"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1651 E., 2023/1894 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/201 E., 2022/269 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kayyım vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Vakıf İdaresi vekili; Ayasofya-ı Kebir ve ... Ağa Vakfından icareli dava konusu 1072 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ... kızı ... ... adına kayıtlı iken taşınmaz malikine ve mirasçılarına ulaşılamaması nedeniyle kayyım atandığını, 10 yıllık idare süresinin dolduğunu, aslı vakıf olan taşınmazın Vakfı adına tescilinin gerektiğini ileri sürerek gaiplik kararı verilmek suretiyle tapu kaydının iptali ile vakfı adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Kayyım vekili; gerekli araştırmaların yapılması gerektiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; taşınmazın aslının vakıf olduğu, Vakıflar Kanunu 17. madde şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmaz malikinin gaipliğine, tapu kaydının iptali ile Vakfı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen şartların oluşması sebebiyle İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, ancak tapu malikinin "... kızı ... ..." olduğu halde hüküm fıkrasında "... oğlu ... ..." şeklinde yazılmasının doğru olmadığı, ayrıca davacı Kayyım aleyhine harca hükmedilmemiş olmasının, yine davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının da doğru olmadığı gerekçesiyle davalı Kayyım vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulüyle hüküm ortadan kaldırılarak harç ve vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilmesi suretiyle davanın kabulü ile taşınmaz maliki ... kızı ... ...'nın gaipliğine, tapu kaydının iptali ile Vakfı adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı Kayyım vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme sonucunda karar verildiğini, hükme esas bilirkişi raporlarının yetersiz olduğunu, vakfın türünün sahih mi gayri sahih mi olduğunun araştırılmadığını, ayrıca Kayyım aleyhine harç ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava; gaiplik ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Ayasofya-i Kebir ve ... Ağa Vakfından icareli dava konusu 1072 ada 15 parsel sayılı taşınmazın 25.12.1944 tarihinde kadastro suretiyle ... kızı ... ... adına tescil edildiği, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.07.2000 tarihli ve 2000/320 Esas, 2000/556 Karar sayılı kararıyla taşınmaz maliki ... kızı ... ...'ya İstanbul Defterdarının kayyım tayin edildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesinde “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmüne yer verilmiş olup anılan yasal düzenleme uyarınca taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilebilmesi için kayıt maliklerinin gaip olup olmadıkları, mirasçılarının bulunup bulunmadığının saptanması gerektiğine kuşku yoktur.
Ne var ki; somut olayda, dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren dayanak tüm belgeleri getirtilmediği gibi kayıt maliki ... kızı ... ... hakkında nüfus ve kolluk araştırması da yapılmamıştır. Bu durumda, hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir.
Hâl böyle olunca, öncelikle çekişme konusu 1072 ada 15 parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren dayanak tüm belgelerinin getirtilmesi, kayıt maliki ya da mirasçılarının kimliğinin tespitine ilişkin başkaca bilgi ve belge bulunup bulunmadığının sorulması, kayit malikinin nüfus kaydının ve mirasçıları bulunup bulunmadığının kolluk birimleri marifetiyle ve Nüfus Müdürlüğünden ve Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünden araştırılması, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Kayyım vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
03.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.