Logo

1. Hukuk Dairesi2024/633 E. 2025/1936 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası davasında, davalıların paylı mülkiyetindeki taşınmazlar nedeniyle her bir davalı yönünden ayrı ayrı hesaplanan dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Muris muvazaası davalarında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı ve her bir davalı yönünden dava değerinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiği, davalıların paylı mülkiyetindeki taşınmazlar yönünden hesaplanan dava değerlerinin temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, davacı vekilinin ve bir davalının temyiz istemlerinin reddine, diğer davalının temyiz dilekçesinin ise değerden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1593 E., 2023/1277 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/33 E., 2020/356 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalı ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2023 ve 07.12.2023 tarihli ek kararlarıyla; kesin nitelikte verilen kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayan kararlardan olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin ve davalı ...'in temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.

Ek karar davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalı ..., tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma istemi değerden reddedilip temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırın geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına veya her bir davalıdan talep edilen paya isabet eden değer olacağı kuşkusuz olup eldeki davada terekeye iade isteğinde bulunulduğu ancak davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerektiği açıktır.

Dosya içeriğine göre; dava konusu taşınmaz dava dışı ...'den satın alınırken 1/3 oranında eşit hisse ile muris ve oğulları davalı ... ve davalı ... tarafından alındığı, murisin taşınmazdaki bağımsız bölümlerde 1/3 hissesinin olduğu, her bir davalının her bir bağımsız meskende 1/3'er payı varken pay devri ile ve muristen aldıkları 1/3 pay ile davalı ...'nin 6 nolu meskenin davalı ...'in ise 7 nolu meskenin maliki olduğu, dava konusu taşınmazlardan davalı ... adına kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm ile davalı ... adına kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibari ile keşfen saptanan değerlerinin sırasıyla 240.000,00 TL ve 230.000,00 TL olmak üzere toplam 470.000,00 TL olduğu, muris tarafından davalılara temlik edilen hissenin her iki taşınmaz için 1/3 olduğu dikkate alındığında, 1/3 hisseye isabet eden dava dava değerinin 156.666,66 TL olduğu; o halde, 6 nolu bağımsız bölüm maliki davalı davalı ... yönünden dava değerinin 80.000,00 TL 7 nolu bağımsız bölüm maliki Davalı ... yönünden ise dava değerinin 76.666,66 TL olduğu anlaşılmıştır. Anılan değerler Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kalmaktadır.

Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükümlerine uygun olduğundan davacı vekilinin ve davalı ...'nin temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekir.

Davalı ... vekilinin temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;

Dosya içeriğine göre davalıya ait taşınmazın değeri ve temyize konu edilen toplam miktar 76.666,66 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla davalı ... vekilinin dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Bölge Adliye Mahkemesince verilen 29.11.2023 ve 07.12.2023 tarihli ek kararların ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55'er TL bakiye onama harcının ayrı ayrı temyiz eden davacı ve davalı ...'den alınmasına,

2.Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'e iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesince, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.