Logo

1. Hukuk Dairesi2024/475 E. 2025/868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından daha önce düzenlenen satış senediyle satın alındığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından ibraz edilen satış senedinin, taşınmazın mülkiyetini devretmeye yönelik olmadığı, taşınmazda davalıların zilyetliğinin bulunduğu, davacıların ise malik sıfatıyla zilyetliğinin tespit edilemediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/881 E., 2023/1182 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İmranlı Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/99 E., 2023/4 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... dava dilekçesinde; 07.11.1965 tarihli satış senedine istinaden ...'den satın almış olduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu ...'in kardeşi ... adına 105 ada 31 parsel numarasıyla tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek Sivas ili, İmranlı ilçesi 105 ada 31 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiş, dava açıldıktan sonra davacı kısıtlanarak kendisine vasi atanmış, davacının ölümü ile davaya mirasçıları devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar cevap dilekçesinde; davacının 53 yıl önce düzenlenen ve amcaları ... tarafından yapıldığı iddia edilen satış senedine istinaden açılan davanın haksız olduğunu, dedeleri ...'den babalarına intikal eden ve yıllardır kendi zilyetliklerinde olan taşınmazın amcaları ... tarafından satılmasının mümkün olmadığını, bunun yanında senette bahsi geçen borcun amcaları tarafından davacıya ödenip ödenmediğinin de tespitinin imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın dayandığı satış senedinde yer alan ifadelerden ve yine keşif esnasında dinlenen mahalli bilirkişi ... ...'in dava konusu taşınmazın ... tarafından muris ...'a rehin verildiğini duyduğuna dair beyanından, söz konusu senedin dava konusu taşınmazın mülkiyetini devir ve temlikine yönelik olmadığı, dava konusu taşınmazda davalıların ve murislerinin zilyetliğinin bulunduğu, buna karşılık davacıların ise taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafın dayandığı senette "1.200 lira karşılığında toprağı satın vermediğim gibi yalnız 1.200 lira ödendiğinde ben de tarlamı geri alacağım ve parası ödendikten sonra ...'nin hiçbir alakası tarlada kalmaz, tarla icarsız para ise faizsiz olarak parası ödenen tarihe kadar rehin olarak ...'nin elinde kalacaktır" ifadesinin yer aldığı, yörede kullanılan "para faizsiz tarla icarsız" şeklindeki kullanımda, taşınmaz sahibinin, sözleşmenin karşı tarafına/kullanana taşınmazı kullanıma izni verdiği, karşılığında borç para aldığı, taşınmazı kullanan âkit, verdiği borç/peşin para nedeniyle icar bedeli ödemediği, taşınmaz maliki ise aldığı borcun faizini ödemediği, eğer sözleşmede bir süre belirtilmiş ise bu sürenin sonunda, süre belirtilmemiş ise taşınmaz iade edildiğinde taşınmazı icara alan, taşınmaz malikine ödediği bedeli geri aldığı, bu bedel geri ödenmediği takdirde tarlanın mülkiyeti icar alana ait olduğu, bu kullanım biçiminde zilyetlik, malikin aldığı borç neticesinde akdin taşınmazı kullanmasına gösterdiği ... nedeniyle olup icar süresince mülkiyetin devrinin söz konusu olmadığı, ancak sözleşme bitiminde borcun ödenmeyip taşınmazın icara alana kalması halinde, tapusuz taşınmazlarda en az 20 yıllık malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının sağlanması halinde tapusuz taşınmazın kiralayan adına tescilinin mümkün olduğu, somut olayda davacıların dava konusu taşınmazda zilyetliğinin tespit edilememesi nedeniyle davanın reddedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların amcası ... arasındaki yazılı sözleşmenin Mahkemece esas alınması gerekirken soyut ve davacı tanığı olarak gösterilen mahalli bilirkişi beyanının dikkate alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davacılar lehine olan beyanların ise dikkate alınmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Kadastro sonucu, Sivas ili, İmranlı ilçesi, Yazıkavak köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 31 parsel sayılı 11.310,40 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların murisi ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmazı 07.04.1965 tarihli satış senedine istinaden satın aldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.