"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2234 E., 2024/1205 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/363 E., 2022/223 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; ... ili, ... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 388 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına kayıtlı iken 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi kapsamında ...Vakfı adına re'sen tescil edildiğini, padişahlar tarafından yapılan vakıfların gayri sahih vakıf olduğu, bunların miri (devlete ait) arazi üzerinde kurulduğunu, bu tür tahsis ve irşad kabilinden vakıfların aşar vergisinin ilgası ile maliklerinin ölmesi durumunda gayrimenkullerin vakfına dönmeyeceğini, dolayısıyla maliklerin Hazineden başka varis bırakmadan ölmeleri halinde mülkiyetin mahlulen vakfına rücu etmeyeceğini, tapudaki vakıf şerhlerinin dahi kendiliklerinden yok hükmünde sayıldığını ve mülk arazi haline geldiğini, bunlardan taviz bedeli alınamayacağını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 30. maddesinde sahih-gayrisahih tartışmasına meydan verecek bir düzenleme mevcut olmadığını, merkezi konumda olup gayrisahih şeklinde vakfediliş imkanı mevcut olmadığını, öte yandan ....'ın 40 sahifeden oluşan 911 tarihli vakfiyesi incelendiğinde vakfedilen taşınmazların asıllarının vakfedildiği, vakfın sahih bir vakıf olduğunun açık bir şekilde belirtildiğini, dava konusu taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmiş ve korunması gerekli kültür varlığı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığından istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; taşınmaz üzerinde bulunan kültür varlığının hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığının açıkça belirlenmesi gerektiğini, raporda buna ilişkin tespit olmadığını, bilirkişi ek raporunun 4 ve 5. sayfalarında davalı olan Vakıflar Genel Müdürlüğünün kamuoyuna yaptığı duyuruya yer verilmiş olup rapor düzenlenirken bu açıklamanın dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğunu, taşınmazların vakıf yoluyla geldiğine ilişkin gerekçede tespitte bulunulmadığını, sadece vakıf malı olduğunun yeterli olmadığını, vakfın muteber olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, vakıf türünün tam olarak açıklanması, vakfiyesi ve amacına uygun kullanım olması gerektiğini, taşınmazın üzerinde bulunan yapının yıkılması ve sonradan yapılan yapıya eski eser şerhi vermesinin vakfına iadeyi sağlamayacağını, istinaf kararının gerekçe içermediğini, vekalet ücretinin fazla hesaplandığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden; 388 ada 9 parsel sayılı 26,50 m2 miktarlı kargir bir ev nitelikli taşınmazın kadastro çalışmalarında 20.10.1933 tarih 7199 yevmiye numaralı tapu kaydına istinaden .... oğlu.... adına tespit ve 17.06.1936 tarihinde tescil edildiği, bağlı tapu kaydında “S.... Vakfından ... Paşa ...” şerhi bulunduğu, taşınmazın 10.06.1941 tarihinde iştira suretiyle .... kızı .... Magazacı adına tescil edildiği, bilahare 14.05.1949 tarihinde iştira işlemi ile ....’ya temlik edildiği ve İstanbul 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.09.1974 tarihli 1973/195 Esas, 1974/153 Karar sayılı kararına istinaden son mirasçı sıfatıyla Hazine adına 23.06.1975 tarihinde tescil edildiği, taşınmazda 14.07.2006 tarihli korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı şerhi bulunduğu, taşınmaz davacı Hazine adına kayıtlı iken 09.06.2014 tarihinde 5737 sayılı Vakıflar Kanunu gereğince Sultan Beyazıt Vakfı adına kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davacı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.05.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.