"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/662 E., 2022/2063 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret - Temyiz Talebi Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/147 E., 2020/142 K.
Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 24.07.2023 tarihli ek kararıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin 24.07.2023 tarihli ek kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalıların kardeş olduğunu, babası ...'ın 1 numaralı bağımsız bölümü ölünceye kadar bakma anlaşması uyarınca 20.05.2014 tarihinde davacıya devrettiğini, daha sonra bu taşınmaz için ... tarafından davacıya dava açıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davacının babası ...'nin taşınmazı yeniden kendi adına tescil istemine saygı duyarak vekil tayin ettiği kardeşi davalı ... ile taşınmazın babası adına tescilini amaçladığını ancak davalı ...'in dava konusu taşınmazı diğer davalı kardeşi ...'a devrettiğini ileri sürerek dava konusu 1 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, davalı ...'ın iyi niyetli olduğunun kabul edilmesi halinde taşınmazın satış bedelinin davacıya ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... cevap dilekçesinde; davacının kendisine vekaletnameyi teslim ederken tapu müdürlüğünde babası ...'nin istediğini yapmasını söylediğini, babası ...'nin ise taşınmazın diğer davalı ...'ın adına tescilini talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; taşınmazın babası ...'nin isteği doğrultusunda kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesi içeriği ve tanık anlatımlarından davacının vekalet sözleşmesi ile asıl iradesinin taşınmazın mirasbırakan ...'ye devrinin sağlanması yönünde olduğunun anlaşılması karşısında davalı ... tarafından dava konusu taşınmazın vekaleten davalı ...'a devredildiği, davalıların ise davacının gerçek iradesine uygun hareket ettiklerine dair savunmalarını ispatlayamadıkları ve taşınmaz bedelinin ödendiğine dair iddia ve ispatın bulunmadığı gözetilerek vekalet görevinin kötüye kullanıldığı sonucuna ulaşıldığı, davalıların kardeş oldukları ve cevap dilekçeleri içeriklerinden davalı ...'ın somut olayın gerçekleştiği tarihte olaydan bilgi sahibi olduğu anlaşılmakla iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilmeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmazı dava dışı babası ...'ye devretme amacı olduğunu vekaletnameye yansıtması gerektiğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Davalılar vekilinin temyiz talebi üzerine İlk Derece Mahkemesinin 24.07.2023 tarihli ek kararıyla temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kendilerine usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden kesinleştirildiğini, davacının davalılara terditli dava açtığını, tapu iptali ve tescil talebi gerekçeli kararda değerlendirilmesine rağmen tazminat talebinin değerlendirilmediğini, açılan davanın haksız olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504 üncü, 505 inci ve 508 inci maddeleri,
6100 sayılı HMK’nın 26 ncı ve 297/2 nci maddeleri,
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi.
3. Değerlendirme
1.7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 7/a hükmü uyarınca "baro levhasına yazılı avukatlara" yapılacak tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.
2.Bununla birlikte Tebligat Kanunu’nun “Usulüne aykırı tebliğin hükmü” başlıklı 32 nci maddesi hükmü uyarınca tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Usulsüz tebligatın muhatabın öğrenmesiyle geçerli hâle gelebilmesi için tebligatın yasal muhatap adına çıkarılması, ancak tebliğ işleminin kanun ve yönetmelikte öngörülen şekilde yapılmaması gerekmektedir. Tebliğ usulsüz ise muhatabın her ne şekilde olursa olsun tebliğ evrakını veya davetiyeyi alması ya da bunların içeriğini öğrenmesi ile tebliği öğrenmiş sayılır ve usulsüz tebliğ geçerli hâle gelir.
3. Dosya içeriğine göre, davalılar vekiline Bölge Adliye Mahkemesi kararının elektronik yolla tebliğ edilmemişse de davalılar vekilinin karardan haberdar olup temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin Mahkemenin 24.07.2023 tarihli ek kararının kaldırılmasına ve temyiz talebinin incelenmesine karar verilmiştir.
4. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297/2 nci maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Kanun maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını
olumsuz yönde etkileyecektir.
6. Somut olayda İlk Derece Mahkemesinin hükmünde 219 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tamamınına ilişkin davalı adına olan kayıtların iptaline karar verilmiştir. Oysa davacının talebi 219 ada 8 parsel sayılı taşınmazda bulunan (1) numaralı meskene ilişkin olup davacının talebi aşılarak ve infazda tereddüte neden olacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.İlk Derece Mahkemesinin 24.07.2023 tarihli ek kararının KALDIRILMASINA,
2.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin 26.12.2022 tarihli Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davalılar vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinde yer alan “ ... ada 8 parsel numaralı tamamınına ilişkin davalı adına olan kayıtlarının İPTALİ İLE; iptal edilen tapu kayıtlarının davacı adına KAYIT VE TESCİLİNE” cümlesinin çıkartılarak yerine “ ... ada 8 parsel numaralı taşınmazda bulunan 1/16 arsa paylı G Blok (1) numaralı meskenin davalı ... adına tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline” cümlesinin yazılmasına,
Hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.