"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/255 E., 2022/315 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, asli müdahilin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu Aydın ili, ... ilçesi, .... Mahallesinde bulunan 49 parsel sayılı taşınmazda 1/3 hisse ile malik olduğunu, davacının 72800 metrekare olan taşınmazı 1998 yılında satın aldığını, satın almadan önce de taşınmazı kiralayarak kullandığını, taşınmazın sınırlarının Menderes Nehri'nin 1970 yılında yatak değiştirmesi sonucunda değiştiğini, davacının Nehrin yatak değiştirmesi sonucunda ortaya çıkan yaklaşık 7-8 dönüm büyüklüğündeki çay yatağı olan taşınmazı imar-ihya ederek malik sıfatı ile kullandığını, 49 parsel sayılı taşınmazı da kiracı olarak kullandığını, daha sonra 49 parselin bir kısım hissesini satın aldığını, davacının her iki taşınmazı 23-24 senedir tarım amaçlı kullandığını belirterek doğusu ve kuzeyi davacı ve kardeşleri adına kayıtlı 49 parsel, batısı davacı adına kayıtlı 1340 parsel güneyi 1800 parsel ile çevrili bulanan çekişmeli taşınmazın davacı adına tescilini talep etmiştir.
Yargılama sırasında; ... vekili çekişmeli taşınmazda davacı ile birlikte kardeşi İbrahim'in de 1/3 payı bulunduğunu beyan ederek davaya katılmıştır.
II. CEVAP
1. Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın nehir yatağı olduğunu, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; zilyetlikle edinim koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi gerektiğini, davacı lehine yasal şartların oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... vekili; husumet itirazında bulunmuş, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle edinilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.12.2015 tarihli ve 2015/27 Esas, 2015/329 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, kadastro bilirkişilerine ait 25.06.2015 tarihli rapor ve krokide (B) harfi ile gösterilen 7.129,95 m2 taşınmazın tarla niteliğinde ada ve parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, asli müdahilin davasının reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asli müdahil vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 30.09.2019 tarihli ve 2016/11176 Esas, 2019/5815 Karar sayılı kararıyla; davada Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığının yer almaması nedeniyle taraf koşulunun sağlanmadığı ve Mahkemece yapılan araştırmanın eksik olduğu belirtilerek Mahkemece öncelikle taraf koşulunun sağlanması, bundan sonra çekişmeli taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığının ve imar planı kapsamında olup olmadığı hususlarının belirlenmesi ve hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmak suretiyle taşınmazla ilgili zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Menderes Nehri'nin yatak değiştirdiği 1973-1974 yıllarında davacı ... .... buraya toprak döküp tesfiye yaptıktan sonra ekip biçmeye başladığı, yaklaşık 30-40 yıldan beri taşınmazda pamuk, buğday gibi ürünler ekip dikmek sureti ile kullandığı, hava fotoğraflarına göre Menderes Nehri'nin 1971 yılında yatak ve akış istikametinin aynı olduğu ancak nehrin çekilerek eninin daraldığı, 1977 ve 1992 tarihli hava fotoğraflarında ise dava konusu alanın tamamen nehrin dışında kaldığı ve ekilip biçilmek sureti ile kullanılmakta olduğu, 2005-2011 tarihli ortofoto haritalar ile 1992 tarihli hava fotoğrafının birlikte değerlendirilmesinde de taşınmazın 1992 yılından beri aynı özellikte olup ekilip biçildiği ve 1996 tarihli memleket haritasında dava konusu alanın nehrin dışında kaldığı, ziraat bilirkişisince de taşınmazın 1977 yılında ekilip biçildiğinin tespit edildiği, tescil harici yerin dava tarihinden geriye 20 yıldan fazla süredir malik sıfatı ile zilyetlik edilmek sureti ile davacı tarafından kullanıldığının sabit olduğu gerekçesi ile davacının davasının kabulüne, müdahil davacının taşınmazı imar-ihya ederek kullandığını ispat edemediğinden davasının reddine, fen bilirkişilerinin 02.12.2021 tarihli rapor ve eki kroki ile koordinatlarla (A) harfi ile gösterilen 7.129,95 m2'lik yerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle edinilemeyeceğini, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen sınırları aşacak şekilde taşınmaz iktisap etmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderlerine ilişkin kararın yerinde olmadığını, davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; husumet itirazlarının değerlendirilmediğini, kararın eksik incelemeye dayalı olduğunu, aleyhlerine harç ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini, Menderes Nehri etrafında ıslah ve kamulaştırma çalışmalarının gündemde olması nedeniyle davanın DSİ'ye ihbarının ve davada DSİ'nin yer almasının gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, Efeler Belediyesinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, eksik inceleme ile ve taraf koşulu oluşmadan karar verildiğini, aleyhlerine harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu, Aydın ili, .... ilçesi, .... Köyü çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz kadastro tespiti sırasında .... olmasından dolayı tespit harici bırakılmıştır.
