Logo

1. Hukuk Dairesi2024/420 E. 2025/441 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi intikal ve taksim iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın terekesinin mirasçılar arasında nasıl paylaştırıldığı ve uyuşmazlık konusu taşınmazın kime isabet ettiği hususunda ihtilaf bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının, davacı tarafça miras paylaşımı ve taşınmazın kendisine kaldığı iddiasını ispatlamaya yeterli olmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin hükmü onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1364 E., 2023/1190 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Araklı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/57 E., 2023/51 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı dava dilekçesinde; Trabzon ili, Araklı ilçesi, Yassıkaya Mahallesinde bulunan 108 ada 1 parsel, 108 ada 42 parsel, 115 ada 1 parsel ile 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının seksen yıldır kendi kullanımlarında olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde 1/2 payının davalılar murisi adına tespit ve tescil edildiğini, yapılan tespit işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile muris ... ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Muris ... ... mirasçıları, aşamalarda verdikleri dilekçeleriyle davaya muvafakat ettiklerini bildirmişlerdir.

II. CEVAP

Bir kısım davalılar cevap dilekçelerinde; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, kadastro tespitlerinin doğru yapıldığını, dava konusu taşınmazların kendilerine büyükanneleri ...'dan kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2015/11 Esas, 2019/193 Karar sayılı kararıyla; bir kısım davalıların dava konusu taşınmazların davacıların murisi ... ... ve onun mirasçılarına kaldığı ve ... mirasçıları olarak dava konusu taşınmazlarda hakları bulunmadığına ve kendi murisleri ...'e dava dışı Yassıkaya Mahallesi 113 ada 10 parsel, 110 ada 52 parsel sayılı taşınmazların kaldığına ilişkin beyanları ile dava dışı Yassıkaya Mahallesi 113 ada 10 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin taşınmazdaki paylarını davalılara devretmeye hazır olduklarına yönelik dilekçelerine atıfta bulunularak dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi ... ...'ten kaldığı, kök murisin sağlığında çocukları arasında paylaşım yapmadığı, onun vefatı ile çocuklarının kendi aralarında paylaşım yaptığı ve paylaşım sonucunda dava konusu taşınmazların davacıların miras bırakanı ... ...'e kaldığı, dava dışı 113 ada 10 parsel ile 110 ada 52 parsel sayılı taşınmazların ise davalılar murisi ...'e kaldığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen İlk Karar

İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2015/11 Esas, 2019/193 Karar sayılı kararına karşı davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 14.01.2021 tarih ve 2020/894 Esas, 2021/8 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazların müşterek kök muris ...'ten kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın esas olarak kök murisin terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın taksime dahil edilip edilmediği ve taksim edilmiş ise kime isabet ettiği hususlarına ilişkin olduğu, geçerli bir taksimin varlığından söz edilebilmesi için taksime tüm mirasçıların ya da temsilcilerinin katılmaları, katılmayan mirasçıların taksime muvafakat vermeleri, her mirasçıya hangi mevkiden taşınmaz mal verildiğinin, taşınmaz mal verilmeyen mirasçının ne şekilde razı edildiğinin somut olarak ortaya konması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince çekişmeli taşınmazların taksim neticesinde davacıların murisi ... ...'e kaldığı kabul edilmek sureti ile hüküm kurulmuş ise de alınan beyanlardan taksime kök murisin tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan taksime icazet verip vermediği, dolayısı ile mirasçılar arasında yöntemine uygun bir taksim yapılıp yapılmadığı hususunda yapılan araştırmanın yetersiz olduğu belirtilerek öncesi tarafların kök murisine ait olduğu anlaşılan taşınmazların mirasçılar arasında yöntemine uygun şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman nerede ve kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime kök murisin tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayan mirasçı varsa temsil edilip edilmediği ya da sonradan taksime icazet verip vermediği, hangi taşınmazın kime isabet ettiği, taksimde davalıların murisi ... ...'e yer verilip verilmediği, taksimde pay almamışlar ise nasıl ikna edildikleri, muristen kalan taşınmazların hangi tarihten beri hangi sıfatla ve kim tarafından kullanıldığı, çekişmeli taşınmazların taksim sonucu davacının murisi ... ...'e kalıp kalmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı Sonrasında İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisi ... ...'ten kaldığı, kök murisin sağlığında çocukları arasında paylaşım yapmadığı, onun vefat etmesi ile çocuklarının kendi aralarında paylaşım yaptığı ve dava konusu taşınmazların davacıların miras bıkanı ... ...'e kaldığı, dava dışı 113 ada 10 parsel ile 110 ada 52 parsel sayılı taşınmazların ise davalıların mirasbırakanı ...'e kaldığı, anılan taşınmazlardaki hissedarların hisselerini devretmeye hazır olduklarını verdikleri dilekçeler ile beyan ettikleri; kök muris ... mirasçıları arasında taksim yapıldığı ancak davalılar murisi ...'ya verilen yerin hisseli olması nedeniyle adaletsiz olduğunun ileri sürüldüğü, buna karşılık davalılar murisi ...'nın yaşadığı dönemde kendisine verilen paya bir itirazda bulunmadığı, taksim sırasında hak sahiplerinin "sair yollarla memnun edilmesi" durumunun gerçekleştiği, bu aşamada ... mirasçıları olan davalıların da murislerinin iradesi doğrultusunda yapılan paylaşıma razı olmaları gerektiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmazların müşterek kök muris ...'ten kaldığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın kök murisin terekesinin yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın taksime dahil edilip edilmediği ve taksim edilmiş ise kime isabet ettiği hususlarına ilişkin olduğu, bu konuda ispat yükünün davacı taraf üzerinde bulunduğu, mahallinde yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları bir arada değerlendirildiğinde murisin vefatı üzerine mirasçılar tarafından yapılan taksim neticesinde çekişmeli taşınmazların davacılar murisine kaldığının ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça ispat olunamadığı, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; mahalli bilirkişilerin ve tanıkların beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde taşınmazların taksim edildiği ve dava konusu taşınmazların davacılar murisi ... ...'e kaldığının anlaşıldığını, dava konusu taşınmazların sağlığında ... ... tarafından, onun vefatından sonra ise çocukları tarafından kullanıldığını, bu kullanıma yönelik bir itirazın bulunmadığını, kök murisin mirasçıları ..., ..., ... ve ... arasında taksim yapıldığını, kız kardeş ...'ye arazi ve para verildiğini, diğer kız kardeş ...'ya taksimden önce yer verildiğini, bu kapsamda davalılar murisi ...'nın mirastan gelen hakkını aldığını, öte yandan davalı ... tarafından kök murisin çocuklarından ..., ... ve ...'nin kocalarının sağlığında kök muristen kalan yerlerden kendilerine düşen payları aldıklarını ve davalı murisi ...'nın 113 ada 10 parsel sayılı taşınmazı aldığını ancak bu parselde çok fazla hissedar olması sebebi ile kabul etmediğini beyan ettiğini, davalıların murisine bırakılan 113 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro işlemleri esnasında hisseli olarak tescil edildiğini, davalıların kendilerine ait olan taşınmazın hatalı tespitine yönelik dava açmadığını, buna karşı davacı ve kardeşlerinin her fırsatta davalılarının murisi ...'ya ait olan yerdeki hisselerini devir etmeye hazır olduklarını beyan ettiklerini, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde kök muristen kalan taşınmazların taksim edildiğinin ve dava konusu taşınmazların davacılar murisine kaldığının açık olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

1. Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucunda Trabzon ili, Araklı ilçesi, Yassıkaya köyünde bulunan 108 ada 1, 108 ada 42, 112 ada 1 ve 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazların fındıklık vasfıyla senetsizden 1/2'şer hisse ile ... ... mirasçıları ve ... ... adına tespit edildiği, tutanakların itiraz görmemesi üzerinde kadastro tespitinin 28.01.2005 tarihinde kesinleştiği, davacının irsen intikal ve taksim iddiasına dayanarak eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.