Logo

1. Hukuk Dairesi2024/859 E. 2025/611 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, miras yoluyla intikal ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetliğin iddia edildiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine karşı Hazine'nin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartların oluştuğu ve davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1319 E., 2023/1406 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/190 E., 2021/306 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyünde kain 132 ada 182 parsel içinde kalan yaklaşık 10 dönümlük kısmın muris babasından intikâlen ve mirasçılar arası taksimen kendisine düştüğünü, murisle birlikte 70 - 80 yıl eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği bulunduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmaz bölümünün davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile kendisi adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine cevap dilekçesi ibraz etmemiş, duruşmalara katılmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2017 tarihli kararı ile; davanın ispatlandığı gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.

IV. KALDIRMA KARARI VE KALDIRMA SONRASI YARGILAMA SÜRECİ

A. Kaldırma Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2017 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 15.05.2018 tarihli kararıyla; taşınmazın zilyetlikle iktisaba elverişli olup olmadığının araştırılmadığı, incelenen hava fotoğraflarının tek resim olmaları sebebiyle usulüne uygun hava fotoğrafı uygulaması yapılmadığı, taşınmaz bölümünün içinde bulunduğu parsel ve komşularına göre durumunun incelenmediği, komşu parsellerin kadastro tutanakları ve dayanaklarının getirtilmediği, eklemeli zilyetliğe dayanıldığı hâlde davacı, babası ve kardeşlerinin belgesizden edindikleri taşınmaz miktarlarının usulüne uygun olarak araştırılmadığı, ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz bölümünün içinde bulunduğu parsel ve komşu parsellerle karşılaştırılmadığı, dava konusu taşınmaz bölümünün niteliğinin belirlenmediği, taşınmaz fotoğraflarının dosyaya alınmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin 08.11.2017 tarihli kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırma kararı doğrultusunda yeniden keşif yapıldığı, dava konusu taşınmaz ve komşu parsellere ait kadastro tutanaklarının getirtildiği, komşu parsellerin şahıslar adına senetsizden tescil edildiği, 1957, 1973, 2004 tarihli çift hava fotoğraflarının getirtildiği, davacı, kardeşleri ve babası hakkında usulüne uygun yapılan belgesiz araştırmasında yalnızca davacının babası adına kuru toprakta 26.414,85 metrekare taşınmaz tescil edildiği, ziraat bilirkişi kurulu raporunda dava konusu (A) harfli kısmın komşu parsellerle sınırının belirgin olduğu, tespit tarihinden önce imar-ihya edilerek kültür arazisi haline getirildiği, 1973 yılından beri zilyetliğin olduğunun bildirildiği, dava konusu bölümün muris ... Yurdakul ölünce taksimen davacıya kaldığı, en az 50 - 60 yıldır eklemeli zilyetlikle davasız, aralıksız davacı tarafından kullanıldığı, içinde bulunduğu 182 parselin bakiye kısmının devamı niteliğinde olmadığı, 1957, 1973 ve 2004 tarihli hava fotoğraflarının hepsinde kullanım görüldüğü, mücavir parsellerle bütünlük arz etmediği, davacı lehine iktisap şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 132 ada 182 parsel sayılı taşınmazın (A) harfli kısmının davalı Hazine adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, kalan kısmın mevcut haliyle bırakılmasına karar verilmiştir.

V. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartların oluştuğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi imar-ihya, irsen intikâl, taksim ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya kapsamından; dava konusu Sivas ili, Kangal ilçesi, ... köyünde kain 132 ada 182 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda Devletin hüküm ve tasarrufu altında ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olması sebebiyle 26.05.2009 tarihinde 41.899,65 metrekare yüz ölçümlü ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13/J. maddesi gereğince temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.