Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5344 E. 2025/1139 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, davacı tarafın duruşmaya katılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine temsilcisinin duruşmada hazır bulunup davaya devam edilmesi talebinde bulunmasına rağmen, davacı tarafın yokluğunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin HMK 150. maddesine aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/343 E., 2024/1128 K.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; Şanlıurfa ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan ve dava dilekçesi ekindeki krokide gösterilen taşlık vasfındaki tapusuz taşınmazın en az 30-35 yıl önce selefince tarım arazisi haline dönüştürülerek davacıya temlik edildiğini ve dava tarihine kadar davacı tarafından kullanıldığını ileri sürerek davaya konu taşınmaz bölümünün davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine temsilcisi cevap dilekçesinde; davacı lehine edinme koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde imar - ihya olgusunun öne sürülmediğini, salt zilyetliğe dayanıldığını, taşınmazın imar - ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli ve 2012/147 Esas, 2016/41 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, 22.05.2016 tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.316,65 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın kapama zeytinlik vasfıyla davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

İlk Derece Mahkemesinin 21.01.2016 tarihli kararının süresi içinde davalı ... vekili ve davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 20.12.2018 tarihli ve 2016/4915 Esas, 2018/8039 Karar sayılı ilamı ile; araştırmanın yetersiz olduğu, dava dilekçesinde taşınmazın 30-35 yıl önce imar - ihya edildiği iddiası bulunurken davacının 22.12.2012 tarihli dilekçesinde taşınmazın 1987 yılından itibaren zillettiğinde bulunduğunun bildirildiği, hava fotoğraflarının uzman olmayan bilirkişiler tarafından incelendiği, ziraatçi ve jeolog bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun dosyada bulunan fotoğraflarla uyuşmadığı, teknik bilirkişi tarafından hava fotoğraflarına ilişkin düzenlenen ek raporun denetime ve hüküm vermeye yeterli bulunmadığı, komşu taşınmazların tutanak ve dayanaklarının uygulanmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı vekilinin bozma ilamı sonrası duruşmalara katılmadığı, ya mazeret dilekçesi sunduğu ya da davalı Hazine vekilinin takip isteği nedeniyle duruşmaların devam ettiği, yargılama süresince dosyanın 2 kez işlemden kaldırıldığı, davacı vekilinin son olarak son duruşma gününe katılmadığı, davalı Hazine kendi adına tescil isteminde bulunmuş ise de asıl davada esasa ilişkin karar verilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, asıl dava açılmamış sayıldığından davalı Hazine’nin tescil isteminin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; dava konusu yerde imar - ihyanın tamamlanmadığının anlaşıldığını, karar duruşmasında tescil talebi yönünden davanın devamını talep etmelerine rağmen taleplerinin reddedildiğini, Mahkemece tasarruf ilkesinin dikkate alınmadığını, verilen kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapusuz taşınmasın tescili istemine ilişkindir.

Dosyanın incelenmesinden; duruşma gününden haberdar olan davacı veya vekinin 06.11.2014 tarihli celseye mazeretsiz olarak katılmadığı ve 26.01.2023 tarihli duruşmada ise mazereti bulunmasına rağmen mazeretinin reddedildiği gerekçesiyle dosyanın 2 kez işlemden kaldırıldığı, davanın iki kere davalı Hazine temsilcisinin tescil talebinin bulunması ve davayı takip edeceğini bildirmesi nedeniyle yenilendiği, 01.12.2024 tarihli duruşmada duruşma günü kendisine usulüne göre tebliğ edilen davacı veya vekilinin mazeret sunmaksızın duruşmada hazır bulunmadığı, hazır bulunan davalı Hazine temsilcisinin tescil talebi yönünden davaya devam edilmesini talep ettiği, Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına, Hazinenin tescil talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Bilindiği üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması" başlıklı 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Ancak, taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.

Somut olayda; 01.02.2024 tarihli duruşmada davalı Hazine temsilcisinin Hazinenin tescil talebi yönünden yargılamaya devam edilmesi yönünde talebi bulunmasına rağmen açık Kanun hükmüne aykırı olacak şekilde yazılı gerekçeyle karar verilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.