2. Davacı ... vekili, çekişmeli taşınmazın komşusu olan 49 parselin davacı tarafça kiralanmak sureti ile kullanıldığı, sonrasında ise 1/3 payının satın alındığı, tescil harici olup davaya konu olan taşınmaz bölümünün 49 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte tarım arazisi olarak kullanıldığı iddiasıyla dava açmış, kadastro harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmadığı gibi bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Davacı dava konusu taşınmaz bölümüne komşu 49 parsel sayılı taşınmazda satın alma yoluyla pay sahibi olup satın alma öncesinde 49 parseli ve çekişmeli taşınmaz bölümünü kiralamak suretiyle kendisinin kullandığını beyan etmesine rağmen, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetlik konusundaki tanık ve bilirkişi beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiş, dava konusu taşınmaz bölümünün kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldığı kesin olarak belirlenmemiş, davacının dava konusu taşınmazın müstakilen adına tescilini istemesi karşısında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı tartışılmamış, taşınmazın niteliği ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliğini kesin olarak belirlemeye elverişsiz ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, hava fotoğrafı incelemesine göre 1977 yılında taşınmazın tümünde kullanım olduğu belirtilmesine rağmen ekli fotoğrafın raporla uyumlu olmadığı gözardı edilmiş, çekişmeli taşınmaza komşu tüm parsellerin tescillerine esas kadastro tespit tutanak ve dayanakları ile 1800 parsel sayılı taşınmazın dava konusu olduğu dosyası getirtilmeden ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen sınırlamalar değerlendirilmeden karar verilmiştir.
Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
3. O halde Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin kadastro tespit tutanak örnekleri, tesislerinden itibaren tüm tedavülleri bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları (tespite esas dayanakları) ve 1800 parselin dava konusu olduğu dosya getirtilmeli, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli;
4. Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, 3 kişilik jeolog bilirkişi kurulu, Harita ve Jeodezi uzmanı ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, taşınmazın evvelinde nehir olup olmadığı, nehir yatağı vasfı taşıyıp taşımadığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli;
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı, taşınmazın ne zaman imar-ihya edildiği ve tamamlandığı hususlarını açıklayan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı;
6.Jeolog bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın nehir olduğundan tescil harici bırakıldığı göz önünde bulundurularak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, nehir yatağı niteliğinde olup olmadığının, nehir yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif nehir yatağında kalıp kalmadığını, aktif nehir yatağında kalmıyor ise nehrin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını belirten ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;
7. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın nehir vasfında olup olmadığı, öncesinin aktif nehir vasfı taşıyıp taşımadığı, imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli;
8. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli;
9. 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ve gerekirse murisleri adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak davacının dava konusu taşınmazın müstakilen adına tescilini istemesi karşısında aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı da tartışılmak suretiyle toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekili, davalı ... vekili ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin ''j'' bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına;
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılar ... ve Efeler Belediye Başkanlığına iadesine,
HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.