"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1567 E., 2023/1922 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/676 E., 2023/345 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; yurt dışında yaşadığını, zaman zaman Türkiye'ye gelerek ailesi ve akrabalarını ziyaret ettiğini, 2013 yılında davalı ... ile arkadaşlık yapmaya başladığını, davalının, aralarındaki ilişkiyi fırsat bilerek davacının eski eşi ile ortak mülkü olan taşınmazı satın almak için ısrar ettiğini, 2014 yılında vekaletname çıkarttırdığını, davacının yıllarca psikolojik tedavi gördüğünü ve Almanya'da alınmış olan resmi doktor raporlarına göre %60 oranında engelli olduğunu, davalının, davacının kendisine duymuş olduğu güveni fırsat bilerek tüm malları satabilecek nitelikte vekaletname düzenlettirdiğini ve dava konusu 3821 ada 11 parsel sayılı taşınmazını 13.11.2015 tarihinde ...'a devrettiğini, ... tarafından taşınmazın 07.09.2016 tarihinde ...'e temlik edildiğini, onun tarafından da 21.6.2018 tarihli satış işlemi ile diğer davalı ...'a devredildiğini, adı geçen tüm şahısların davalı vekil ...'ın arkadaşları olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ve yapılan devir işlemlerinin muvazaalı olduğunu, davalı ...'ın, satış işlemlerini davacının öğrenmemesi için davacının dava konusu taşınmazda oturmasına ses çıkarmadığını, hatta aynı taşınmaz üzerinde bulunan diğer meskenlerin davacı tarafından kiraya verildiğini, kira bedellerini davacının aldığını, yapılan devir işlemlerinde bedellerin çok düşük olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu taşınmazı, taşınmaz üzerinde asıl hak sahibi olan ...'e vekaleten yetkili vekili ... isimli şahıstan iyiniyetli olarak satın aldığını, bu satın alma süreci boyunca asıl hak sahibi yerine vekilin işlem yapması nedeniyle düzenlenen vekaletname de dahil olmak üzere her şeyin kanuna ve usule uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, yapılmış olan satış işlemiyle birlikte edindiği taşınmaz bedelini de ...'e ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.04.2023 tarihli ve 2021/676 Esas, 2023/345 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı iken, davalı ...'ın vekil olarak 13.11.2015 tarihli satış işlemiyle dava dışı ...'a devrettiği, ... tarafından 07.09.2016 tarihli satış işlemiyle (...'a vekaleten ...) dava dışı ...'e devir edildiği, ... tarafından 21.06.2018 tarihli satış işlemiyle (...'e vekaleten davalı ...'ın eşi ...) davalı ...'a devir edildiği, mezkur devir işlemleri tek tek irdelendiğinde, ...'ın eski eşi tanık ...'ın beyanıyla ...'a yapılan devir işleminin muvazaalı bir işlem olduğu, ... ve ...'ın ortak iş yaptıkları, arkadaş oldukları, birlikte hareket ettikleri, taşınmazın tüm devir işlemlerinin muvazaalı olduğu, ...'ın davacıyı zarara sokma kastıyla taşınmazın el değiştirilmesini sağladığının görüldüğü; ...'in 12.04.2023 tarihli duruşmadaki beyanıyla taşınmazı davalı arkadaşı ...'ın istemesi üzerine göstermelik olarak devraldığı, gerçekte bir satış işleminin olmadığı, sonrasında ...'ın eşi ...'a verilen vekalet ile devrin sağlandığı, kime devredildiğini bilmediğinin görüldüğü; davalı ... ve davalı ...'ın eşlerinin kardeş olduğu, taşınmazın gerçek bir satış işlemiyle devredilmediği, nitekim taşınmazı kullanan kiracıların dahi devir işlemlerinden haberdar olmadıkları, ...'in tutarsız savunmalarına itibar edilmediği; davalı ... ve diğer davalıların iş birliği içerisinde hareket ettikleri, davalılara yapılan satış işlemlerinin gerçek olmadığı, nitekim satış işlemlerinde bedel ödenmediği, davalıların taşınmazı dahi görmedikleri, taşınmazın bulunduğu yer olan Konya ile bir ilgilerinin bulunmadığı, bu nedenle davalı ... adına olan tapu kaydının yolsuz olduğu ve taşınmazın gerçek maliki davacıya devrinin gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece tapu iptali ve tescil kararı verildiğinden diğer davalı vekil ...'ın bu davada davalı sıfatı bulunmadığından hakkında husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle davalı ...'ın yargılamaya dahil edilmesi, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının usule ve emsal Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği şekilde vekaletin kendisinden hile ile alındığı iddiasını ortaya çıkaran hiçbir araştırma yapılmadığını, bu hususta davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığını, tanık beyanlarının da bu yönde olmadığını, davacının vekaletin hile ile alındığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığını, ancak Mahkemece davalıların akrabalık ilişkilerinden dolayı davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davalılar hakkında yapılan şikayetlerin değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumun emsal Yargıtay kararlarına da aykırı olduğunu, vekil ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı yapılan şikayetten verilen KYOK kararının vekil ...'ın hile ile vekaletname almadığını gösterdiğini ve dolayısıyla müvekkilinin de bu durumu bilemeyeceğini ve tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3.kişi konumunda olduğunu, taşınmazın vekil tarafından ...'a satılmasından yaklaşık 3 sene sonra müvekkilinin satın aldığını, 3 sene sonra satışı yapılan bir taşınmazın vekalet görevi kötüye kullanılarak devredildiğini bilmesinin imkansız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 06.11.2023 tarihli ve 2023/1567 Esas, 2023/1922 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına; özellikle davalı tarafından öne sürülen ödeme savunmasının kanıtlanmaması, satış tarihinden sonra taşınmazın zilyedinin değişmemesi, davacı tarafından taşınmazın kiraya verilmeye devam edilmesi, ilk satıştan sonra taşınmazın üç defa el değiştirmesi, taşınmazın son olarak davalı vekil....'ın bacanağına devredilmesi gibi hususlar dikkate alındığında vekilin el ve işbirliği içerisinde hareket etmek suretiyle davacının iradesine aykırı olarak davacıyı zararlandırma kastıyla temliki gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, başka bir ifadeyle olayda vekalet görevinin kötüye kullanıldığının ispatlandığı ve davalı kayıt maliki ...'ın vekil....'ın bacanağı olduğu ve vekilinin vekalet görevini kötüye kullandığını bilen veye bilmesi gereken kişilerden olduğu, TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan faydalanmayacağı gözetildiğinde yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1. ve 506. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu dava konusu 3821 ada 11 parsel sayılı taşınmazın, davacıya vekaleten ( Manavgat 4.Noterliğinin 22.10.2014 tarih ve 10432 yevmiye nolu vekaletnamesi ile) davalı ... tarafından 13.11.2015 tarihli satış işlemi ile ...'a, onun tarafından ( ....'a vekaleten dava dışı ....) 07.09.2016 tarihli satış işlemi ile ...'e, onun tarafından ise 21.06.2018 tarihli satış işlemi ile ( ....'e vekaleten davalı ...'ın eşi dava dış....tarafından) davalı ...'a devredildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 73.111,61 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.