Logo

1. Hukuk Dairesi2024/599 E. 2024/1097 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tazminat davasında, mirasbırakanın yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların muvazaalı işlemden haberdar olmalarının tazminat talep etmelerine engel teşkil edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların muvazaalı işlemden haberdar olsalar dahi muvazaalı işlemin tarafı olmadıkları, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla yaptığı temlikin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi ve davacıların bu işlemden zarar görmeleri gözetilerek, yerel mahkemenin davalı ... yönünden davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/575 E., 2022/442 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muris muvazaasına dayalı tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davalı ... yönünden davanın kabulüne, dahili davalılar ... ve ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; mirasbırakanları ...’ın 9675 parsel sayılı taşınmazını dava dışı ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, ...’ın da dava dışı ...'ya, ...’ın da mirasbırakanın oğlu davalı ...'a devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, dava dışı kız kardeşler tarafından muris muvazaasına dayalı olarak davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası sırasında dava konusu taşınmazı aralarında imzaladıkları 15.06.2016 tarihli protokol uyarınca dava dışı... Oto Servis ve Tic. Ltd. Şirketine satış yoluyla devrettiklerini, bu durumun dahi davalının temlikin muvazaalı olduğunu kabul ettiğini gösterdiğini ileri sürerek taşınmazın değeri üzerinden miras paylarına isabet edecek şimdilik 10.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı; mirasbırakanın taşınmazı ...’a temlikindeki amacının taşınmazın daha sonra erkek çocukları olan ..., ... (bir kısım davacıların mirasbırakanı), ... (davacı) ve ... 'ye devrini sağlamak, onlara kız çocuklarından daha fazla mal kazandırmak olduğunu, mirasbırakanla birlikte hareket eden davacıların davayı açmakla dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiklerini, haklarını kötüye kullandıklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.

2.Dahili davalılar ... ve ..., savunma getirmemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2020 tarihli, 2018/1 Esas, 2020/311 Karar sayılı kararıyla; temliklerin kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı ancak davacı ... ile diğer davacılar ...,...,...’ın mirasbırakanları ...'ın, mirasbırakan babaları ... ile birlikte hareket ettikleri, muvazaalı işlemin tarafı oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2021/1007 Esas 2021/1283 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.03.2022 tarihli ve 2021/10392 E. 2022/2421 K. sayılı kararıyla, "... Somut olaya gelince, yukarıda belirtilen dava dosyalarında davacı olan kız kardeşler mirasbırakanın davaya konu 9675 parsel sayılı taşınmazını oğulları ...,...,... lehine temlik ettiği iddiasında bulunmakta iseler de ... ve ... anılan davalarda davalı olarak gösterilmedikleri gibi mirasbırakan tarafından taşınmazın temlikinin muvazaalı olduğu sabittir. Eldeki davacılar (...,... mirasçıları) muvazaalı işlemi bilseler dahi somut olayda muvazaalı işlemin tarafı olmayıp muvazaalı işlemin tarafları taşınmazı mirasbırakandan temlik alan dahili davalılar ... ve ... ile davalı ...’dır. 15.06.2016 tarihli satış protokolünün, protokolde imzaları bulunmayan davacılar aleyhine delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir..." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, dahili davalılar ... ve ... yönünden ise pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; mirasbırakanın mal kaçıma kastının bulunmadığını, davacıların mirasbırakanın dava konusu taşınmazı davalı ...'e devrini bildiklerini, ...'in davacılardan ...'ın babası olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma kaçırma kastı olsaydı davacının babasına devir yapmayacağını, Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/344 Esas sayılı dosyasında dava dışı kız kardeşler tarafından dava dışı bir taşınmazla ilgili açılan davada davacıların da davalı sıfatıyla dava edildiklerini, esasında mirasbırakanın dava konusu taşınmazı üç oğluna verdiğini, gerçekte davalı haricinde bir kısım davacının mirasbırakanı ... ve davacı ...'in de bu taşınmazda örtülü olarak malik olduklarını, dava dışı kız kardeşler tarafından açılan 2014/614 Esas sayılı dosyada ... ve ...'in kız kardeşlere ödemek zorunda kaldıkları bedellerin dava konusu taşımazın satış bedelinden ödendiğini, davalının davacılardan daha fazla menfaat elde etmediğini, davacılar bahsi geçen dava sonucunda dava dışı kız kardeşlere karşı doğan borçlarını dava konusu taşınmazın satışından elde edilen parayla ödeyerek menfaat temin ettikleri halde şimdi kötüniyetli olarak eldeki davayı açarak ikinci kez menfaat temin etme peşine düştüklerini, mirasbırakanın davacılara ...'da başka bir parselini de verdiği, davacılardan mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı TMK'nın 706 ncı, 6098 sayılı TBK'nın 237 nci, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 19.863,31 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...