Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4079 E. 2024/5394 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemden kaynaklanan mülkiyet iddiasına dayalı olarak, davalı adına kayıtlı taşınmazın bir kısmının tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilinin talep edilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, hava fotoğrafları, bilirkişi raporları ve tanık beyanları değerlendirildiğinde, davacıların mülkiyet iddiasını ispatlayamadıkları ve kadastro sınırlarının doğru olduğu sonucuna vararak istinaf mahkemesinin davacıların istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/20 E., 2024/707 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/167 E., 2023/192 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Yozgat ili, .... ilçesi, .... köyü 101 ada 44 parsel sayılı taşınmazın davacılara ait olduğunu, bu taşınmaza komşu 101 ada 131 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları neticesinde davalılar murisi adına kaydedildiğini, bu taşınmaz içinde 33 metre uzunluğunda 5 metre genişliğinde olan yerin kadastro çalışmaları sırasında fiili sınır bertaraf edilerek davalı ...'e ait taşınmazın içinde yazıldığını, bu yeri yaklaşık 20 yıldır malik sıfatıyla davacıların kullandığını, bu alanda davacıların ağaçlarının ve su kuyusunun bulunduğunu belirterek 131 parsel sayılı taşınmaz içinde 100 m² alanın davalılar adına olan tapusunun iptali ile davacılara ait 44 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacılar adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu davalıya ait 101 ada 131 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının Köy Tüzel Kişiliğine ait olduğunu, davacıların sahipsiz ve boş olan ilgili kısmı bundan istifade ederek kendi taşınmazının içine katmış olabileceğini, kadastro ve tapu kayıtlarının doğru olduğunu, davacının bahsetmiş olduğu sabit sınırın davacı tarafından sonradan ortaya çıkarılan duvardan ibaret olduğunu, taşınmazın daha önceden Köy Tüzel Kişiliğine ait iken ihale ile .....'a satıldığını, .....'dan da davalıya satıldığını, davacı tarafından belirtilen ağaçların kendiliğinden yetişen ufak ağaçlar olduğunu, bu ağaçları davacıların yetiştirmediğini, davacının birkaç yıl önce sondaj olarak kuyu oluşturduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre davalının herhangi bir sınır değişikliği yapmadığı, kadastro tespiti sırasındaki sınırların doğru sınırlar olduğu, davacının yemin deliline dayandığı, davalıların yemin delilini eda ettikleri, yemin delilinin kesin delil niteliğinde bulunduğu, dolayısıyla davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro çalışmalarında davacıların köyde olmadığı için bilirkişilerin hatası sonucu dava konusu yerin 131 parsel içine yazıldığını, davalıların bu durumu bildiği halde aralarında göstermelik devirler yapıldığını, davacının dava konusu edilen kısmı kadastrodan önce yaklaşık 20 yıldır malik sıfatıyla kullandığını, eksik ve hatalı keşif yapıldığını, davacının kadastrodan önce ağaçları diktiğini ve su kuyusunu yaptırdığını, kısa sürede bu kadar satış yapılmasının köy yerinde hayatın olağan akışına aykırı olup davalıların kötü niyetini ortaya koyduğunu, dosyada dinlenmesini istedikleri Hacı ...'ın tanık olarak dinlenmediğini, bu tanığın beyanının da alınması gerekmekte iken hukuka aykırı ara karar ile dinlenmesinden vazgeçildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, 44 parsel sayılı taşınmaza yazılması gereken bilirkişi raporuna göre 95,18 metrekarenin 131 parselden ifrazı ile davacılar adına tespit ve tescil edilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının delil listesinde tanık olarak bildirdiği tanıkların keşif ve duruşmada dinlendiği, davacı tanıklarının dahi iki taşınmaz arasındaki sınırın davacının evinin arkasındaki taş duvar olduğunu beyan ettikleri, mahalli bilirkişi beyanları ve tanık beyanları ile 1992 tarihli hava fotoğrafındaki sınırlara göre taşınmazlar arasındaki sınırın kadastro sınırı olan kuzeydeki eski taş duvar olduğu, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre dinlenmeyen davacı tanığının beyanının sonuca etki etmeyeceği, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 190.,

6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun 225 vd. maddeleri

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu 131 parsel sayılı taşınmazın, 30.01.2007 tarihinde ..... Köy Tüzel Kişiliği adına tescil edildiği, 02.7.2012 tarihinde satış suretiyle dava dışı .....'a, .... tarafından da 05.07.2012 tarihinde dahili davalılar murisi ...'e satış suretiyle devredildiği, 23.4.2017 tarihinde davalı ...'in ölümü ile 12.09.2018 tarihinde dahili davalılara intikal ettiği anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacılardan harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.