Logo

1. Hukuk Dairesi2024/484 E. 2025/543 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi taksime dayalı olarak davacı mirasçıların, davalı mirasçılar adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde hak iddia etmeleri nedeniyle tapu iptali ve tescil istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, iddia ettikleri eşit taksim iddiasını ispatlayamamaları, davalıların ise taksim sonrası zilyetliklerini kazandırıcı zaman aşımı süresince devam ettirdikleri gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/947 E., 2023/1268 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zara Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/704 E., 2023/53 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu 165 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar ile dava dışı 165 ada 1, 2, 3, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tarafların dedelerine ait iken, dedelerinin ölümü ile davacının babası ... ... ile davalıların babası ... ... arasında eşit şekilde taksim edilmesine rağmen, davacı murisi adına kadastroda tespit gören 165 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların toplam yüz ölçümü 326,11 m2, davalılar adına tespit gören 165 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların toplam yüz ölçümü 435,49 m2 olup eşit olmadığını ileri sürerek zeminde gösterilecek yerin tapu kaydının iptali ile muris ... ... mirasçıları adına tescilini istemiştir.

Yargılama sırasında ... ... mirasçıları açılan davaya muvafakat vermişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ... beyan dilekçesinde; kendi babası ile davacının babası arasında 50 yıl önce paylaşım yapıldığını ve bu paylaşıma uygun olarak mirasçılarının taşınmazları kullandığının, yarı yarıya bir paylaşım yapılmadığını, ancak kendi lehlerine 20 m2 civarında bir hata yapıldığını, bu 20 m2'lik hata dışında karşı yanın başkaca bir haklılığı bulunmadığını beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin taraflara ait taşınmazlar arasındaki sınıra ilişkin herhangi bir bilgilerinin bulunmadığı, davacı tarafından sınıra ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, dava konusu taşınmazların yerleşim birimi içinde bulunması ve taraflara ait taşınmazlar arasındaki mesafenin de yakın olması sebebiyle hava fotoğrafları üzerinde yapılacak incelemenin de sonuç vermeyeceği, davacı tarafın da kabulüne göre taraf murisleri arasındaki taksimin yıllar önce yapıldığı, zilyetliklerin taksim sonrası kadastro tespitine kadar malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız sürdürüldüğü, bu kullanımlara bu zamana kadar herhangi bir müdahalenin olmadığı, davacı tarafın fen bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfleri ile gösterilen kısımlar yönünden zilyetliklerinin bulunmadığı, (B) ve (D) ile harfleri gösterilen kısımlara ilişkin ise taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazlar ile dava dışı 165 ada 1, 2, 3, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların tarafların babaları ... ve ...'e ait iken kadastro tespit tarihinden önce aralarında taksim edildiği; davacı tarafça, yapılan taksimin eşit yüz ölçümler ile yapıldığı iddia edilmesine rağmen bu iddiasını ispatlar bir delil sunulmadığı, davalılarca her ne kadar taksimin varlığı kabul edilmiş ise de paylaşımın göz kararı yapıldığı, eşit olmadığı ve herkesin kendine düşen yeri kullandığının savunulduğu, keşifte taşınmazlar arasında belirli bir sınırın bulunmadığının tespit edildiği, taraflar arasında sınır ihtilafı yaşandığına dair bilginin edinilemediği, davacı tarafça kendilerinin İstanbul ilinde yaşadığı zamanlarda davalı ...'ın mevcut sınırı bozarak taşınmaza eklentiler yaptığının, 1981 yılında davalılardan Halis'in taşınmazlar arasındaki sınırı bozduğunun, o tarihten sonra da mevcut şekli ile kullanmaya devam edildiğinin belirtilmesi nedeni ile davalıların sınırı bozmalarından itibaren kadastro tespit tarihine kadar mevcut kazandırıcı zaman aşımı zilyetliklerinin davacı tarafça zımnen kabul edildiği gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ile tescil isteğine ilişkindir.

Kadastro çalışmaları sonucunda Sivas ili, Zara ilçesi, ... köyü 165 ada 4 parsel sayılı 128,04 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına; 165 ada 5 parsel sayılı 127,29 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.