisine baktırabilecekken taşınmazların tamamına yakınını birlikte yaşadığı oğluna temlik ettiği, ayrıca önemli oranda bakımını gerektirir bir hastalığı da bulunmadığı gözetildiğinde asıl amacının kendisine baktırmak olmayıp birlikte yaşadığı davalıyı gözetmek suretiyle mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 717 parsel haricindeki dava konusu .... köyündeki 10 adet taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2'şer payın iptali ile mirasçılık belgesindeki payları oranında davacılar ....,...,..., ... ve davalı ... adlarına tesciline, .... köyündeki 717 parsel hakkında davanın reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A.Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların murisin tüm malvarlığı olmadığını, davacılara da taşınmaz bırakıldığını, murisin ve eşinin 15 yıla yakın tüm bakım ihtiyacının davalı tarafından karşılandığını, murisin emekli maaşı olmadığını ve yaşlılığında çalışmayacağı için dava konsu ölünceye kadar bakım sözleşmesini yapmasının hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davalıya devredilen taşınmazlardaki 1/2'şer payların bakım borcunun karşılığı olduğunu, davacıların murise hiç bakmadığı hâlde haksız mal varlığı elde ettiğini belirterek Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı terekeye iade istemli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Somut olayda; muris ...'ün 03.04.2009 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak davalı oğlu ..., davacı oğlu ... ile davacı kızları ...,... ve ...'i mirasçı olarak bıraktığı, murisin 06.09.2002 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile Kırklareli ili, .... ilçesi, .... köyünde kain dava konusu 1010, 1011, 21, 297, 940, 47, 680, 298, 1012 ve 17 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2'şer paylarının tamamını davalı oğlu ...'a temlik ettiği, .... köyünde kain dava konusu 717 parsel sayılı taşınmazın ise hâlen tam payla muris adına kayıtlı olduğu, temlik harici 10.176,00 TL değerinde tek taşınmazın (717 parsel) kaldığı anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.867,90 TL bakiye onama harcı ile bakiye 938,40 TL temyiz başvuru harcının davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.