"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1087 E., 2023/1499 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Safranbolu 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/297 E., 2023/110 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Karabük ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde bulunan ve kadastro geçmeden davacı ...'na ait olan 252 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro işlemleri sırasında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın 30-40 yıldır davacı ve ailesi tarafından ekilip biçildiğini, yapılan kadastro tespitinin hatalı olduğunu; öte yandan, davacının bu yerde evinin de mevcut olduğunu, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmadığını, ayrıca yolsuz tescil nedeni ile açılan tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı ya da hak düşürücü süre bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın davalı Maliye Hazinesi adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tespit ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen taşınmazın vergi kayıt defterine, muhtar ve bilirkişilerin beyanına göre Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edildiğini, kesinleşen tutanak tarihinden önceki sebebe dayanarak mülkiyet iddiasında bulunulamayacağını, öncelikle açılan davanın süreden reddine karar verilmesini, aksi halde keşif ve bilirkişi raporlarıyla deliller doğrultusunda sübut bulmayan ve yersiz açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davada hak düşürücü sürenin uygulanamayacağını, delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 252 ada 9 (imar uygulaması sonucu 1727 ada 3, 1729 ada 2, 1732 ada 3, 4, 6; 1737 ada 4, 5 ve 7) sayılı parsel hakkında tesis kadastrosundan önceki nedenlere dayanılarak iptal ve tescil istemiyle dava açıldığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 20.03.1984 tarihinde kesinleştiği ve davanın ise 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.10.2022 tarihinde açıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tesis kadastrosu sonucu 20.03.1983 tarihinde tarla vasfıyla tescil edildiği, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak 06.10.2022 tarihinde açılan davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtikten sonra açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.