Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4638 E. 2025/276 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının, kadastro öncesi hukuki sebebe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve kadastro sonrası tapu kaydı oluştuktan sonra zilyetlik ve tapu dışı satış iddiasına değer verilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/753 E., 2024/1054 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/384 E., 2023/459 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Karabük ili, Safranbolu ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 122 ada 22 ve 28, 103 ada 10 ve 24, 101 ada 1, 133 ada 1, 8 ve 10, 134 ada 5, 132 ada 1, 141 ada 8, 110 ada 5 ve 25, 131 ada 13 ve 19 parsel sayılı taşınmazları murisi ... ...’den gayrimenkul satış vaadi senedi ile satın aldığını ve taşınmazların zilyetliğinde olduğunu, ancak kadastro çalışmaları sırasında hatalı olarak taşınmazların murisi ... ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP

Davalılar; iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. Karabük Kadastro Mahkemesinin 10.11.2020 tarihli 2020/12 Esas, 2020/9 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinden sonra askı ilanının 08.05.2000 tarihinde yapıldığı, 30 günlük askı ilan süresinin 07.06.2000 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından davanın 08.10.2020 tarihinde açıldığı, davanın 30 günlük askı ilan süresi içerisinde açılmadığından görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi üzerine, Safranbolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.12.2023 tarihli 2023/384 Esas, 2023/459 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin 08.06.2000 tarihinde kesinleştiği, davanın 08.10.2020 tarihinde açıldığı, bu durumda dava tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 04.07.2024 tarihli ve 2024/753 Esas 2024/1054 Karar sayılı kararıyla; davacının taşınmazların tamamının murisi ...'ya ait iken kendisine sattığını iddia ederek kadastro tespitinden önceki sebebe dayandığı, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesine göre yapılan 30 günlük askı ilan süresi sonunda 08.06.2000 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 08.10.2020 tarihinde açıldığı, davanın açılış tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarihler arasında 10 yıldan fazla süre geçtiği, bu durumda tutanağın kesinleştiği tarihten davanın açıldığı 08.10.2020 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, tapu kaydı oluştuktan sonra ise zilyetliğe ve tapu dışı satışa değer verilemeyeceği, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağı bulunmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazların, gayrimenkul zilyetliğinin devir ve teslimi suretiyle satış vaadi senedine göre davacının babası ... ... tarafından satın alındığını, daha sonra da davacı tarafından bu taşınmazların murisi ...’dan satın alındığını, taşınmazların yolsuz tescil suretiyle davalılar adına tescil edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 1999 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu, Karabük ili, Safranbolu ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 141 ada 8, 131 ada 13, 110 ada 5, 103 ada 10, 132 ada 1, 110 ada 25, 122 ada 28 ve 134 ada 5 parsel sayılı taşınmazların belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 103 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına istinaden tam pay olarak ... oğlu ... ... adına;

Karabük ili, Safranbolu ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 131 ada 19, 122 ada 22, 133 ada 10 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına istinaden 2/8’er paylarının ... ..., 1/8’er paylarının davacı ..., 1/8'er paylarının ..., 4/8’er paylarının ... ... adına;

Karabük ili, Safranbolu ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 133 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına istinaden 2/4 payının ... ..., 1/4’er paylarının ... ve ... adına;

Karabük ili, Safranbolu ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 101 ada 1 ve 133 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydına istinaden 1/8’er paylarının davacı ..., 1/8’er paylarının ..., 2/8’er paylarının ..., 4/8’er paylarının ... ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tutanaklarının 08.05.2000-07.06.2000 tarihleri arasında 30 günlük askı ilanına alınarak askı ilan süresi içerisinde tespite itiraz davası açılmaması üzerine 08.06.2000 tarihinde kesinleştirilerek tespit malikleri adına tapuya tescil edildiği, dava konusu taşınmazlara yönelik davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 08.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.