"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/784 E., 2023/510 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve 2018/4178 Esas, 2021/4892 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; kararın davacılar vekili, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar ... ve müşterekleri vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümünün müvekkili ... ile diğer müvekkilerinin murisleri ... ve ... tarafından nizasız ve fasılasız olarak müştereken 20 yıldan fazla süredir zilyet edildiğini, taşınmazın sınırında müvekkillerine ait taşınmazlar da bulunduğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, Mahkemece taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
2. Davalı .... Köyü Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.
3. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ayrı ayrı cevap dilekçelerinde; Mahkemece taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddi ile taşınmazın vekil eden belediye adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.12.2014 tarihli ve 2011/372 Esas, 2014/632 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre 1988 tarihli hava fotoğraflarında nizalı taşınmazın sürülü olduğu ve taşınmazda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 11.11.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 16.020,75 metrekarelik taşınmaz bölümünün eşit paylarla davacı ..., ... mirasçıları ile ... mirasçıları adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. İlk Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.05.2016 tarihli ve 2015/2621 Esas, 2016/5488 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece nizalı taşınmazda davacılar yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırlarının tüm ilin idari sınırları olacak şekilde genişletilmiş olduğu, illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, köylerin mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katıldığı, aynı Kanun'un geçici 1/13. maddesi uyarınca tüzel kişiliği kalkan köy ve belediyelerin devam eden davalarında katıldığı ilçe belediyelerinin taraf olacağı hususları gözetilmeden ilgili kamu tüzel kişisi olarak nizalı taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığı ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeden taraf koşulu sağlanmaksızın karar verildiği belirtilerek yöntemince taraf teşkili sağlandıktan sonra İlçe Belediye Başkanlığı ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya karşı savunma ve delillerinin sorulup saptanması, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli ve 2016/726 Esas, 2018/242 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına göre nizalı taşınmazın yol ve dere olan kısmı haricinde kalan kısmının davacı tarafça en az 1975 yılından beri tarla olarak kullanıldığı ve bu kısımlarda davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 05.02.2018 havale tarihli rapor ve krokisinde (A1) harfiyle gösterilen 2.066,521 metrekare, (A2) harfiyle gösterilen 5.275,728 metrekare ve (A3) harfiyle gösterilen 4.212,296 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin payları açıkça gösterilmek suretiyle davacı ..., ... mirasçıları ile ... mirasçıları adlarına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tescillerine, yol ve dereyi kapsayan alana ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2.Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve 2018/4178 Esas, 2021/4892 Karar sayılı kararıyla; ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz bölümlerinin niteliği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmadığı, taşınmaz üzerinde dere bulunduğu halde jeolog bilirkişiden taşınmazın dere yatağında kalıp kalmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı ya da derenin aktif etki alanında kalıp kalmadığının net olarak belirlenmediği, ayrıca dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklardan davacı taraf yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığını denetlemeye elverir şekilde somut ve maddi olaylara dayalı yeterli beyan alınmadığı, hava fotoğrafı üzerinde stereoskop aleti kullanılarak inceleme yapılmış ise de taşınmazın eski tarihli hava fotoğraflarındaki konumu ve durumu ile taşınmaz üzerinde imar–ihyaya en erken ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmediği, diğer taraftan taşınmazın onaylı imar planı kapsamında kalıp kalmadığının da tespit edilmediği belirtilip açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.04.2023 tarihli ve 2021/784 Esas, 2023/510 Karar sayılı kararıyla; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A2), (A3) ve yol olarak gösterilen taşınmaz bölümlerinin imar-ihyasının 1988 yılında tamamlandığı, taşınmazların dava tarihine kadar nizasız ve fasılasız şekilde davacı tarafça zilyet edildiği, yol olarak gösterilen bölümün dava tarihinden sonra açıldığı, kadastral yol olmadığı, (A1) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümlerde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 05.05.2022 tarihli rapor ve krokisinde (A2) harfiyle gösterilen 5.052,09 metrekare, (A3) harfiyle gösterilen 4.075,96 metrekare ve (YOL) olarak gösterilen 1.729,75 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin payları açıkça gösterilmek suretiyle davacı ..., ... mirasçıları ile ... mirasçıları adlarına tarla vasfıyla tapuya kayıt ve tescillerine, fazlaya ilişkin istemin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümünün müvekkilleri tarafından imar-ihya edildiğini, bu yerden dere yatağı geçmediğini, (A1) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin olarak bilirkişiler tarafından yapılan değerlendirmeye de katılmadıklarını, bu yerin de müvekkilleri tarafından imar-ihya edildiğini, Mahkemece davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın eksik araştırma ve incelemeye dayalı olduğunu, belgesiz araştırmasının da yeterli olmadığını, jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği ile ilgili olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmadığını, tescil talepleri olmasına rağmen reddedilen taşınmaz bölümleri ile ilgili olarak bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini, taşınmazın değerinin de eksik belirlendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz dilekçesinde; nizalı taşınmaz bölümlerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, öte yandan taşınmazın özel mülkiyete konu olamayacak yerlerden olduğunu, mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1-3-6. maddeleri,
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 1978 yılında Van ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda nizalı taşınmaz bölümleri tescil harici bırakılmıştır.
