Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5765 E. 2025/610 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekâleten yapılan taşınmaz satışının, vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle geçersiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait taşınmazın, davalıya vekil tarafından satılmasının, taraflar arasındaki ticari ilişki, davalı ve eşinin taşınmazda uzun süre ikamet etmesi, satış bedeli ve davacının satıştan uzun süre sonra dava açması gibi olgular göz önünde bulundurularak vekâlet görevinin kötüye kullanılmadığı, satış işleminin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1656 E., 2023/1228 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/25 E., 2021/218 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve önceki geri çevirme kararı ile getirtilen evrakla birlikte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Zonguldak ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesinde kain 383 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki mesken niteliğindeki 8 nolu bağımsız bölümünü yaklaşık 250.000,00 TL rayiç değeri üzerinden satması için 08.03.2017 tarihinde dava dışı ...'ı vekil tayin ettiğini, vekâlet görevini kötüye kullanan vekilin 60.000,00 TL bedel üzerinden taşınmazı 13.03.2017 tarihinde davalıya sattığını, davacıya bedel ödenmediğini, davacının vekil hakkındaki şikâyeti üzerine yapılan soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının eşi hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasının husumet nedeniyle reddedildiğini, cevaba cevap dilekçesinde, davalının inançlı işlem savunması nedeniyle ispat yükünün yer değiştirdiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının eşi ... ile davacının spor malzemeleri sektöründe uzun süren ticari ilişkilerinden kaynaklanan arkadaşlık ilişkisi olduğunu, evveliyatında 1/2'şer paylı malik davalı ve eşinin, davacının kredi finansmanına teminat olması amacıyla sonradan iade edilmek üzere taşınmazı davacıya devrettiklerini, ... ilişkisine dayalı olarak yazılı sözleşme yapılmadığını, her iki satışın da emlak değeri üzerinden gösterildiğini, taşınmazı teminat göstererek kredi ihtiyacını gideren davacının dava dışı ...'yı vekil tayin ederek taşınmazı davalıya iade ettiğini, davalı ve eşinin 27 yıldır dava konusu taşınmazda oturduğunu, 2011'de davacıya devrettikten sonra da 150.000 TL tadilat masrafı yaptıklarını, faturaların yıllardır davalı ve eşi üzerine olduğunu, davacıya bedel ödenmediğini, davacının da kira istemediğini, tahliye talep etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın öncesinde 16.11.2011 tarihinde davalı ve eşi ... tarafından davacıya satıldığı, taşınmazı dilediği bedel ve koşulda satmaya yetkili vekil ...'nın davacıya vekâleten taşınmazı 13.03.2017 tarihinde davalıya sattığı, taraflar arasında uzun yıllardır devam eden ticari ilişki olduğu, celp edilen banka kayıtlarına göre öncesinde davalı ve eşi adına kayıtlı taşınmazın davacının bankalardan kredi kullanmasını kolaylaştırmak amacıyla teminat maksadıyla davacıya devredildiği, davalı ve eşinin taşınmazı davacıya devrettikten sonra da oturmaya devam ettikleri, dairenin davalı ve eşine kiralandığına dair iddia olmadığı gibi haksız el atmaya dayalı dava da açılmadığı, tarafların durumları değerlendirildiğinde taşınmazın taraflar arasındaki inanç sözleşmesi kapsamında devir işlemlerinin yapıldığı, vekâletnamenin taşınmazın eski maliklerine devri için düzenlendiği, satıştan 3 yıl sonra dava açılmasının hayatın olağan akışına uymadığı, vekâlet verirken iradesinin sakatlandığına dair bir iddia da olmadığı, dava dışı vekil ...'nın vekillik görevini kötüye kullanmadığı, vekâletnamenin genel ibareler içerdiği, satış işlemlerinin hukuka uygun olduğu, vekâletin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı, davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı, davalı, davalının eşi ... ve vekil ...'nın ilk devir tarihi olan 2011 yılından önce tanışık oldukları, davacının ticari anlamda zora düşmesinden dolayı bankadan kredi temininin zorlaşması sebebiyle davalı ve eşi ...'in davacının kredi ihtiyacını karşılaması için bedelsiz olarak taşınmazı davacıya devrettikleri, devirden 11 gün sonra davacının bankadan kredi kullanarak taşınmaza banka lehine ipotek konulduğu, kredilerin davacı tarafından ödenmemesi üzerine davalı ve eşinin öteden beri oturdukları konutun elden gitmesi endişesiyle durumu davacıya ilettikleri, davacının önceden tanıdığı arkadaşı dava dışı ...'yı vekil tayin ettiği, taşınmazın ipotek yüklü olarak davalıya satıldığı, gerek davacıya gerek davalıya yapılan devirlerin bedelsiz olduğunun anlaşıldığı, bunun en büyük delilinin 2011 yılı öncesinde, sonrasında ve hâlen davalı ve eşinin dava konusu taşınmazda ikâmet etmeleri olduğu, davacının davalıya yaptığı dava konusu devrin inanç akdinin gereği olduğu, eldeki davanın inançlı işleme dayalı tapu iptali davası olmadığı, ancak bu olduğu takdirde yazılı delille ispatın gerektiği, zaten davacının inanç akdinin gereği olarak yaptığının anlaşıldığı, davacının davasının usulünce ispatlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın vekâlet görevini kötüye kullanan ... tarafından bedelsiz şekilde davalıya devredildiğini, davalının inançlı işlem savunmasını usulünce ispatlayamadığını, davacının kredi ihtiyacına dayalı inançlı işlem savunmasına ilişkin olarak dosyaya getirilen davalının dava dışı eşi ...'e ait hesap dökümleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadığını, ispat yükünün yer değiştirmediği kabul edilecek olursa dayandığı yemin delilinin davacıya hatırlatılamadan hüküm kurulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamından; dava konusu Zonguldak ili, Merkez ilçe, ... Mahallesinde kain 383 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu mesken niteliğindeki bağımsız bölümün öncesinde 1/2'şer paylı malikleri davalı ve eşi ... tarafından 16.06.2011 tarihinde 37.500,00 TL bedelle davacıya satıldığı, 27.06.2011 tarihinde davacı tarafından taşınmazın tapu kaydı üzerine QNB Finansbank A.Ş. lehine 280.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, geri çevirme kararı ile dosyaya getirilen kredi evraklarından anlaşılacağı üzere davacının bu ipoteğe istinaden değişen miktarlarda kredi kullandığı, Devrek Noterliğinin 08.03.2017 tarihli vekâletnamesi ile davacı tarafından taşınmazın dilediği kişiye dilediği bedelle satılması için dava dışı ...'ın vekil tayin edildiği, davacıya vekâleten ...'ın taşınmazı ipotek yüklü olarak 60.000,00 TL bedelle davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.