Logo

1. Hukuk Dairesi2024/774 E. 2025/1774 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakanın taşınmazlarını satmayı gerektirecek ekonomik bir zorluğunun bulunmaması, temliklerde ara malik kullanılması, ara malikin ve davalıların alım güçlerinin olmaması, temliklerin kısa sürede yapılması ve mirasbırakanın ilk eşinden olan mirasçılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiği gibi olguların muvazaa iddiasını desteklediği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1654 E., 2023/2428 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/174 E., 2023/78 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; ... ile ... müşterek çocukları ve torunları olduklarını, murisleri ...'nün 501 ada 3, 566 ada 1, 2, 50; 7141, 5047 ve 561 ada 11 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıların akrabası olan dava dışı ...'yi ara malik olarak kullanmak suretiyle ikinci eşi ...'nın önceki evliliğinden olan çocukları davalılar ... ve ... ile diğer davalıların murisi ...'ye temlik ettiğini, temlik alanların alım gücünün bulunmadığı gibi murisin de taşınmaz satmaya ihtiyacının olmadığını, satışların kısa sürede, bedelsiz yapıldığını, taşınmazların bir kısmının kamulaştırıldığını, bir kısmının ise davalılar arasında el değiştirdiğini ileri sürerek kamulaştırılan 561 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras payları oranında bedelin tahsiline, diğer taşınmazlar bakımından miras payları oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişler; yargılama sırasında kısmen kamulaştırılan 5047 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılan kısmı bakımından isteklerini bedele dönüştürmüşlerdir.

II. CEVAP

Davalılar; murisleri ...'dan kalan dava konusu taşınmazlara başka ortakların dahil olmaması için davacıların murisi ... taşınmazlardaki paylarını gerçek değeri üzerinden satın aldıklarını, alım güçlerinin bulunduğunu, ... aldığı parayı ... Kurumuna yatırdığını, ölümü üzerine bu parayı mirasçılarının paylaştığını, temliklerde mal kaçırma amacının olmadığını, taşınmazların sonradan değer kazandığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ...’nın yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları ile davaya devam edilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 29.04.2021 tarihli ve 2019/300 Esas, 2021/824 Karar sayılı kararıyla, davanın kabulü kural olarak doğru olduğundan davalıların bu yöne değinen istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak davacıların bedel isteği hakkında muris ... ’nın 561 ada 11 parselde temlike konu ettiği 2/12 payının dava tarihindeki değeri belirlenerek tespit edilen değer üzerinden davacıların miras paylarına isabet eden bedele hükmedilmesi gerekirken 1996 tarihindeki kamulaştırma bedeli esas alınarak düşük bedele karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gibi yargılama sırasında kısmen kamulaştırılan 5047 (yeni 4382 ada 41) parsel bakımından da bedel konusunda davacıların miras payı hatalı tespit edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı, tarafların bu yöne değinen istinaf itirazlarının yerinde olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, gereği için dosyanın Yerel Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin temlik tarihi itibarıyla taşınmazlardaki paylarını satmayı gerektirir ekonomik darlığının bulunmadığı, temlikler gerçekleştirilirken ...'nin ara malik olarak kullanıldığı, ara malik ... devir tarihi itibarıyla emekli olması ve dava konusu taşınmazların rayiç değerleri de dikkate alındığında taşınmazları satın alacak ekonomik gücünün bulunmadığı, davalıların damadı olduğu, temliklerin kısa aralıklarla gerçekleştirildiği, murisin, ilk eşinden olma mirasçılarından mal kaçırma kastıyla hareket ettiği, ara malik ... de bu durumu bilen ya da bilmesi gereken kişilerden olduğu, ortada gerçek bir satışın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın soyut delillere dayandığını, kök muris ...’ya ait taşınmazların ¼’ünün eşi ... ’ya miras yoluyla intikal ettiğini, ... ’nın ise sağlığında kendi istek ve rızası ile taşınmazlardaki paylarını hiçbir akrabalık bağı bulunmayan dava dışı ...’ye bedeli karşılığı satış suretiyle temlik ettiğini, dinlenen tanıkların bu hususta yeniden dinlenmesi gerektiğini, davacıların murisi ... kendisini güvende hissetmek için taşınmazların satış parasını tanıklar huzurunda banka hesabına yatırdığını, davalıların da miras mallarının üçüncü kişide kalmalarını istemedikleri için taşınmazları ...'den devraldıklarını, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduklarını, tapu siciline güvenerek işlem yaptıklarını, davada taraf olmalarının hakkaniyete uygun bulunmadığını, 566 ada 1 parsel yönünden dördüncü kişi konumunda olduklarını, dava dışı ...'nin davada davalı sıfatı ile yer alması gerektiğini, onun beyanı alınmadan ve taraf teşkili sağlanmadan usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, eksik ve hatalı değerlendirme ile sonuca gidildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali, tescil ve bedel isteklerine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; muris ... 31.10.2000 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak ilk eşi ... olma çocukları ... ve ... ile kendisinden sonra 03.11.2003 tarihinde ölen oğlu Mehmet'in eşi ve çocuklarının kaldığı, tüm mirasçılarının davada davacı sıfatıyla yer aldıkları, davalıların ise muris ... ikinci eşi ...'nın önceki evliliğinden olma çocukları ve torunları olduğu; muris ..., eşi ... miras yoluyla intikal eden 501 ada 3 (yeni 3897 ada 6), 566 ada 1 (yeni 3899 ada 1), 2 (3899 ada 4), 50 (3899 ada 13); 7141 (4342 ada 81), 5047 (4382 ada 41) ve 561 ada 11 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını 23.03.1995 tarihinde dava dışı ...'ye satış suretiyle temlik ettiği, ... de taşınmazları 27.06.1995 tarihli, 251, 252, 253 ve 254 yevmiye numaralı resmi satış senetleri ile davalılara devrettiği, 561 ada 11 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinden önce tamamen, 5047 parsel sayılı taşınmazın ise yargılama sırasında kısmen kamulaştırıldığı anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 62.595,15 TL

bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.