"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2022/1413 E., 2022/1584 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI: 2019/346 E., 2021/366 K.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararı davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; muris ...'in Kayseri ili, Talas ilçesi, ... köyünde bulunan 17 parça taşınmazın mirasçılara intikal ettiğini, ancak 15.08.2005 tarihindeki kadastro çalışmaları esnasında davalıların davaya konu taşınmazları mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla kendi adlarına tespit ve tescil ettirdiklerini ileri sürerek taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile muris adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; davaya komu taşınmazların kadastro tespit tarihinin 15.08.2005 olduğunu, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açılamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ... 09.03.2021 tarihli duruşmada; davayı kabul ettiklerini, muris adına kayıtlı dava dışı 172 ada 62 parselin de tüm mirasçılara paylaştırılması gerektiğini beyan etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile davalılar ... ve ...'in ilk duruşmada davayı kabul ettikleri, keşif mahallinde dinlenen kadastro tutanak bilirkişisinin beyanlarından dava konusu taşınmazların muris ...'e ait olduğunun ve ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğinin anlaşıldığı, dava konusu 172 ada 34 parsel sayılı taşınmazın ise dava dışı Hazine adına kayıtlı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın tüm davalılar yönünden reddine karar verilmiş, karar davacılar vekiline 31.12.2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davacılar vekili 25.12.2023 tarihli tashih dilekçesi ile davalı ... dışındaki davalılar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kesinleştiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin sadece davalı ... yönünden hüküm tesis etmesi gerekirken tüm davalıları kapsayacak şekilde karar verdiğini, hükmün bu yönü ile tashihini talep etmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli ek kararı ile Bölge Adliye Mahkemesinin 23.11.2022 tarihli kararı için temyiz yoluna başvurulmadığı ve anılan kararın kesinleştiği, kararda tashihen düzeltilecek bir husus bulunmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı olduğunu ve davayı kabul eden davalılar yönünden de İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, kararın bu yönü ile yok hükmünde olduğunu, tashih talepleri hakkında taraflar dinlenmeden hüküm tesis edilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup temyiz incelemesinde öncelikle çözümlenmesi gereken husus 27.12.2023 tarihli ek kararın yerinde olup olmadığı noktasındadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen 27.12.2023 tarihli ek karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli ek kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, fazla yatan harcın talep halinde davacılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.