2. Mahkemece, teknik bilirkişinin hükme esas alınan 05.05.2022 tarihli rapor ve krokisinde (A2), (A3) ve (YOL) olarak gösterilen taşınmaz bölümlerinde davacı taraf lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olup bu nitelikteki davaların TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişilerine yöneltilerek açılması gerekir. Ne var ki, nizalı taşınmaz bölümlerinin ortasından yol geçmesine rağmen yasal hasım konumunda bulunan Karayolları Genel Müdürlüğü davaya dahil edilip yöntemince taraf teşkili sağlanmamış, taşınmazda kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma çalışması yapılmış ise taşınmazın tamamının veya bir bölümünün kamulaştırma haritası kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmamıştır. Yine, Dairemizin 27.06.2024 tarihli ve 2023/4583 Esas, 2024/4447 Karar sayılı geri çevirme kararı uyarınca ... ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığından alınan yazı cevaplarından, nizalı taşınmaz bölümlerinin 2013 yılında onaylanmış olan uygulama imar planında kaldığı, bu imar planının yürürlüğünden önce 1996 tarihli imar planı bulunduğu, 23.10.2011 ve 09.11.2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerle birlikte 1996 tarihli imar planının işlevini tamamen kaybettiği, bu plana ilişkin dijital verilerin kurum arşivinde mevcut olduğu ancak imar planı paftaları ile onaya ilişkin evrakın arşivde bulunmadığı, bu nedenle nizalı taşınmaz bölümlerinin ilk defa imar planı kapsamına alınış tarihinin ne olduğunun bilinemediği belirtilmiş olmasına rağmen teknik bilirkişiye dijital veriler üzerinde inceleme yaptırılarak nizalı taşınmaz bölümlerinin 1996 tarihli imar planı kapsamında kalıp kalmadığına ilişkin rapor aldırılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, Karayolları Genel Müdürlüğünü davaya dahil etmek üzere davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, nizalı taşınmaz bölümlerinde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı, kamulaştırma çalışması yapılmış ise buna ilişkin tüm bilgi, belge ve haritalar ilgili kurumlardan istenilmeli, nizalı taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yere ilişkin 1996 tarihli imar planına ilişkin tüm bilgi, belge ve dijital veriler dosya arasına alınmalı, bu planın iptal edilip edilmediği Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığından da sorulup tespit edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise imar-ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, nizalı taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılmışsa kamulaştırma haritasının kapsamını ve imar planında kalıp kalmadığını gösterir krokili rapor aldırılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı olacak şekilde nizalı taşınmaz bölümlerinin niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden nizalı taşınmaz bölümlerinin önceki ve şimdiki niteliğini, evveliyatının çay veya dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak nizalı taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, imar-ihyaya konu edilmişse ihyanın tamamlandığı tarihi açıklar şekilde rapor alınmalı; ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden belgesiz araştırması yapılmalı, nizalı taşınmaz bölümünün ilk defa imar planı kapsamına alındığı tarihin dava tarihinden önce olması halinde imar planının onay tarihine kadar, aksi halde dava tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17. maddelerindeki kazanma koşullarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı hususu üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, davalı Hazinenin 4721 sayılı TMK’nın 713/6. maddesi gereğince tescil talebi bulunduğu halde, davanın reddine karar verilen nizalı taşınmaz bölümleri yönüyle Mahkemece Hazinenin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da isabetsiz olup, kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekili, davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının temyiz eden davacılar ile dahili davalı ... Belediye Başkanlığına iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.