Logo

1. Hukuk Dairesi2024/537 E. 2024/1319 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında miras taksimi yapılmadığı iddiasıyla, kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve bu sürenin dava şartı olarak yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2025 E., 2023/1665 K.

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : ...

SAYISI : 2022/154 E., 2023/1 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın katılma yolu ile davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesince 11.09.2023 tarihli ek karar ile istinaf harç ve giderlerinin ödenmemesi sebebiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... mevkiinde kain 500 ada 45 sayılı parselde bulunan taşınmazın babaları mirasbırakan ...'den kaldığını, geçerli miras taksimi olmadığı hâlde kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, cedden intikalen ve taksimen geldiği yazılarak davalı adına tespit ve tapuya tescil edildiğini, terekeyi yalnızca mirasçı erkeklerin paylaştığını, mirasçı kadınlara paylaşımda yer verilmediğini ileri sürerek tapuda kargir depo vasfıyla, 12.94 m2 olarak davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava hakkının zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın terekeye dahil olmadığını, malikinin amcaları ... olduğunu, amca ...'nın da davalının oğlu ...'yı art mirasçı atadığını, kadastro tespiti sırasında oğlu ... 'nın muvafakatiyle davalı adına tespit yapıldığını, taksim sonucu davacıya verilen 46 sayılı parselin 1/4'ünün 45 parsel sayılı taşınmazdan değerli olduğunu, davalının 1997 yılında kardeşi ... 'dan payını satın aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/154 Esas, 2023/1 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının 02.09.2010 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 02.09.2022 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasıdaki on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca davalı lehine 100 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İlk Derece Mahkemesince 11.09.2023 tarihli ek karar ile; ihtara rağmen istinaf harç ve giderlerinin ödenmemesi sebebiyle davalı vekilinin vekâlet ücretine yönelik istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve ek karar davalı vekiline 16.09.2023 tarihinde tebliğ edilmiştir.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ... öldükten sonra mirasçılar arasında miras taksimi yapılmadığını, yapıldıysa da kızların taksime dahil edilmediğini, davacının miras payının olduğu dava konusu taşınmazın davalı tarafından haksız olarak kadastro sırasında adına tespit ettirildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin 10.01.2023 tarihli ve 2022/157 Esas, 2023/4 Karar sayılı kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 13.09.2023 tarihli ve 2023/1286 Esas, 2023/1130 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının 02.09.2010 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 02.09.2022 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve vekâlet ücretine ilişkin olarak temyize cevap süresi içerisinde katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava dilekçesini tekrar etmekle miras taksimi yapılmadığını, mirasçı kız kardeşlerin mirastan mahrum bırakıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili süresi içinde ibraz ettiği katılma yoluyla temyiz ve temyize cevap dilekçesinde özetle; kadastro tespitine itiraz davalarında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının vekâlet ücreti yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 37 inci maddeleri.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Tarafların mirasbırakan babaları ...'in 23.08.1986 tarihinde öldüğü, dava konusu ... mevkiinde kain 500 ada 45 parsel sayılı taşınmazın senetsizden, 12,94 m2 yüz ölçümü kargir depo vasfıyla, cedden intikâlen ve taksimen gelmesi sebebiyle davalı adına 08.06.2010 tarihinde tespit ve tescil edildiği, kadastro tutanağının kesinleştiği 02.09.2010 tarihi ile davanın açıldığı 02.09.2022 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Öte yandan; davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı vekâlet ücreti yönünden istinaf yoluna başvurduğu, ancak adına çıkarılan muhtırayı tebellüğ ettiği hâlde istinaf harcı yatırmadığı gerekçesiyle 11.09.2023 tarihli ek karar ile istinaf kanun yoluna başvurmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, ek kararın istinaf edilmediği, 6100 sayılı Kanun'un 361 inci maddesi uyarınca istinaf yoluna başvurmayan tarafın temyiz yoluna da başvuramayacağı gözetilerek davalı vekilinin katılma yoluyla sunduğu temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmektedir.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

2. Davalı vekilinin katılma yoluyla temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Davacıdan harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Davalı tarafça harç yatırılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...