"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1909 E., 2023/2148 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kulu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/39 E., 2023/170 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ...'ün 128 ada 6 parsel sayılı taşınmazın takriben 2-3 dekarlık kısmı ile bitişiğinde bulunan ve kadastro sırasında dere yatağı olarak sınırlandırılan boşluğu 25 yıldır özel harman yeri olarak kullandığını, ağaç dikmek suretiyle araziyi ihya ederek zilyetliği altında bulundurduğunu ancak tapulama sırasında taşınmazın köy orta malı olarak umumi harman yeri niteliğiyle tespit edildiğini, 128 ada 6 parsel sayılı taşınmazın iddiaya konu bölümünün tapu kaydının iptal edilmesini ve bitişiğinde yer alan dere boşluğunun yaklaşık 800 metrekarelik kısmının davacı adına tespit ve tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının tapuda köy orta malı olarak tescil edilen taşınmaza yönelik tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu, söz konusu taşınmazın eskiden beri umumi harman yeri niteliğinde olduğunu, kamu orta malı vasıflı bu taşınmazın özel mülkiyete konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, dava açılması için belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğunu, görev, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu taşınmazların zilyetlik ve imar-ihya ile kazanılabilecek yerlerden olmadığını, davacının taşınmazlar üzerinde iktisaba elverişli zilyetliğinin de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz mülkiyetinin kazanabilmesi için taşınmazın tapu kütüğüne kayıtlı olmaması, özel mülkiyete elverişli olması ve taşınmaza malik sıfatıyla davasız ve aralıksız 20 yıl süreyle zilyet olunması gerektiğini, somut olayda bu koşulların oluşmadığını, zaman aşımı def'inde bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuş, davalı İdarenin yasal hasım olarak davaya dahil edildiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini bu nedenle aleyhe kararda yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; 6360 sayılı Kanun uyarınca yasal hasım olan Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya dahil edilmesi suretiyle karar verilmesi gereğine değinen kaldırma kararı uyarınca taraf teşekkülü tamamlanmak suretiyle yapılan yargılama sonucu; dava konusu 128 ada 6 parsel sayılı taşınmaza dahil olup teknik bilirkişi raporunda (EC) ile gösterilen bölüm yönünden, taşınmazın hükmen tesciline esas teşkil eden Kulu Kadastro Mahkemesinin 2007/155 Esas ve 2011/23 Karar sayılı kararının eldeki uyuşmazlık yönünden kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın usulden reddine, davacının iddiasına konu olup, 23.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (EA) ve (EB) harfleri ile belirtilen tespit harici bırakılan taşınmazlar yönünden ise zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 128 ada 6 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (EC) ile gösterilen bölümü ile 23.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (EA) ve (EB) harfleri ile belirtilen tespit harici bırakılan taşınmazlar yönünden İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın isabetli olduğu ancak 07.10.2019 tarihli keşifte dava konusu olarak zeminde gösterilmeyip daha sonradan davacı vekilinin 30.10.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı adına tescili talep edilen ve teknik bilirkişi raporunda (ED) harfi gösterilen bölüm yönünden ıslahla dava ithali mümkün olmadığı anlaşılmakla bu bölüme ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edildiği belirtilerek kamu düzenine ilişkin nedenlerle istinaf talebinin kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması suretiyle;
1. Dava konusu 128 ada 6 parsel sayılı taşınmaza dahil olup 22.01.2023 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (EC) ile gösterilen 1.655,64 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümü yönünden açılan davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2. 128 ada 6 parsel sayılı taşınmaza bitişik vaziyette olan, 22.01.2023 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (EA) ve (EB) harfleri ile belirtilen sırasıyla 246,14 ve 133,00 metrekarelik taşınmaz bölümleri yönünden davanın reddine,
3. Hükme esas alınan 22.01.2023 tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide (ED) harfleri ile belirtilen 1.712,46 metrekarelik taşınmaz bölümü yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına eklemeli zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğunun dosya kapsamıyla ispat edildiğini, bilirkişi raporunda (ED) harfleri ile belirtilen bölümün dava dilekçesinde açıkça dava konusu edildiğini; öte yandan kesin hüküm nedeniyle davanın usulden reddine karar verilirken, kesin hüküm teşkil ettiği belirtilen dava dosyasında yer alan krokiden istifade edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Kadastro sonucunda Konya ili, Kulu ilçesi, Dipdede Mahallesi çalışma alanında bulunan 128 ada 6 parsel sayılı taşınmaz umumi harman yeri vasfıyla sınırlandırılmış, tespite karşı eldeki dosya davacısı tarafından askı ilan süresi içerisinde açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda Kulu Kadastro Mahkemesinin 27.12.2011 tarih, 2007/155 Esas ve 2011/23 Karar sayılı kararı ile davanın reddine hükmedilmiş, kararın derecattan geçerek kesinleşmesi üzerine çekişmeli taşınmaz harman yeri niteliğiyle mahsus siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 128 ada 6 parsel sayılı taşınmazın iddiaya konu bölümleri yönünden tapu iptali ve tescil, taşınmaza bitişik vaziyette olup paftasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri yönünden ise adına tapuya tescil isteğiyle dava açmıştır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.