Logo

1. Hukuk Dairesi2024/861 E. 2025/906 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, tapu kaydında eksik yüzölçümü ile tescil edilen taşınmazının eksik kısmının davalılar adına kayıtlı taşınmaz içinde kaldığını iddia ederek tapu iptali ve tescili istemiyle dava açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro öncesi döneme ilişkin sınır uyuşmazlığında tespit tarihinden önceki hava fotoğrafları ve yerel bilirkişi incelemesi gibi delilleri toplamadan eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/369 E., 2023/981 K.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar vekili ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Konya ili, Meram ilçesi, ... köyünde bulunan 174 ada 1 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edildiğini, taşınmazın yüzölçümü 3925,66 metrekare olması gerekirken 1.370 metrekare eksik tespit edildiğini, eksik kalan kısmın davalılar adına kayıtlı bulunan 174 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını iddia ederek 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1370,00 metrekarelik kısmının iptali ile adına tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... ve ...; taşınmazın kamulaştırıldığını ve adlarına kayıtlı olmadığını öne sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 03.04.2014 tarih 2014/134 Esas, 2014/226 Karar sayılı kararıyla; davanın konusu bulunmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. 1. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.12.2014 tarihli 2014/12477 Esas, 2014/16366 Karar sayılı kararıyla; DSİ Genel Müdürlüğüne husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili saplanması, hava fotoğrafı incelemesi ve keşif yapılmasının gereğine değinilerek karar bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulü ile 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazda (A) ile gösterilen 1.370,00 metrekarelik taşınmazın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmiştir. Karar, süresi içinde davalı ... ve ... vekili ile davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.

B.2. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.01.2021 tarihli 2017/2924 Esas, 2021/397 Karar sayılı kararıyla; tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilmesi yeniden keşif yapılmak suretiyle 174 ada 1 parsel ile 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müşterek sınırının nerede olduğunun belirlenmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıdaki tarih ve sayılı kararıyla; hava fotoğraflarına göre dava konusu edilen 1.370,00 m² alanın 174 ada 1 parsel sınırları içerisinde olması gerekirken 174 ada 2 parsel sınırları içerisinde olduğu yargılama sırasında dahili davalı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın kamulaştırıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Konya ili, Meram ilçesi, ... Mahallesi, 174 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 09.05.2023 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide mavi renk ile taralı olarak gösterilen 1.370,00 m2' lik alanın davacı ... adına mülkiyetinin tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Nedenleri

1.Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporunun eksik ve hüküm kurmaya elveriş olmadığını, mahalli bilirkişilerin tarafsız olmadığını davacının akrabası olduğunu, davacının zilyetliğini ispat edemediğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporuna göre 2009 yılından itibaren davacı tarafın müdahalesinin bulunduğunu, kamulaştırma sonucunda taşınmazın İdareye devredildiğini ve İdarenin iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı sınır uyuşmazlığından kaynaklanan tapu iptali ile tescil istemine ilişkindir.

1.Kadastro sonucu Konya ili, Meram ilçesi, ... Mahallesi 174 ada 2 parsel 5108,03 metrekare taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... ve ... adına tespit ve 06.09.2006 tarihinde tescil edilmiş, 07.10.2013 tarihinde kamulaştırma nedeniyle DSİ Genel Müdürlüğüne devredilmiştir.

2.Mahkemece, hava fotoğraflarına göre dava konusu edilen yerin davacıya ait taşınmazın içerisinde olduğu gerekçesiyle ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz ve tam olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamı uyarınca, taşınmazın tespit tarihi ve öncesine ait hava fotoğrafları ile yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları veya ortofotosunun getirtilerek bunlardan yararlanılmak ve yerel bilirkişi ve tanıkların zilyetliğe ilişkin beyanları alınmak suretiyle dava konusu taşınmaz bölümünün tespit günü itibariyle kullanım durumunun tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gereğine değinildiği halde, hava fotoğrafı incelemesi yapılmadan tespit tarihi olan 2006 yılından sonraki uydu fotoğrafları incelenmekle yetinilmiş, keşif sırasında tanıklar hazır edilmeden sadece mahalli bilirkişi beyanları ile yetinilmiş, taşınmazların arasındaki sınırın neresi olduğu kesin olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

3.Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş streoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğü’nden getirtilip dosya arasına alınmalı, bundan sonra dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde ikamet eden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

4. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün öncesinde kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, taşınmazların arasında belirgin bir sınır olup olmadığı sorulmalı, beyanlar arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; Mahkeme hakiminin taşınmazın niteliğine ve fiziksel özelliklerine ilişkin ayrıntılı gözlemi tutanağa geçirilmeli; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kayıt kapsamlarını gösterir krokili rapor aldırılmalıdır.

5.Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmazın niteliği, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunun ne olduğunu belirten, komşu taşınmazla arasında belirgin bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazın değişik yönlerden sınırlarını gösterecek şekilde çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalıdır.

6.Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafarı üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmazınların arasında belirgin bir sınır bulunup bulunmadığını belirten, önceki raporlardaki eksiklikleri giderecek şekilde rapor düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ...'a iadesine,

Davalı DSİ Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

25.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.